Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eldeki dava ile ayıplı olarak satın aldığı araç nedeniyle, araca yapmış olduğu masraflar ile, bedel indirimini istemiştir. Davalı, davacı tarafın aracı alırken kontrol ettirdiğini, aracın kilometresini kendisinin değiştirmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Anılan maddeye göre malı satın alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu satıcıya iletmek durumundadır. Somut olayda davalı tacir olup, satılan malın ayıplı olduğuna hususunda süresinde davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil sunmamıştır. Bu nedenle TTK'nın 23/1-c maddesine uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğu hususunda dosyada herhangi bir delil bulunmadığı halde, mahkemece malın ayıplı olduğunun kabul edilmesi ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bunun yanında davacı taraf, müflis şirket ile aralarında yapılan satış sözleşmesi gereği satıma konu malların alıcı davalı müflis şirket adına gümrüğe teslim edilmesine rağmen satış bedelinin ödenmediğini ve malların teslim alınmadığını, bunun üzerine malın daha düşük bir bedel ile üçüncü şahsa satılmak zorunda kalındığı ve zarara uğradıklarını ileri sürmektedir....

      Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde davanın 11.10.2012 tarihinde davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ile açılmış olduğu, davacının daha sonra dosyaya sunduğu deliller ekinde 18.10.2012 tarihli servis fişinin de bulunduğu ve davalıların davacı tüketicinin dava açıldıktan sonra bu tarihte yetkili servis istasyonunda dava konusu otomobilin airbaginin değiştirilmek suretiyle tamir edilmiş bulunduğu ve bu haliyle davacı tüketicinin seçimlik hakkını dava tarihinden sonra tamirden yana kullanmak suretiyle tüketmiş bulunduğu savunmasını da ileri sürdükleri görülmüştür. Öte yandan; ilk derece yargılama makamınca hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarının incelenmesinde ayıplı olduğu öne sürülen bu airbag ünitesinin halen arızalı/ayıplı olduğuna dair bir belirleme de yapılmadığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava tüketicinin açtığı ayıplı mala ilişkin bedel iadesi davasıdır. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve sonucunda ayıplı olduğu tespit edilen köşe koltuk takımının bedeli olan 2.217,00 TL'nin iadesine, tekli koltukta ise herhangi bir ayıp olmaması sebebiyle tekli koltuk bedeli 441,00TL'lik talebin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar, davacı adına, almış olduğu köşe koltuk takımı ve yine aynı renk ve desende olan tekli koltuk için ayrı ayrı fatura düzenlenmiş olsa da, mahkemece bedel iadesi reddedilen tekli koltuk, köşe koltuk takımının tamamlayıcı parçası olup, davacı tüketicinin tekli koltuğu tek başına kullanması beklenemez....

          Ancak Fırat Üniversitesi makine mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu raporunda “...boya hatası varsa alındığı zaman alıcı tarafından görülmesi gerektiği, satıştan yaklaşık 50 gün sonra boya hatasının görülmesi hatanın sonradan olduğu veya 2012/12948-15582 satış sırasında hatanın belirgin olmadığı, geçen süre içerisinde daha da belirgin ve görünür duruma geldiği, bu nedenle gizli ayıplı mal olarak değerlendirilemeyeceği” belirtilmiş olup; bu değerlendirme ile araçtaki boya hatasının gizli ayıp olmadığı konusunda çelişki mevcuttur. O halde mahkemece dava konusu araçtaki boya hatasının üretimden kaynaklanan gizli ayıplı olup olmadığı, satın alma sırasında vasat bir tüketici tarafından farkedilip farkedilemeyeceği araştırılarak; bu hususta bilirkişiden ek rapor alınması ve ayıbın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi gerekir....

            Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....

              Davacı dava dilekçesinde ayıplı aracın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir. Öyle olunca mahkemece davacının şeçimlik haklarından hangisini istediği konusunda davasını hasretmesi sağlanmadan ve infazda tereddüt oluşturacak mahiyette terditli şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, usul ve yasaya aykırı olmakla bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı ifadan kaynaklanan aracın misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, ayıplı imalât nedeniyle bedel iadesi istemiyle açılmış bir alacak davası olup, mahkemece, kat maliki olmayan profesyonel site yöneticisinin, apartman yönetimini temsile yetkisinin bulunmadığı, aktif dava ehliyetine haiz olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Ancak davacı tarafça dava konusu ürünlerin ayıplı çıktığı iddia edilmiş ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiştir. Davalı tarafça iddialar kabul edilmemiş, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı savunmasına bulunulmuş, ancak ayıp olması halinde ayıp giderileceği bildirilmiş ve ayıpın giderilmesine ilişkin hüküm kurulması talep edilmiştir. Dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususunda Mahkememizce ayıplı ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından dava konusu ürünlerden dolabın kapaklarının boyasının (lake) imalat hatası ve ambalajlama hatası ve üretim hatası sonucu açık ayıplı olduğu, açık ayıbın giderilebilmesi için dolap kapaklarının yeni dolap kapakları ile değiştirilmesi ile ayıp giderilebileceği tespit edilmiştir. Davacı tarafça dava konusu dolap kapaklarındaki açık ayıp davalı tarafa teslim edildikten sonra ürünlerin daha ambalajları çıkarılmadan ve kullanılmadan mesaj yolu ile bildirilmiş ve davacı tarafından ayıp ihbarı süresinde yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu