Davaya konu olayda Dairemizin yukarıda açıklanan ilkelerine ve toplanan delillere göre davacının tapuda müşterek muris anneleri adına kayıtlı olan terekeye ait taşınmaz üzerinde yapı inşa etmesi nedeniyle iyiniyetli olduğu kanıtlanamamıştır. Sübjektif koşul olan iyiniyetin kanıtlanamaması halinde diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gerek olmadığından davacının Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince açmış bulunduğu tapu iptali ve tescil davasının reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 722. maddesinde bir kimsenin başkasının arazisi üzerine yapı inşa etmesinden bahsedilmekte olup Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de kat ilavesi suretiyle yapılan inşaatlar nedeniyle temliken tescil talebinde bulunulamaz....
Davalı taraf, binanın imar parseline geçilmeden önce yapıldığını savunarak bu husustaki deliller toplanarak binanın kadastral parsele yapıldığı ispatlandığına göre mahkemece İmar Kanunu 18. maddesi uyarınca yapı bedeli ödenmedikçe ömrü tamamlanıncaya kadar kullanmaya devam edeceği hükmü nazarınca açılan müdahalenin meni ve kal davasının reddine, aynı gerekçelerle imar parseli üzerindeki bina hakkında TMK'nın 725. maddesi gereğince temliken tescil talebinde bulunulamayacağı da gözetilerek temliken tescile ilişkin karşı davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıran tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Temliken tescil talebi ile ilgili olarak davacının kök tapu maliki ... ölünce geriye mirasçı olarak oğlu ... ve kızı ...'in kaldığı ve ... adına hareket eden ... isimli şahıstan miras paylarını satın ve teslim aldığı, üzerine 5 katlı iki adet bina yaptığı şeklindeki iyiniyet iddiasının ispatına ilişkin olarak göstermiş olduğu tanıkları dinlenerek ve delil olarak gösterilen dava dosyaları incelenerek iyiniyetli olduğunun anlaşılması halinde yukarıdaki ilkelere göre TMK'nın 724. maddesine dayalı temliken tescil şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, temliken tescil şartlarının gerçekleşmemesi durumunda; davacı iyiniyetli ise dava tarihi itibariyle belirlenecek muhik tazminata, iyiniyetli olmadığı sonucuna varılırsa asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil olmazsa irtifak hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, temliken tescil olmazsa irtifak hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkiline ait 3493 ada 2 parseldeki 1987 yılında yapılan binanın ikinci katına çıkış için kullanılan merdivenlerinin, davalılara ait 3493 ada 1 parsele ... olduğunu, bu ...lığın 1997 yılında yapılan imar uygulamasından kaynaklandığını, taşan kısmın tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini bu mümkün görülmezse irtifak hakkı tesis edilmesini talep etmiştir....
MÜMİN EROL DAVALI : 5- T6- DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin paydaşı oldukları 274 parsel sayılı taşınmaza davalıların yapı inşa etmek suretiyle müdahalede bulunduklarını, davalıların hukuki ve haklı bir gerekçe olmadan olmadan yaptıkları elatmalarının önlenmesine, yapıların yıkılmasına ve 500 TL ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın müvekkillerinin murisi tarafından davacıların mirasbırakanından 50 yıl önce satın alındığını, ancak tapuda devir yapılmadığını, davalıların da taşınmaza bina inşa ederek kullandıklarını, taşınmazın satın alındığının çevrede bilindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2006 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacıların tapu iptali ve tescil davasının reddine, Türk Medeni Kanununun 723/son maddesi gereğince 51.423.33 YTL.nin davalıdan tahsiline dair verilen 07.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki talep tazminat tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescil istemi reddolunmuş, malzeme bedeli 51.423.33 YTL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir....
... ve ... tarafından açılan dava temliken tescil isteğine ilişkindir....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı, dava konusu 2618 parsel sayılı taşınmazı 2000 yılında dava dışı ...dan satın aldığını, taşınmaz üzerine iyiniyetli olarak bina yaptığını, taşınmazın daha sonra ... tarafından muvazalı olarak davalıya satıldığını, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu belirterek tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının temliken tescil talebi ile ilgili olarak Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tapulu taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde hükmün kurulması doğru görülmemiştir....
O halde, yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacılar yararına TMK'nun 724. maddesi uyarınca temliken tescil koşullarının oluştuğundan sözedilemez. Hal böyle olunca, davacıların temliken tescil taleplerinin reddi ile ikinci kademedeki tazminat istemleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birkısım davalılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacılar her ne kadar tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş iseler de yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca temliken tescil şartları oluşmamıştır. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kayyım vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....