Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....

Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

Bu durumda, 10. madde gereğince ayıbın açık ya da gizli olduğu hususunun bir öneminin bulunmadığı, malın teslim ya da taşınmazın devir tarihinden itibaren zamanaşımı süreleri içinde 6 ay içinde bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda malın ayıplı olmadığının ispat yükünün satıcıda, 6 ay sonra bildirilen ya da açılan davalarda da malın ayıplı olduğunun ispatının alıcıya aittir. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yönteminin benimsendiği, bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....

Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde bir yılı aşkın süre boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti ve tespit edilen ayıbın aracın değerinde yalnızca 2.500,00 TL kayba neden olacağı dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacının davalılardan satın aldığı dairedeki ayıplar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un tüketicinin seçimlik hakları başlıklı 11 inci maddesinde; " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....

      Maddesinde ayıplı mal tesliminde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre, malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir, düzenlemesi yer almıştır....

        Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Gerek yerel mahkemece, gerek istinaf mahkemesince davalı tarafından davacıya gönderilen 28.11.2013 tarihli e-posta iletisinde açıkça satın alınmış su sayaçlarının kullanım amacına uygun olmadığı, malın ayıplı olduğunun kabul edildiği sonucuna varılmış ise de, davalı tarafından davacıya gönderilen yukarıda belirtilen 28.11.2013 tarihli e-posta iletisindeki beyanı açıkça satıma konu malların ayıplı olduğunun kabulü niteliğinde değildir. Müşteri memnuniyeti açısından mallar üzerinde inceleme ve tespit yapılabileceği varsa satıcıdan kaynaklanan bir sorumluluğun yerine getirileceği belirtilmiş, ancak davacı tarafından davalının bu istemi yerine getirilmemiştir....

          Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.’nun 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bir malın altı ay boyunca sorunsuz çalışması, hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmiş ve bu süre içinde mal yine de bozulmuşsa, kaynağında yani teslim anında var olan bir ayıbın yattığı sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz satıcının bunun aksini ispat etmesi imkânı her zaman vardır....

          Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelde indirim talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar ile ilgili olarak davacı vekili tarafından 30/10/2021 tarihli süre tutum dilekçesi sunulduğu ancak daha sonrasında istinaf dilekçesi sunulmadığı halde dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı vekili 20/01/2022 tarihli dairemize hitaben yazdığı dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bu nedenle dosyanın iadesinin sağlanmasını talep etmiştir. Dosya kapsamının incelenmesinden İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik dosya davacısı ya da davalısı tarafından sunulan bir istinaf dilekçenin bulunmadığı görülmüştür....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/510 Esas KARAR NO : 2023/567 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) DAVA TARİHİ : 31/07/2023 KARAR TARİHİ : 18/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu buna ilişkin tespit yaptırdıklarını, taleplerinin davalı tarafından kabul görmediğini belirtmiş ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuş, ayıp ihbarı yapılmadığı, müvekkilinin ayıptan sorumlu olmadığını öne sürmüştür. Eldeki dava satım sözleşmesi kapsamında ayıp nedeniyle bedel indirimi davasıdır. Taraflar arasında bir satım sözleşmesi akdedildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davalı taraf süresinde yetki itirazında bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu