WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1)Taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden taşınmaz SİT alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi; 2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. M.E...

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 4000 adet battaniye sipariş ettiğini, teslim edilen malların vaat edilen özellikleri taşımadığını, durumun bağımsız denetim organı ve tespit raporu ile tespit ettirildiğini, indirim talebinden olumlu sonuç alınamadığını ileri sürerek 60.866.02 Euronun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, Fransa’da tarafları ve konusu aynı olan davanın derdest olduğunu, Willezranche-Tarore Mahkemesinin yetkili bulunduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, indirim talep eden davacının kar mahrumiyeti talep edemeyeceğini, belirterek davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece bu bedelden sökülen imâlatın davalı uhdesinde bulunduğu gerekçesiyle BK'nın 42. maddesi uyarınca ayrıca indirim yapılarak 6.863,13 TL’nin tahsiline karar verilmiş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlık BK'nın 355. maddesi ve devamında yer alan eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup imâlatın ayıplı olması durumunda iş sahibinin hakları BK'nın 360. maddesinde gösterilmiştir. Bu nedenle ayıp miktarı 2.500,00 TL’nin davacının talebi daha az bulunduğundan 12.700,00 TL’den mahsup edilerek kalan 10.200,00 TL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan BK'nın 42. maddesi uyarınca ayrıca indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 04.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davacının ayıp oranında bedelden indirim talebinin kabulü ile dava konusu araçtaki ayıplı navigasyon nedeniyle bedelden indirim olarak tespit edilen 7.069,44.TL bedelin 5000.TL sinin dava, 2.069,44.TL de ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ve feri müdahilden müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ve feri müdahil tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı ürün dolayısıyla bedel indirimi talebine ilişkindir. Mahkemece verilen ayıplı ürünün satış bedelinden indirim yapılmasına dair verilen kabul kararında feri müdahil aleyhine de tahsil yönünde hüküm kurulmuştur. Oysaki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 69/1. maddesinde; feri müdahilin de yer aldığı bir davada, hükmün ancak taraflar hakkında verileceği düzenlemesine yer verilmiş olup, davanın tarafı olmayan fer'i müdahil hakkında da hüküm kurulmuş olması nedeniyle kararın bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğu aşikardır....

          Ayrıca; davacı dava dilekçesinde; makinelerin ayıpsız misliyle değiştirilmesini, misli mümkün değilse teslim edilen makinelerin bedelinin belirlenerek teslim ve taahhüt edilmesi gereken makinelerin sözleşmedeki bedelinden ellerindeki makinelerin bedeli oranında indirilmesini, hiç teslim edilmeyen buhar jeneratörünün sözleşme satış bedelinden indirilmesini ve sözleşme ile belirlenen taahhütlere aykırılık nedeniyle davalının 30.000 Amerikan Doları ceza tazminat ödenmesini talep etmiş, harca esas değer olarak da 40.000,00 TL bedel göstermiştir. Davacı dava dilekçesinde bu 40.000,00 TL'lik bedel içerisinde talep ettiği kalemler için ne kadar bedel istediğini açıklamamıştır....

            Mahkemece, cezai şarta ilişkin düzenlemenin geçerli olduğu yönündeki tespit yerinde ise de, cezai şart miktarının belirlenmesinde oranlama ve indirim yapılmaması yönündeki kabul yerinde değildir. Şu halde, davalının çalıştığı ve çalışması gereken süreler oranlanmak ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 182. maddesinin son fıkrası gereği indirim yapılmak suretiyle belirlenecek cezai şart alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken taşınmazın yeniden kiralanması halinde serbest şartlarda boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun indirim yapılarak kira bedelinin tespiti gerekir. Hükme esas alınan 04.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda davalının eski kiracı olduğu da değerlendirilerek indirim uygulanmak suretiyle kira bedelinin hak ve nesafete göre belirlendiği anlaşılmakta olup, Mahkemece ikinci kez indirim uygulanarak kira bedelinin belirlenmiş olması doğru değildir....

                sigortalı çalışanlarının prim tahakkuklarının yasal süresinde yaptığı, prim borçlarını süresinde ödediği ve prim borcu bulunmadığı anlaşıldığından indirim hakkından yararlanması gerektiğinden, Kasım 2008 den Ekim 2010 tarihine kadar davalının davacının hak edişlerinden yaptığı % 5 lik indirim tutarlarını davacıya ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 27.651,04 TL avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.06.2013 tarih ve 2013/3847 Esas, 2013/4334 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır....

                  anlaşılmış olmakla Borçlar Kanununun 227/1 maddesi uyarınca davacının terditli davasının bedel indirim olarak kabulü ile, ıslahın bir kez yapılabileceği ilk ıslahtan sonra ikinci ıslah yapılabilmesinin mümkün olmadığı davalı tarafın tespit talebi yönünden dikkate alınarak davacının terditli davasının bedel indirim olarak kısmen kabulüne, 9.020,43-TL'nin dava tarihi olan 23/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir....

                    Anılan yasal düzenlemelerle de, zararın belirlenmesi ile tazminatın belirlenmesi ve tazminattan yapılacak indirim için sıralama öngörülmüş; zararın belirlenmesinden sonra tazminatın belirlenmesi ve indirilmesi kabul edilmiştir. Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile de kabul edildiği üzere; tazminatın saptanabilmesi için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Sorumluluk hukukunda, tazminat denkleştirilirken yapılacak indirimler arasında bir sıra söz konusudur. İndirim nedenleri genellikle, biri gerçek zararın diğeri de tazminatın belirlenmesine ilişkin olmak üzere ikiye ayrılır. Kural olarak, önce gerçek zararı bulmak gerektiğinden, zararla ilgili indirim sebepleri önce, tazminatla ilgili indirim sebepleri ise daha sonra uygulanmaktadır. Buna ilaveten, tazminat alacaklısına ilişkin indirim sebeplerinin önce, tazminat borçlusuna ilişkin indirim sebeplerinin de sonra uygulanması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu