Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ayıp iddiasına dayalı olarak satış bedelinde indirim ve bir kısım tazminat alacaklarının tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı adına kayıtlı ----- davacının ---------------plakalı araçta ayıp olup olmadığı, var ise niteliği, davacının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığı, davacının talep ettiği değer kaybı nispetinde satış bedelinden indirim yapılması, tamirat bedeli ve ikame araç bedelinin haklı olup olmadığı, haklı ise miktarlarının ne olduğunun tespitine ilişkin tazminat davasıdır....

    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak, satın alınan taşınmaz bedelinin indirilmesi istemine ilişkindir. Davacının, davalıdan bir daire satın aldığı ve dairenin davacıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....

      ve eksik işlerin; daire içlerinde eğimler, mutfak mermerlerinde lekeler, ıslak zeminlerin vadedilenden çok daha düşük kalitede olması, bir odada olması gereken küçük dolabın olmaması, oda kapılarında oluşan çatlaklar ve kapı göbeklerinde oluşan mekanik sorunlar olduğunu, tüm bu sıkıntıların yanı sıra bir çok kere üst kat dairelerden alt kata su basmaları yaşandığını, bir çok dairenin banyosunun yıkılıp tekrar yapıldığını ama yine tam çözüm bulunamadığını, davacıların satış bedelinden indirim talep etmekte olduklarını beyanla bağımsız bölüm ve ortak alanlarda mevcut olan ayıplı ve eksik işler nedeni ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile satım bedelinden yapılacak indirim/ayıplı ve eksik imalat karşılığı şimdilik 1.000,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 13.844,59- TL olarak ıslah edilmiştir....

      Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır.----------- 6102 sayılı TTK'nın 23/c maddesinde "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

        Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır.----------- 6102 sayılı TTK'nın 23/c maddesinde "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

          Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....

            O halde ilk derece mahkemesince, aracın kaporta kısmındaki ayıp nedeniyle aracın satış tarihindeki ayıpsız değeri ile ayıplı değeri bilirkişiye hesaplattırılarak, nispi metot yöntemine göre yani satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmelidir. Diğer bir ifadeyle tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmak (Ödenecek indirilmiş ücret = (Kararlaştırılan ücret x Ayıplı ücret) / Ayıpsız değer.) suretiyle indirim miktarı belirlenmelidir. İndirim miktarı belirlendikten sonra, 6100 sayılı HMK'nın 107/2. Maddesi kapsamında davacıya iki haftalık süre verilerek talebini belirlemesinin istenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

            TKHK 11. maddesi hükmü gereğince tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelde indirim, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da imkan var ise malın misli ile değiştirilmesini isteyebilir. Tüketici, bu dört talep hakkından herhangi birini kullanabilir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Talep haklarından birini tercih edip kullanan tüketici, dönüp bir başka tercih hakkını kullanamaz. Yine, 6502 sayılı TKHK'nın 11/6.maddesine göre; "Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir."...

            Mahkemece yapılan yargılamada; alınan bilirkişi raporuna göre malın ayıplı olduğu, tamiri mümkün olmadığından yenisiyle değiştirilmesi gerektiği, davacının satış bedelinin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı hususunun dikkate alınması, ayıplı malın davalıya iadesi mukabili satış bedeli olan 3.800,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerekçeleri ile davanın kabulüne karar vermiştir....

              Dinlenen tanıkların bedelin ödenmesiyle ilgili görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmazın değerine ilişkin duyum ve görüşlerini beyan etmişlerdir. Mahkemece davacı tarafından bedelde muvazaa iddiasını ispata yarayan başka bir kanıt sunulmamıştır. Soyut tanık anlatımları ve keşfen belirlenen değer bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli bulunmadığından, davacıların muvazaa iddiasına itibar edilemez. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payların tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK’nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu