Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, muvazaa iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, bağıştan dönme koşullarının oluşmadığını, davacıya karşı ağır bir suç işlediğine dair ceza kararı bulunmayıp, ceza davasından beraat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.12.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....

    HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen bağıştan dönme davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı tarafın isteği Borçlar Kanunu 244.maddesine göre bağıştan dönme(rücu) hukuki sebebine dayanılarak açılan 375 ada 1 parseldeki davalı adına kayıtlı 1/2 paya ait tapu kaydının iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde yarı payın bedelinin tahsili niteliğinde bulunduğuna, bu nitelik Yargıtay incelemesi sonunda bu şekilde kabul edilerek uyuşmazlığın çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu açıklanarak bozma sevk edildiğine, dava bu şekilde nitelendirilerek Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındra kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan deliller ve davalı cevap dilekçesine göre dava konusu ziynet eşyalarından davacıya ait 5 adet çeyrek altın, 7 bilezik, 1 takı bileziği, saat ve gerdanlığın davalıda kalıp iade edilmediği bağıştan dönme koşullarının da oluşmadığı belirlenmiştir. Açıklanan bu eşyalar yönünden davanın kabulü gerekirken tümden reddi bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bağıştan Dönme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili, davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, (Kapatılan) Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 07.06.2016 gün ve 2015/14517 Esas, 2016/9130 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....

            Mahkemece, bağış koşulunun gerçekleşmediği ve bağıştan dönme hakkının doğduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ... Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına , 29.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                Borçlar kanununun 244.maddesi uyarınca,bağışlanan bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir cürüm işlerse ya da bağışlanan bağışlayana ya da ailesi için kanunen mükellef bulunduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir surette riayetsizlikte bulunursa,bağışlayan bağıştan rücu ile bağışlanan elinde ne kalmış ise onun iadesini dava edebilir. Rücu sebebi bağışlananın bir fiilidir. Fiilin tamamlandığı anda bağışlayanın rücu hakkı doğar. Borçlar Kanununun 246. maddesinde bağıştan rücu davaları için 1 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Bağıştan rücu davaları için öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıcı fiilin tamamlandığı ve buna davacının muttali olduğu anda işlemeye başlar. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan Hakim tarafından re'sen dikkate alınmalıdır....

                  Mahkemece davaya konu çekin davalı tarafından şartlı bağış olarak verildiği, şartın gerçekleştiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davalının bağıştan rücuunun şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

                  Mahkemece davaya konu çekin davalı tarafından şartlı bağış olarak verildiği, şartın gerçekleştiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davalının bağıştan rücuunun şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

                    UYAP Entegrasyonu