Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anlaşmalı boşanma takibe konu protokolünden kaynaklanan cezai şartın menfi tespitine karar verilmesi olmadığı takdirde takibe konu bedelde indirim yapılmasına ilişkin olup, 07.04.2015 tarihinde açılmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur....
Tüketici Mahkemesi'nin 2017/971 Esas ve 2018/661 Karar sayılı ve 16.10.2018 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, Sayın Daire aksi kanaatte ise, bedelden indirim yapılacak tutarın fahiş olması ve hangi yöntemlerle belirlendiğinin belirsiz olması sebepleriyle tekraren belirlenmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle açılan alacak istemidir. Kararı davacı ve davalılar vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Dosyanın incelenmesi neticesinde; 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkemece, ayıp iddiası konusunda bir araştırma yapılmadan, davalının satış bedelinden sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf satış konusu malın ayıplı olduğunu savunduğuna göre, yapılması gereken iş, taraf delillerinin toplanması, satış konusu makinenin ayıplı olup olmadığının tespit edilmesi, varsa ayıbın niteliğinin belirlenmesi, ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığının araştırılması ve neticede varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (2) Davacı icra takibini asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 7.388,00 TL üzerinden başlatmış, dava dilekçesinde harca esas değeri asıl alacak miktarı olarak göstermiş ve peşin harcı da takipte istenilen asıl alacak miktarı üzerinden yatırmıştır....
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava ayıptan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 19.Hukuk Mahkemesi’nin bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamından sonra iki ayrı bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.Bilirkişi raporlarında araçtaki ayıbın giderildiği, kullanıma engel teşkil etmediği ancak onarım nedeniyle araç bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılması gerektiği tespit edilmiştir....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddine, usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddine, usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddine, usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddine, usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir. Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir. Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....