Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyize konu mahkeme kararında ise uyuşmazlık, ayıplı satıştan kaynaklanan tazminat davası şeklinde nitelendirilmiştir. Tarafların sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi,2797 sayılı Yargıtay Kanunu 14. maddesi gereği Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ayıplı hizmetten kaynaklanan bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 762,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/...

      Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aracın iade edilmek şartıyla 31.239,60 Euro ile yaptığı faydalı masraf toplamı olan 870,70 TL’nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi ile birlikte yaptığı masrafların tahsilini talep etmiştir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır....

        Şt. vekili sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, yetkili servis incelemesinde herhangi bir ayıp ve arıza görülmediğini, kabul anlamına gelmemekle malın ayıplı olması durumunda, Tüketici Kanun'da belirtilen seçimlik hakların kullanabileceğini, tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona erdiğini, davacı tüketicinin, ithalatçı olan müvekkili şirkete karşı bedel iadesi talebini yöneltemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin tüketici ile akdi ilişkinin tarafı olan satıcı firmalara karşı talep edilecek bir hak olduğunu, bedel iadesi seçimlik hakkının tüketici işleminin tarafı olmayan ithalatçı firmaya karşı kullanılamayacağını, tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, yeniden seçimlik hak talep edebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini...

          Mahkemece, dava konusu aracın beklenen faydayı sağlayamayacak kadar gizli ayıplı olduğu, davacının yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunduğu, araç için ödediği fatura bedelini davalıdan isteyebileceği, ancak davacının bedel alacağından bilirkişi raporunda belirlendiği şekilde 10.000,00 TL kullanım menfaatinin düşülmesi gerektiği, davacının diğer istemlere ilişkin olarak dosyaya delil ibraz etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla bedelinin iadesi ve zararının tazmini istemi ile alacak davası açmıştır....

            Noterliği' nin 08/06/2016 tarih, ...yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek malın ayıplı olması nedeniyle seçimlilik hakkını kullandıklarını, akdin feshedilerek 4.036,85 TL' nin iadesini istediğini, davalı tarafça Ankara ....Noterliğinin 10/06/2016 tarih,.. yevmiye sayılı ihtarnamesi göndererek bedel iadesi talebinin yasal olmadığını bildirdiğini, davalının müvekkile ayıplı mal sattığını, müvekkilin parasını peşin ödeyerek aldığı bilgisayarı hiç kullanamadığını ve mağdur olduğunu, davalı tarafın bedel iadesi talebini içeren ihtarnameye olumsuz cevap vermesi üzerine dava açma zaruretinin doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle 4.036,85 TL' nin fatura tarihi olan 24/05/206 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Ancak davacı tercih hakkını onarım yönünde kullandığı için, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK 'nun 13/3 maddesi ile Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına dair Yönetmeliğin 14. maddesindeki bedel iadesi şartları oluşmamıştır. Davacı ancak onarım bedeli olan 3.365.84 YTL'nin tahsilini isteyebilir. Mahkemece araç bedelinin de tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...) gerekçesiyle davalılar yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, ayıplı malın iadesi ile ödenen bedel ve onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

                oluştuğu, ayrıca davacının 224,07 TL satış masrafı ve 279,66 TL araç muayenesi için yapmış olduğu masraflara ilişkin makbuz sunmak sureti ile bu alacak kalemlerine yönelik de talebini ispatladığı ancak diğer alacak kalemlerine yönelik herhangi bir delil ibraz etmediğinden bunların ispatlanamadığı, ayrıca satın alınan araç halen davacının elinde olduğundan, davacın ayıplı aracı iade etmeden bedel iadesini ve alacağına faiz isteyemeyeceğini, faizin başlangıç tarihinin ayıplı araç bedeli yönünden aracın davalıya iade tarihi olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı,bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.” düzenlemesi mevcuttur. 4077 sayılı TKHK'nun 4/2. maddesine göre, “.... Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Öte yandan, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ......

                  Mahkemece, davalı satıcı tarafından ürünün ayıpsız şekilde teslim edildiğinin ispat edilemediği, bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere, ürünlerde çizilmeler ve eğilmeler mevcut olup, ürünün niteliği gereği davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı, dolayısıyla 6502 sayılı yasanın 11. Maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak bedel iadesi talebinde bulunabileceği, davacının ürünleri geldiği gün davalıya iade ettiği, bu haliyle bedel iadesi talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile 22.641,09 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi kararı verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu