"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, eşler arasında düğün sebebiyle takılan ziynet eşyalarının bağıştan rücu sebebiyle iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bayraktar vekili ise, dava konusu taşınmazın davacı tarafından vekil edenine bağışlandığına ilişkin iddianın doğru olduğunu ancak bağıştan rücu için gerekli olan 1 yıllık hak düşümü sürenin geçirilmesinden sonra görülmekte olan davanın açıldığını, kaldı ki dava konusu taşınmazın vekil edenine bağışlanmasından sonra davacı tarafından vekil edeni aleyhine açılan ilk boşanma davasının feragat nedeniyle ret edildiğini ve ayrıca boşanmada vekil edeninin kusurlu bulunmadığını dolayısı ile bağıştan rücu koşullarının olayda gerçekleşmediğini; vekil edeninin davacıya ait emekli maaşını almasının nedeninin de yasal olarak yaptığı isteğin kabul görmesinden kaynaklandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
, gözetim ve saygılı davranma gibi yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini, ayrıca taşınmazların bir başkasına satılmaması şartıyla bağış yapıldığından şarta aykırı davranıldığını, bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğini, iddianın ispatlandığını, davalı ...’nın davacıyı zarara uğratmak amacıyla diğer davalı ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 2....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını öne sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindekine benzer beyanlar ile usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ettiği kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....
TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.Öte yandan, TBK'nun 297. maddesine göre; Bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir. Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler. Bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilirler....
Yerel mahkemece, resmî senette bağışın kayıtsız ve şartsız olduğu belirtilmiş ise de bağıştan beş gün önce düzenlenen taahhütnamede bağışı kabul eden vakfın taşınmaz üzerine yapılacak tesislere mirasbırakanın ve eşinin adını vermeyi taahhüt ettiği, bu hâli ile bağış işleminin şartlı hâle getirildiği, 818 sayılı Borçlar Kanununun 246. maddesine göre de bağışlayanın rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde bağıştan rücu etmesi gerektiği, bağışlayanın sene geçmeden vefatı hâlinde dava hakkının mirasçılarına intikal edeceği, mirasçıların da senenin hitamına kadar rücu davası ikâme edebilecekleri, somut olayda mirasbırakanın taahhütnamenin düzenlenmesinden yaklaşık üç yıl sonra öldüğü, davacıların da murisin ölümünden 21 yıl sonra bu davayı açtıkları gerekçesi ile yasadaki hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile bozulmuştur....
Öte yandan bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: 1....
rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2013 NUMARASI : 2012/470-2013/498 Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kooperatifin Antalya Beydağları Saklıbeli yöresinde Saklıkent adında kış sporları merkezi ve yayla kasabası olarak kurulduğunu, yörenin güvenliğinin sağlanması bakımından jandarma karakoluna ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle kooperatif adına kayıtlı olan 25 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, üzerine karakol tesisleri yapılmak üzere Hazineye bağışlandığını, ancak jandarma karakolunun yapılmadığını, bağıştan rücu koşulunun gerçekleştiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlığın katkı payı alacağı istemine ilişkin olmadığı gibi davacının mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan bir talebinin bulunmadığı nazara alındığında, davanın bağıştan rücu talebine dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....