Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, davacıların BağKur sigortalısı olmadığının tespiti ile SGDP borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

    Somut olayda, Gayrimenkul A.Ş. tarafından düzenlenen listede davacının 01.05.2004, 05.05.2005, 18.05.2006, 25.04.2007, 01.04.2008, 14.04.2009 tarihlerinde tekele tütün teslimatı yaptığı ve bağkur kesintisi yapıldığı (Kurumdan bilgilerin teyit edilmesi gerektiği şerhli yazı ) belirtilmiş olup kesintiler araştırılmadan sigortalılık tespitine yönelik değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, ürün tesliminden kesinti yapılan dönemleri belirleyerek, davacının talebi ile de bağlı kalarak ... Bağkur sigortalılığının tespitine karar vermek, yaşlılık aylığını da sigortalılık tespiti sonrası değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir....

      Maddesinde; "1479 sayılı Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar." hükmü yeralmaktadır. 1479 sayılı Esnaf Bağkur Yasasının 24.maddesine göre, sigortalılık nitelikleri taşıdıkları halde, 04/10/2000 tarihine kadar Bağkur'a kayıt ve tescil yaptırmayanların her türlü hak ve yükümlülüklerinin 04/10/2000 tarihinde başlatılacağına ilişkin sigortalılık miladı düzenlemesi, 619 sayılı KHK'nın geçici 1. maddesi ile Bağkur'a getirilmiştir. 619 sayılı KHK'nın bütün hükümleri Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 günlü ve 2000/61 Esas, 2000/34 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı 08/11/2000 tarihli ve 24224 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmasından 9 ay sonra 08/08/2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

      Ayrıca tevkifata göre yapılan sigortalılık tescilinde, sigortalılık oda kaydına göre devam etmez, tevkifata göre devam eder. Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında; davacının prim kesintileri doğrultusunda 1996,1997- 1998,1999,2000 yılları arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi gereklidir. Kurum da bu doğrultuda işlem tesis edip belirtilen yıllarda davacıyı tarım bağkur sigortalısı olarak kabul etmiştir.Davacının ihya gerçekleştirdiği dönem için ise, davacının gerekli şartları taşımaması yani tevkifatının bulunmaması, tarım ile uğraştığına dair hiçbir emarenin bulunmaması nedeni ile kurum işlemi mevzuata uygun olup" Davanın REDDİNE karar verilmiştir....

      süresinin ihyasının yapılarak borç tahakkuk cetvelinin çıkartılması, müvekkilinin Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti gerektiğinin açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin 7256 sayılı Kanunu hükümlerinden faydalanabilmek için yasal süresi içerisinde yazılı başvuruda bulunduğunu ancak kendisine 7256 sayılı Kanuna göre ihya ödeme planı çıkarılmadığını beyanla; davalı Kurumun usule ve yasaya aykırı 21/01/2021 tarihli ve E-82643745- 201.02.03- 18731331 sayılı işleminin iptaline, 01.07.1997- 31.12.2000 ve 15.05.2001- 30.07.2001 tarihleri arasındaki çalışılan toplam 3 yıl 8 ay 15 gün (1335 gün) sigortalılık süresinin ihyasının yapılarak borç tahakkuk cetvelinin çıkartılmasına, müvekkilinin Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 7256 sayılı Yasa kapsamında müvekkilinin aftan yararlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilerek, 01.01.2011- 24.05.2017 tarihleri arasındaki tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacının 01.01.2011-31.01.2017 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılık kapsamında prim ödemeleri mevcut olup bu hususta, 5510 sayılı Kanunun sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53. Maddesinde:"... (Ek fıkra:17/4/2008-5754/33 md.) İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer.." düzenlemesi mevcuttur....

        Davalı vekili dilekçesinde özetle; sigortalılık hallerinin çakışması halinde hangi sigortalılığın esas alınacağının yasada tarif edildiğini, son 7 yıllık sigortalılık süresinin fazla olması sebebi ile davacının 5510 sayılı yasanın 4. Maddesinin (b) fıkrası kapsamında zorunlu bağkur sigortalılığı sebebi ile oluşturulan hizmet ilişkin 17.316,141 Tl borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin kurum işleminin hukuka aykırı bir hususun olmadığını savunmuştur....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun işleminin hukuka uygun olduğunu, mahkemece eksik inceleme ve araştırmalara dayalı olarak hüküm kurulduğunu, kamu düzenini ilgilendiren sigortalılık tespiti davasının hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazları yerinde değildir. Dava, davacının 16/02/1990- 03/10/2020 tarihleri arasında zorunlu esnaf bağkur sigortalısı olduğunun tespiti davasıdır....

        için 619 sayılı KHK gereğince bağkur kaydı 04.10.2000 öncesine çekilemeyeceği belirtilmiştir....

        sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04/10/2000 tarihinden itibaren başlar....

        UYAP Entegrasyonu