Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporu ve tanık beyanlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davalının davacıya aracın hasar kaydını gösterdiği ve alıcıyı ayıptan haberdar ettiği, ayrıca araç satış değerinin aracın mevcut hali ile uyumlu olduğu, bu haliyle araçta gizli bir ayıp bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi isteğine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğunu, daha doğrusu pert olduğunu, bunu satıştan sonra öğrendiğini, davalı ise davacının aracın pert olduğunu bilerek satın aldığını savunmuştur. Bu durumda ayıbın gizlenmediğinin ispat yükü davalıdadır. Dava tarihi ve değer itibariyle tanık dinlenemez....

    Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bu karara uyulmuş ve dosya mahkememize tevzi edilmiştir. 2011 yılından beri devam eden yargılamadaki temel uyuşmazlık noktası, aracın gizli ayıplı olup olmadığı ve bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığından ibarettir. 26/08/2015 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir: "....Taşıtın onarımının uygun ve makul bir sürede gerçekleştirilememiş olması nedeni ile servis kusurunun mevcut olduğu, taşıtın gizli ayıplı olarak değerlendirilmesi için gerek ve yeter şartların oluşmuş bulunduğu, taşıtın muadili ile değişim veya bedel iadesinin satıcı ve distribütör firmanın müşterek sorumluluğunda olduğuna dair müşterek görüş sunulmuştur..." Görevsiz mahkemece alınan bilirkişi raporunda yer verildiği ve yine mahkeme gerekçesinde detaylı olarak belirtildiği üzere, ... plakalı ticari araç, satın alındğı tarihten itibaren kronik şekilde arıza çıkarmıştır. Bu durum servis kayıtları ve iş emirleriyle sabittir....

        Davacı vekili 07.06.2022 tarihli duruşmada seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullandığını ve ödenen bedelin ihtarın tebliği tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini bildirmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/18 Esas KARAR NO: 2022/95 KARAR TARİHİ: 25/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhinde, tüketici ---- tarihinde aldığı telefonun ayıplı çıkmasından dolayı --- tarafından bilirkişi incelemesiyle birlikte ---- bedel iadesi kararı alındığını, ----verdiği bedel iadesi kararı doğrultusunda tüketici --- bedel iadesi ücreti olan ---ödendiğini, tüketici -----, telefonunda sürekli hale geldiğini iddia ettiği arızalar nedeniyle müvekkil şirkete başvurduğunu, müvekkili şirket telefonu üç farklı yetkili teknik servise göndermesine rağmen telefonda cihazın ayıplı mal sayılmasına neden olabilecek herhangi bir hata bulunamadığını, ---- tarafından başvurulmasıyla birlikte yapılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi ----- arızalı olduğunu tespit etmiş ve bu arızanın imalattan kaynaklanan bir...

            davalıya iadesine, davacının ayıplı araç nedeniyle davalıya ödediği bedel ile uğradığı zararı tespit edilerek davalıdan reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bu doğrultuda, bedelin iadesi ve ayıplı malın da davalıya geri verilmesi yönündeki hükümde herhangi bir 2012/11164-14732 isabetsizlik bulunmamakla birlikte, yasada öngörülmediği halde fatura bedelinden davacının ayıplı malı kullandığı süre gözetilerek takdiren kullanım bedeli adı altında indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı tacir olup, her zaman ve her durumda basiretli davranmak zorundadır. Davacı satıştan önce basit bir araştırma yapmak suretiyle aracın km'sinin düşürüldüğünü öğrenebilecek durumdadır. Ancak davacı satıştan önce gerekli araştırmaları yapmamış ve olağan araştırma yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu nedenle 14.344,83 TL üzerinden % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Nitekim Konya BAM . HD.'nin ... E ... K sayılı ilamı ile Bursa BAM . HD.'nin ... E ... K sayılı ilamları da bu yöndedir. Ancak reddedilen tutar hakkaniyet indiriminden kaynaklandığından ve davalı arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadığından davalı lehine yargılama giderine hükmedilmemiştir. Anılan nedenlerle davacının talep edebileceği alacak tutarının (14.344,83 - 14.344,83 * 20 / 100 =) 11.475,86 TL olduğu sonucuna varılmış ve davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten 24.7.2014 tarihinde 95.133,51 TL bedel ödeyerek satın aldığı Wolkvagen Passat marka aracı aldıktan kısa bir süre sonra satışa çıkardığında alıcının boya ölçüm cihazı ile yaptığı inceleme sonucu araçtaki boya kalınlıklarının farklı değerlerde olduğunu söyleyerek satıştan vazgeçmesi üzerine davalıya başvurduğunu, aracın boya kalınlıklarının farklı olduğu ve aracın tüm kapı civatalarının işlem gördüğü anlaşılmasına rağmen aracın iade alınmadığını ileri sürerek, ayıplı olan aracın davalıya iadesi ile ödenen satış bedeli olan 95.133,51 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Dava, davalı bankadan kullanılan kredi ile diğer davalı şirketten satın alınan taşınmazın ayıplı olması sebebiyle konutun ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedel ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemenin kullanılan kredinin ticari kredi olduğu yönünde açık bir tespiti bulunmadığı gibi, uyuşmazlık tüketicinin satın aldığı dairenin ayıplı olmasından kaynaklanmaktadır. Temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ancak, 13. Hukuk Dairesi'nin 27.01.2015 tarihli kararı ile, davanın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu