isteme seçimlik hakkını kullanmak istediğini diğer seçimlik haklarını saklı tutarak araçta olan gizli ayıptan ötürü bedelde indirimin taraflarına iadesini talep ettiklerini, hileli olarak çalışma saati düşürülen ve müvekkiline ayıplı şekilde satılan ... plakalı aracın satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerek 818 sayılı BK'nın 360. maddesi gerekse 6098 sayılı TBK'nın 475/2. maddesi hükümlere göre ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları arasında eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkı da sayılmıştır. Dairemizin içtihat ve uygulamalarında ayıp ve kusurun eserin kabule zorlanamayacak ölçüde kusurlu veya sözleşmeye aykırı olmaması halinde eserin değerindeki eksiklik oranında bedelde indirim istenebileceği kabul edilmektedir. Bedelde indirimin seçimlik hakkının kullanılması durumunda indirim bedelinin hesaplanmasında nisbi metod uygulanmalıdır. Bu metoda göre kararlaştırılan ücret ve yapılan işin teslim tarihindeki ayıplı değerinin çarpımı sonucu bulunacak miktarın teslim tarihindeki ayıpsız değere bölünmesi ile indirim gereken bedel hesaplanır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.05.2010 gün 2010/1703 Esas 2010/2891 Karar sayılı ilâmı)....
indirim miktarının 4.145,17 TL olduğu anlaşıldığından bu bedel üzerinden bedel indirimi yapılmasının uygun olacağı anlaşılmasına dair gerekçe ile; Davanın KABULÜNE, 4.145,17 TL bedelde indirim bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ..." şeklinde karar verilmiştir....
Fakültesine başvuranın yüklenici olduğu gözden kaçırılarak ve maddi hata sonucu süresinde ayıp iharı yapılmamış olması nedeniyle bedelde indirim yapılmaması gerekçesiyle de bozma kararı verildiği, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulüne, inkâr tazminatı ile ilgili yapılan hatanın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın geçici .... maddesi yollamasıyla HUMK'nın 438/VII. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması kararı vermek gerekmiştir....
Davalının yayınları neticesinde davacıya ait uygulamanın toplam 971.247 görüntülemeye ulaştığı, 3 adet reels videosunun her birinin 500.000 görüntülenmesi halinde toplam 1.500.000 görüntülemeye ulaşılacağı dikkate alındığında, reklamın taahhüt edilen izlenmeye orantılanması suretiyle ayıp oranında bedelde indirim talep edilebileceği, buna göre 11.260,00-(11.260,00x(971.247:1.500.000))= 3.969,17-TL miktarda iş bedelinden indirim istenebileceği değerlendirilmiş ve davanın bu yönden bedelde indirim uygulanması suretiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. 7-Davacı tarafça davalının taahhüt ettiği 500.000 sayısına ulaşılmaması nedeniyle bedelin tümüyle iadesi gerektiği ileri sürülmüş ise de davalının izlenme sayısına ilişkin taahhüde uyulmaması halinde iş bedelinin tümüyle iadesini taahhüt ettiğine dair bir delil bulunmadığı, reklamın yeniden yayınlanacağına dair taahhüdün yerine getirilmemesinin davacıya ancak bedelde indirim isteme imkanı verebileceği, mevcut delil durumuna göre ayıp oranında...
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın garanti kapsamında ayıbının giderildiği, keşif esnasında da ayıba ilişkin bir hususa rastlanılmadığı, bu sebeple bedelde indirim yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep etmiştir. Gerek bilirkişi gerekse de mahkemece araçtaki ayıbın giderilmesi nedeniyle araçta herhangi bir değer kaybı olup olmadığı yönünde görüş belirtilmemiş ve bu konu üzerinde durulmamıştır....
Bilirkişi raporuna göre nispi metod yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada 9.000,00- TL indirim yapılaması gerektiği anlaşılmakla bedelde indirim talepli açılan davanın kabulü ile 9.000,00- TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek vermek gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile, davanın kabulü ile; 9.000,00- TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir....
Mahkemece, yanlar arasındaki satım akdi nedeniyle önce 113.500.00 YTL bedelli çek verildiği, satılanda bulunan ayıp nedeniyle yapılan anlaşma neticesinde satış bedelinde indirim yapılarak 106.185.00 YTL bedelli ikinci bir çekle ilk çekin değiştirildiği, davacının seçim hakkını bedelde indirime gitmek suretiyle kullandığı, bundan sonra sözleşmenin feshini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, 03/12/2013 tarihinde alışveriş yaptığı... tarafından verilen indirim kodu ile.... sitesinden ... akıllı cep telefonu sepete attığını ve verilen indirim kodunu ödeme işlemleri esnasında kullandığını, ve akabinde bu ürüne özel % 84 indirim kazandınız ikazıyla telefonun ücretinin düştüğünü, bu telefondan ayrı siparişlerle 7 adet aldıktan sonra müşteri hizmetleri ile iletişime geçerek ürünlerde indirim olduğunu, herhangi bir sorunun olup olmadığını sorduğunu ve müşteri hizmetleri tarafından herhangi bir sıkıntının yaşanmayacağının söylendiğini, akşam 18:30 civarında bahse konu firmadan yetkili kişi arayarak ürünlerde yanlışlık yapıldığını ürün satışlarının iptal edileceğini bildirdiğini, 05/12/2013 tarihinde ürünlerin bir adedinin kendisine kargo firması tarafından teslim edildiğini, diğer 6 adet ürünün ise kargoya verildiğini ancak gönderi takip numarası olmadığını gördüğünü, 09/12/2013 tarihinde ürünleri tekrar kontrol ettiğinde ürün satışlarının iptal edildiğini, 10/12/...
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif ve bilirkişi raporu tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda; 10.02.2020 tarihli satışla dava konusu 1445 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1077/2400 hissesi 243.500,00 bedelle davalıya satılmış, davacı önalım hakkına engel olmak için dava konusu payların satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiş, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın 1077/2400 payının satış tarihinde değerinin 212.345,00TL olduğu belirlenmiştir. O halde davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayabildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır....