Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm, bağışlama sözleşmesinden kaynaklanan bağıştan rücu istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2022 (Pzt.)...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; senetten kaynaklanan edimin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, senet imzalanırken düğünde takılan altınların senede dahil olduğunun belirtildiğini, bağıştan rücu definin dikkate alınmadığını, bu nedenle davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bağıştan rücu davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğunu, bağıştan rücu davasına ilişkin ''Bağışlayan geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak 1 yıl içerisinde bağışlamayı geri alabilir" hükmü gereğince 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, altın, ziynet ve eşyalara ilişkin alacak davası ile ilgili taraflarınca açılan davanın Ilgın Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/63 E.ve 2015/375 sayılı kararı ile kabul ile sonuçlanmış olduğu ve ortada bir mahkeme kararının bulunduğu, nafakanın kaldırılması talebine ilişkin davanın usule aykırı olarak bağıştan rücu davasıyla birlikte açıldığı, müvekkil ile adı geçen Mevlüt ile ilgili birlikteliğin tarafların boşanma davasına ilişkin boşanma kararı verilmesinden sonra olduğu, boşanma kararının da kesinleştiği savunarak, davanın reddini istemiştir....
Maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1 Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk iş bölümü inceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....
nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ... ile ...’nun ... ada ... (eski ... ada ...) parsel ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazların paydaşı iken, imar çalışmaları sırasında taşınmazlar semt spor sahası olarak planlandığından belediye tarafından paylarının bağışlanmasının talep edildiğini ve mirasbırakanların da semt spor sahası yapılması amacıyla taşınmazlardaki paylarını belediyeye bağış suretiyle devrettiğini ancak taşınmazlarda semt spor sahası yapılmadığını ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazların kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...’nun 5534 ada 2 (eski 5534 ada 1) parsel ile 5527 ada 1 parsel sayılı taşınmazların paydaşı iken, imar çalışmaları sırasında taşınmazlar semt spor sahası olarak planlandığından belediye tarafından paylarının bağışlanmasının talep edildiğini ve mirasbırakanların da semt spor sahası yapılması amacıyla taşınmazlardaki paylarını belediyeye bağış suretiyle devrettiğini ancak taşınmazlarda semt spor sahası yapılmadığını ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazların kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Maddesinde düzenlenen bağıştan rücu için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de bu kabulün isabetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; Davacılar vekili dava dilekçesinde müvekkillerinin bağıştan rücu şartının gerçekleştiğini 2018 yılı Aralık ayında öğrendiklerini açıklamış olup bu beyanın aksini ıspat külfeti davalı yandadır. Davalı yan, bağıştan rücu koşulunun gerçekleştiğini davacıların daha önce öğrendiklerine ilişkin belge sunamadığı gibi dinlenen tanık anlatımlarında tüm davacıların bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini daha önceden öğrendiklerini kabule elverişli net ve kanaat verici bir beyan bulunmadığı gibi esasen konu taşınmazın ahara kiraya verilmesi 2018 yılı Temmuz ayında olup dava ise 29.12.2018 tarihinde açıldığına göre hak düşürücü sürenin geçtiği kabul olunamaz. Hal böyleyken işin esasının incelenmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi doğru değildir....
Davacı, davasında çeyiz eşyaları talebinde bulunmuş, davalılar ise dava konusu eşyaların davacıya bağışlandığını ve bağıştan rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürmüşlerdir. Oysa ki davada dayanılan eşya senedi başlıklı belge, niteliği itibariyle taraflar arasındaki sözleşmedir ve mahkemeyi bağlar. Sözleşmede davalıların adedi, cinsi yazılı eşyayı tam ve sağlam olarak davacıdan teslim aldıkları yazılıdır. Sözleşme içeriği irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Kaldı ki, diğer taraftan bağıştan rücu şartlarının oluşup oluşmadığı bir an dikkate alınsa bile taraflar arasında görülüp kesinleşen 06/03/3015 tarihli ... ....Aile Mahkemesinin 2013/1003 Esas 2015/208 karar sayılı ilamında tarafların eşit oranda kusurlu oldukları kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş olmakla bağıştan rücu şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek davanın reddine karar vermesi doğru görülmemiştir....