Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2020 NUMARASI : 2013/651 Esas - 2018/522 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Esenyurt Mahallesi, 1684 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 75.408,81- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir....

ile dava tarihinden itibaren aylık 1.900 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Mehmet Türker için aylık 700 TL iştirak nafakasının 1.400 TL artırımı ile dava tarihinden itibaren aylık 2.100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece şirkete iyileşmenin sağlanamadığı, sermaye artırımı koşulu ile devralan ortağın sermaye artırımı için taahhütte bulunmasına rağmen taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "karşı boşanma ve nafaka artırımı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen taminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

      TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz başvurusu, yatırım teşvik belgesine sahip yükümlü şirketçe gerçekleştirilen sermaye artırımı işlemine; teşvik belgesinin özel şartlar bölümünde sermaye artırımı öngörülmediğinden istisna tanınamayacağı ileri sürülerek kusur cezalı damga vergisi tarh edilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali yolundaki vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin imalat sektöründe yapacağı yatırım dolayısıyla verilen ... tarih ve ......

        İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, taleplerini alınan ilk rapora göre bedel artırım dilekçesi ile artırdıklarını, alınan bilirkişi raporu ile zararlarının 28.602,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bu defa taleplerinin 28.602,00 TL olarak artırdıklarını, mahkemece iki defa bedel artırımı yapılamayacağı gerekçesiyle ikinci bedel artırım dilekçesi dikkate alınmaksızın davanın kabulüne karar verildiğini, oysa HMK'nun 107....

        Davacı taraf, harca esas dava değerini 3.000,00 TL. göstermek suretiyle ve belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, taleplerini ayrıştırmadan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş; sorumluluk ve maddi zararın kapsamının belirlenmesinden sonra, talep edilen manevi tazminat miktarlarını bildireceklerini dava dilekçesinde ifade etmiş; mahkeme tarafından verilen süre üzerine de 18.02.2016 tarihli "maddi tazminat yönünden bedel artırımı ve manevi tazminat talebinin bildirilmesi dilekçesinde" 14.473,68 TL. maddi tazminat ve toplam 15.000,00 TL. manevi tazminatın tahsilini istediklerini bildirmiş; daha sonra verdiği talep açıklama dilekçesiyle, ölen davacının mirasçısı olan herbir dahili davacı için 5.000,00 TL. manevi tazminat talep etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2019/11 Esas - 2020/283 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenler İlçesi, Fatih Mahallesi, 5396 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 190,50 metrekarelik kısmının bedele dönüştüğünü, idare tarafından belirlenen bedel miktarının artırılmasını talep ve dava etmiştir....

          artırımı için gerekli koşulların bulunmadığı gibi sırf müvekkilinin şirketteki söz hakkını azaltmaya yönelik alınan kararın kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek 14.12.2011 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulu seçimine ve sermaye artırımına ilişkin 3 ve 4 nolu kararların TTK'nın 381'nci maddesi uyarınca iptalini talep ve dava etmiştir....

            İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davacı vekili özetle; ilk derece mahkemesince usul ve yasaya aykırı karar verildiği, davalının iş kazasının meydan gelmesinde ağır kusurlu olduğu, 09/04/2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda kurum alacağı olduğu dikkate alınmadan hatalı hüküm kurulduğu, 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna taraflarınca ve davalı vekilince itiraz edildiği, yerel mahkeme itirazları dikkate almadığı, psdg oranındaki çelişkiyi gidermeden ve dosyada itirazlar doğrultusunda yeniden ek rapor aldırmadan bedel artırımı için kesin süre verdiği, kesin süre nedeniyle taraflarınca bedel artırımı yapıldığı, ancak bu kez de yerel mahkeme fikir değiştirdiği, dosyayı ek rapor için yeniden bilirkişiye gönderdiği, yerel mahkemenin raporlardaki çelişkiyi gidermeden tarafımıza bedel artırımı için 1 haftalık kesin süre vermesi hatası yüzünden müvekkil aleyhine vekalet ücretine ve yargı masrafına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, tekrar yargılama yapılarak davanın kabulüne karar...

            UYAP Entegrasyonu