Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi tarafından mahkememiz kararının kaldırıldığı, kaldırma ilamında belirtilen hususlar çerçevesinde davacı vekiline sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp oranında bedelden indirim mi talep ettiğinin sorulduğu, davacı vekili tarafından sunulan 18/03/2021 tarihli dilekçe ile, "ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduklarını " beyan ettiği, bunun üzerine daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye dosyanın tevdii ile eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda ve bedel indirimi gerekecekse nisbi metoda göre değerlendirme yapması hususunda ek rapor talep edildiği, bilirkişinin hazırladığı ek raporda; yapılmış olan imalatların kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olmadığı, sökülüp kaldırılması sonucunda sıva ve boya tamiratı gerektirecek hasarlar oluşacağı, ancak aşırı zarar doğurmayacağı yönünde görüş bildirdiği, ayrıca nisbi metoda göre bedelde indirim miktarını hesapladığı, hazırlanan ek raporun mahkememizce de hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu...

Ne varki davacı bedel iadesi, olmadığında değiştirme talebinde bulunmuştur. Davacıdan talebini bedel iadesi veya değiştirme taleplerinden birisine hasretmesi istenerek tercih ettiği hak yönünde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 5.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Şöyle ki; 1-Kıymet takdir komisyonunun belirlediği bedel ile bilirkişi kurulunun belirlediği bedel arasında önemli oransızlık (%100 ü aşan) bulunduğundan, Kamulaştırma Yasasının 15.maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup inceleme yaptırılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Bilirkişi kurulunun somut emsal aldığı taşınmazın 22.05.2008 tarihli satışı 1/48 paya ilişkin olduğu halde, 1/16 nın 1/48 i olarak kabul edilmek suretiyle emsalin ve dolayısıyla dava konusu taşımazın değerinin fahiş biçimde hatalı belirlenmesi, 3-Kamulaştırılan taşınmazın başka bir paydaşı tarafından açıldığı anlaşılan davada (Adana 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/592 esas sayılı) düzenlenen bilirkişi raporunda 18.06.2008 tarihi itibarıyla 115,00TL/m² bedel belirlendiği anlaşıldığı ve sözü edilen rapor örneği dosyaya konulduğu halde ilgili dava dosyasının getirtilip incelenmemiş ve kesinleşmiş ise güçlü delil niteliğinde olacağının gözetilmemiş olması, Kabule göre de; 4-Bilirkişi kurulunun...

      Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın, emsalden daha değersiz olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi raporunda ve mahkemece resen yapılan bedel tespitinde dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters değer biçilmesi doğru olmadığı gibi emsal alınan taşınmaz imar parseli olmayıp, imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olduğundan, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden, düzenleme ortaklık payı indirilmemesi gerektiği halde, % 35 oranında indirim yapılarak bedel tespit eden rapor ve bu rapor esas alınarak mahkemece yapılan bedel tespiti inandırıcı değildir....

        Davacı satıma konu aracın satış bedelini tamamen ödediğine ve satış tarihi itibariyle bedel davalı tasarrufuna geçtiğine göre bedel iade edilinceye kadar davacının da aracı kullanması nedeniyle satış bedelinden indirim yapılması doğru değildir. Dairemizin 12.5.2003 tarih ve 2003/2749 esas, 2003/5860 karar sayılı ilamının eldeki olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Satış bedelinin aynen iadesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile %10 indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Buna göre bilirkişi kurulunca yapılan değerlendirmede, dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılmaması, 2-Bozma kararı öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın el koymadan arta kalan 3339,73 m² için %5 oranında değer artışı belirlenerek tazminat bedelinden indirim yapıldığı, yine el koymadan arta kalan 72,34 m² içinse %20 oranında değer kaybı hesaplanarak tazminat bedeline eklendiği, belirtilen hususlarda bir bozma yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma gerekleri yerine getirilmeli ve bu bağlamda bozma kapsamı dışına çıkılmamalıdır....

            Ancak; 1) Alınan bilirkişi kurulu raporunda tesbit edilen bedel ile bu rapora dayanılmakla birlikte, farklı nedenlerle resen ve soyut ifadelerle indirim yapılarak mahkemece belirlenen bedel arasında fahiş fark bulunduğundan, bilirkişi kurulu raporunda tesbit edilen bedel ile mahkemece belirlenen bedel inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmemiştir....

              Genel Müdürlüğünce 1974 yılında kamulaştırıldığı, kamulaştırma işleminden sonra idare tarafından bedel indirim davası açıldığı, bu davada taşınmaz maliklerinden...'un ve ...'nın davalı olarak gösterildiği ve verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı-karşı davalı ... dava konusu taşınmazı daha sonra... mirasçıları ve ...'dan satın aldığından, kamulaştırılan ve kamulaştırma işlemi kesinleşen taşınmaz hakkında açılan bedel davasının reddine, idarenin açtığı tapu iptal ve tescil davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı-karşı davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece bedel indirim davasının kısmen kabulü, bedel artırım davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında herhangi bir şekilde SİT alanı şerhi bulunmadığı halde 1/1000 ölçekli koruma imar planında kaldığı gerekçesiyle taşınmazın belirlenen arsa birim m² bedelinden ayrıca %4 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik bedel tespit edilmesi bozma nedeni yapılmıştır. Mahkemece bozma öncesi raporu hükme esas alınan 1.bilirkişi kurulundan bu konuda ek rapor alınarak sonuçta arsa birim m² bedelinin 450,00 TL üzerinden hesaplanması gerekirken, bozma öncesi değerlendirmeye alınmayan 2.bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve arsa birim m² değeri yerine yapılarla birlikte tespit edilen toplam kamulaştırma bedeline %4 oranında artırım yapılarak fazla bedel tespit edilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu