"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin 27.12.2012 tarih ve 2011/502 E- 2012/381 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13.06.2013 tarih ve 2013/7921-11113 E-K sayılı ilamıyla "...Davacı, 28.04.2011 tarihli ihtarname sunmuştur. Bu ihtarnamede ürünlerde yüzey bozukluğu ve renk tonu farklılığı bulunduğu bildirilerek kapakların değiştirilmesi talep edilmiştir....
Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları; sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Ayıptan doğan zararın varlığı ve miktarı ile zarardan sorumluluğu gerektiren kusurun kanıtlanması konusunda ispat kurallarına bakılmalıdır. HMK'nın 190/1. maddeye göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu nedenle ayıptan doğan hakların kullanılması için iş sahibi eserin ayıplı olduğunu kanıtlamak zorundadır....
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, davalı tarafından davacıya satılan aracın, ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıp oranında bedelde indirim yapılarak ödenen bedelden bu miktarın iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tarafından iş bu davaya konu bakiye araç bedelinin tahsili için başlatılan takibe iş bu davanın davacısı tarafından yapılan itirazın iptali istemi ile -------- sayılı dosyasında dava açıldığı, dava tarihinin iş bu davadan önce olduğu, dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu ve birlikte görülmelerinde zorunluluk bulunduğu anlaşıldığından HMK 166/1 maddesi gereğince, mahkememiz dosyasının -----sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın---------- sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde ürünün ayıplı olduğu, ambalajlı satışı dikkate alındığında ayıbın açık kabul edilemeyeceği ve bu nedenle gizli varlığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Borçlar Yasası’nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibi eserin reddi ile bedelin iadesini isteyebileceği gibi ayıbın derecesine göre bedelde indirim yapılmasını isteyebilir. Oysa bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmış değildir. Sözleşmede ayıplar için garanti verildiğinden garanti süresince iş sahibinin ihbar yükümlülüğünden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş ayıbın derecesini bilirkişiye yeniden incelettirmek, eserin tümüyle reddi gerekiyorsa davanın kabulüne, bedelden indirim gerekiyorsa bu miktar kadar bedelinin iadesine karar vermek olmalıdır. Hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç alım bedelinin iadesini talep etmişse de 22/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde aracı alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim talep ettiği anlaşılmakla davacının davalıya yönelik ayıp oranında bedelde indirim talepli davasının kabulüne, 44.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebi yönünden dava dilekçesinde ileri sürülmeyen davanın sonradan ıslah yoluyla talebi mümkün olmadığından maddi tazminat talepli davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Dava, Finansal Kiralama sözleşmesine konu makine ve parçaların ayıplı olduğu makinadan gerekli randımanın alınamadığı, böylece iş kaybına uğranıldığı iddiası ile açılan sözleşmenin feshi, bedelde indirim ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Finansal Kiralama şirketi vekili sözleşmenin 19.07.2000 tarihinde imzalandığını 4 yıldır ayıp bildirimi yapılmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının eskiyen teknolojiyi başkalarını suçlayarak değiştirmeyi amaçladığını, kira bedellerinin ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar da vekilleri aracılığı ile verdiği dilekçede zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini istemişlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; "kural olarak 6502 sayılı kanunun 11 inci maddesine göre tanınan seçimlik hakların terditli olarak ileri sürülmesi mümkün olmamakla birlikte misli ile değişim mümkün olmaz ise ayıp oranında indirim hakkının kanunun açık düzenlenmesinden kaynaklı olarak ileri sürülebileceği, zira madde ile açıkca ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat hukukuna yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE,21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi ve maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı şirketten satın alınan kabinli jeneratörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise aynı model ayıpsız bir jeneratörle değiştirilmesi ve ayrıca malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığını, malın iade edilmesinin koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....