Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19-1633 E.- 2017/1013 K. Sayılı kararı). Ayıba karşı tekeffül borcu, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi veya mal bedelinin iadesi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince 19.10.2010 tarihinde davalı şirketten alınan ... marka aracın sol arka çamurluk kısmının boyanmış olduğunun öğrenildiğini, 01.11.2010 tarihinde yetkili servise götürülerek tespit yaptırıldığını, yapılan ihtarlara rağmen ayıplı malın değiştirilmediğini ileri sürerek, söz konusu ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi veya araç bedelinin geri ödenmesi ve zararın karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/358 Esas sayılı dosyası üzerinde görülen davada, ayıbın davalıdan temin edilen ve poşet üretiminde kullanılan yapıştırıcı maddeden kaynaklandığının tespit edildiğini, davanın müvekkili aleyhine sonuçlandığını, mahkeme ilamına dayalı olarak başlatılan icra takibi sonucunda müvekkilinin 51.108,00 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 51.108,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacı aleyhine dava dışı şahıs tarafından açılan ve görülen davanında müvekkiline ihbar edilmediğini, malın ayıplı olmadığını, bandın tekstil ambalajında kullanılacağının müvekkiline bildirilmediğini, davacını kusurunun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir....

        HUKUK DAİRESİ Dava; finansal kiralama yöntemiyle edinilen lazer cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin geri çevirme ilamı üzerine dosyanın sehven Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin kapatılarak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'ne devredilmiş olması nedeniyle) Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 30/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davacının manevi tazminat talebinin reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davacının satışın iptali yönündeki talebinden vazgeçilmesine rağmen bu konuda hüküm kurulmadığını, davacı tarafından bilirkişi ve keşif deliline dayanılmamasına rağmen mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, kilometresinin değiştirildiğini iddia eden davacının herhangi bir bildirim yapmadan davayı açtığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını, ortaya çıkan kusurların ekspertiz incelemesinden hemen sonra ortaya çıkmasının mümkün olmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek araç bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat davasıdır....

          şikayetçi olduğunu, hizmet, servis ve malın kalitesinden yana yaşanılan problemlerin, T2 tarafından, malın ve hizmetin yasal faizi ile birlikte bedelinin iadesini, alışverişin - sözleşmenin iptalini, yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıplı satış ve ayıplı hizmet nedeni ile tüketicinin seçimlik hakkına dayalı olarak açtığı ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....

          Davacı yanın ayıba dayalı olarak talepte bulunabilmesi için malın ayıplı olması yeterli olmayıp aynı zamanda süresinde ve usulüne uygun olarak Yasa'da öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması gereklidir. Yasa'da düzenlenen ayıp ihbar süreleri hak düşürücü süreler olup, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223/2.maddesi uygulanır....

            Otomotiv A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, davanın süresi içinde açılmadığını, davacının yasal süre içinde dava açmadığı gibi yasada belirlenen ayıp ihbarlarına ilişkin şekil ve süre şartına uymadan dava açtığından davanın zamanaşımı bakımından reddi gerektiğini, davacının aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde araç bedel indirimi talebiyle açıldığını, aracın ayıplı olmadığını, davacı yanın dava konusu aracının boyalı olduğunu, bu durumun aracın ayıplı olmasından kaynaklandığı iddiaları ile huzurdaki davayı açtığını, aracın ayıplı olmadığından, davacının ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlik hak kullanmasının mümkün olmadığını, ayıba karşı sorumluluktan alıcı lehine doğan seçimlik hakların kullanılabilmesi için önkoşulun malın ayıplı olması olduğunu, dava konusu araçta, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir ayıp bulunmadığından davacının tazminat talep hakkını haklı gösterecek hukuki ve teknik koşulların oluşmadığını, davacı tarafın ayıp iddialarını kesin bir...

              UYAP Entegrasyonu