Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin kararın, davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun usulden reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından duruşma istekli ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: - KARAR - Dava, bağıştan rücû hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteğine ilişkindir....

    Hukuk Dairesince kararın kesin mahiyette olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 341/2. ve 352/1. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiş, davacıların temyizi üzerine, kararın miktar itibariyle kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine ilişkin olarak verilen 14.10.2020 tarihli ek karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan...’ın 13023 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını “lise” yapılması koşuluyla 26.09.1996 tarihinde davalı ...’ye bağışladığını ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen taşınmazın hala boş vaziyette olduğunu, bağış koşulunun gerçekleşmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir....

      Mahkemece, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanıldığı, davaya konu taşınmazın davalıya mehir bedeli karşılığı bağış olarak verildiği ve Borçlar Kanunu’nun 295/1. maddesinin 2. bendi uyarınca bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... sayılı parseldeki C Blok 13 no’lu bağımsız bölümün dava dışı ... tarafından davalı ...’a 16.07.2013 tarih ve 8082 yevmiye no’lu işlemle satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1-e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim, kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez....

        Cevap dilekçesi: Davalı Yurdagül vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, ev eşyalarının evlilik birliği içinde kullanılarak eskitilmek suretiyle çöpe atıldığını, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, bağıştan rücu edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı İsmet vekili cevap dilekçesinde özetle; senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca bağıştan rücu edildiğini ,senet imzalandığı tarihte müvekkilinin 16 yaşında olup henüz fiili ehliyet sahibi olmadığını, senedin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Ramazan'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; - KARAR - Dava, bağışlamadan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          Mahkemece, taşınmazın tapuda taraflar adına aynı tarihte paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı bulunması ve davacı vekilinin müvekkilinin eşine olan güvenini ortaya koymak, gönlünü kazanmak ve mutlu etmek için dava konusu taşınmazın %80 hissesini eşinin adına tescil ettirdiğini beyan etmesi karşısında, fazlalık oluşturan olası katkı miktarının TBK'nin 285 ve devamı maddeleri gereğince davalıya yapılan gizli bağış niteliğinde bulunduğu, TBK'nin 285 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücu konusunda açılan bir dava ve istek söz konusu olmadığı gibi bağıştan rücu koşulları da ileri sürülüp kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı ..., davacının Nisan 2011’de ameliyat olduğunu ve bağıştan rücu sebebi olarak gösterdiği hususları o tarihte öğrenmiş olmasına rağmen eldeki davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmadığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, yapılan bağışın yüklemeli bir bağış olmayıp ölünceye kadar bakım şartının bulunmadığını, kayıtsız ve şartsız bir bağışlama olduğunu, davacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ise, “Davacı babalarının çeşitli evlilikleri nedeniyle aralarında mesafe oluştuğunu, açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının kendisine bakılacağı inancıyla dava konusu taşınmazları bedelsiz olarak davalılara devrettiği, esaslı hataya düştüğü, bağışlamanın geri alınması koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.....

              Bu kapsamda somut olaya bakıldığında ise; davacının bağıştan rücu nedeniyle düğün merasiminde davalı kadına takılan ziynet eşyalarına ilişkin alacak talepleri yönünden yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'ndan kaynaklandığı ve bu talepler yönünden görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Hal böyle olunca mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilmek suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. II-) Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                Uyuşmazlık konusu hüküm bağıştan rücu niteliğinde bulunan ziynet alacağı ve tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece de bu şekilde nitelendirilmiştir. O halde 17.07.2014 tarihli Yargıtay Büyük genel Kurulu kararı uyarınca görev Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2014 (Prş.)...

                  "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki bağıştan rücu davasına dair Konya 5. Aile Mahkemesinden verilen 17/03/2016 tarihli ve 2016/18 E - 2016/201 sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 28/03/2019 tarihli ve 2017/16591 E - 2019/2713 K sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 370.00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 18/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu