Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı- karşı davacının temliken tescil talebi hususunda, iyiniyet, yapı bedelinin arsa bedelinden açıkça fazla olması, ifrazın mümkün olması gibi temliken tescil şartlarının oluşması ve taşınmaz arsa bedelinin davalı-karşı davacı tarafça depo edilmesi halinde kendi yapısı yönünden temliken tescil hükmü kurulmalı, temliken tescil şartlarının oluşmaması ya da bedelin depo edilmemesi halinde temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Temliken tescil şartlarının oluşmaması halinde mahkemece taşınmazdaki yapıların yıkımının aşırı zarara neden olup olmayacağı hususunda inşaat bilirkişisinden ek rapor alınmalı ve buna göre değerlendirme yapılmalıdır. Yıkım aşırı zarara neden olmayacak ise dava konusu taşınmaza ilişkin el atmanın önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne karar verilmelidir....

den 1980 yılında haricen satın alındığını, daha sonradan buranın imar ihya edilerek kapama erik ve hurma bahçesi haline dönüştürüldüğünü, bir kısmının da tarım alanı olarak kullanıldığını ileri sürerek harici alıma dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa temliken tescil, olmazsa muhtesatın aidiyetinin tespiti ve üst hakkı tesisi, olmazsa parsellerde bulunan ağaçların dikimi, yetiştirilmesi ve imar ihya bedellerinin tespiti ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davacının seçenek tüm taleplerinin subut bulmadığından davanın reddine yönelik karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2013/222 ESAS - 2021/282 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul-Sanyer-Tarabya Mahallesi,73 Pafta,440 Ada,21 Parsel de kayıtlı 3420 metrekare yüzölçümlü taşınmazın tapudaki hisseleri oranında maliki olduklarını, l980 li yıllarda hisseleri oranında maliki oldukları taşınmazı vaziyet planı ve Aplikasyon Krokisinde belirtildiği gibi haricen ve fiilen taksim ederek iyi niyetle kendilerine ait taşınmaz üzerine konutlar inşa ettiklerini, buna göre Aplikasyon Krokisinde; (A) Harfi ile gösterilen bina T11 (B) Harfi ile gösterilen bina T9 (C) Harfi ile gösterilen bina T1 (D) Harfi ile gösterilen bina Faris Akkoyun Varisleri, (E) Harfi ile gösterilen bina T5 (F) Harfi ile gösterilen bina T14 (G) Harfi ile gösterilen bina Şükrü Ezber, (I) Harfi ile gösterilen...

      Bu nedenle gerek asıl davanın davacısı gerekse birleştirilen davanın davacısı yönünden TMK’nın 725. maddesi gereğince açılan temliken tescil davalarında aranan iyiniyet koşulu gerçekleşmediğinden temliken tescil taleplerinin reddi gerekir. Bu itibarla mahkemece, asıl davanın davacısı...’nin yasal koşulları oluşmayan davasının tümden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Birleştirilen davanın davacısı temliken tescil talebinin mümkün olmaması halinde elatmanın önlenmesi ve kal talebinde de bulunmuştur. Yukarıda açıklanan kullanım biçimine göre 1517 ve 1518 sayılı parsellerin müşterek sınırı dikkate alındığında asıl davanın davacısı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK'nin 724. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 7522 ada 1 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın Hazine arazisi mülkiyetinde ancak davalılardan ..., ..., ...'ün murisleri ......

          Bu itibarla, paylı mülkiyete tabi taşınmaza paydaşlardan birisi tarafından yapı inşa ettirildiği iddiasına dayalı olarak, adeta başkasının taşınmazına yapı yapılmış gibi temliken tescil talep edilebilmesinin mümkün olmadığı, aynı şekilde, paylı mülkiyete tabi taşınmazın taksim veya ortaklığın giderilmesi bir davayla tasfiye aşamasına gelinmeden taşınmazın üzerindeki yapı bedelinin de diğer paydaştan talep edilmeyeceği, taşınmazın üzerine yaptırılan yapı, başkasının arazisine yapılan yapı niteliğinde olmayacağından ve paydaş olan taraflar arasında aynı zamanda derdest bir ortaklığın giderilmesi davası da söz konusu olduğundan, davacıların veya murislerinin dava konusu taşınmaz üzerinde yaptırdıklarını iddia ettikleri yapılarla ilgili varsa bir hakları muhtedasatın aidiyetinin tespiti davası ile ileri sürme yasal hak ve imkanlarının olduğu ve davacı vekilinin dava konusu taşınmazda fiili taksim olgusunun bulunduğuna dair itirazlarını istinaf aşamasında ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesince...

          Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 129 ada 13 parsel sayılı taşınmaza, komşu 129 ada 7 parsel maliki davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile taşkın kısmın bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, aşamada verdiği dilekçe ile öncelikle elatmanın önlenmesini, olmazsa taşkın arsa bedeli yanında geri kalan kısmın uğradığı değer kaybı ile taşınmazında yaptırdığı binanın her katında meydana gelen daralmadan doğan zararın tazminini istemiştir. Davalı, taşkın olduğu iddia edilen binanın ruhsatlı olduğunu, fenni mesul denetiminde belediyece onaylanmış projeye uygun olarak inşa edildiğini, yapının başkasının arsasına taştığını bilmediğini veya bilebilecek durumda olmadığını, iyiniyetli olduğunu, taşkınlığın tespit edilmesi halinde temliken tescil isteğinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Çünkü tercihini bedel (tazminat) doğrultusunda kullanan malzeme maliki sonradan bundan vazgeçerek tescil talebinden bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, temliken tescil isteme ... ancak yapı yapıldığı sıradaki taşınmazın maliki olan kişiye karşı açılacak davada ileri sürülebilecek bir kişisel haktır.Gerçekten arazi mülkiyetinin başkasına geçmesi halinde malzeme sahibi yeni malike karşı tescil talebinde bulunamıyacağı gibi inşaat sebebiyle masraf dahi isteyemez. (15.05.1957 tarih 11/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.-Prof.Dr.... T.Gürsoy,Fikret ..., ... ..., Türk Eşya Hukuku.Ankara 1978.sh.613) Yenilik doğurucu nitelikteki bu dava sonunda verilen kararın kesinleşmesinden sonra kişisel hak ayni hakka dönüşür.Kuşkusuz temliken tescil davasının kabulü için taşınmazın ifrazı gerekiyorsa yasalara göre ifrazın olanaklı bulunması da gerekecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleşen davada davacı ... tarafından 13.04.2010 günlü dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın ve birleşen 2010/170 esas sayılı davanın reddine dair verilen 08.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ...'nın dava konusu taşınmazı, temliken tescile konu inşaatların yapılmasından dokuz yıl sonra satın aldığını belirtmiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ve birleşen 2010/170 esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu