sicil nolu bağkur dosyasına aktarılan 27.03.1987-15.04.1992 tarihleri arası 15 adet ... Bağ-Kur numarası üzerinden prim ödemeleri bulunan davacı tarafından, 05.03.1987 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalının tespitini talep etmiş Mahkemece, infazında tereddüt oluşturacak şekilde ödenen primlerle sınırlı olmak üzere 5.3.1987-15.04.1992 tarihleri arası dönem yönünden bağkur sigortalılığının tespitine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının çiftçilik yapmakta olduğunu, 01.08.1998 tarihinde Akşehir TMO ya ürün teslim ettiğini, bağkur tevkifatı yapıldığını, yine müvekkilinin 01.08.2001-01.09.2006 tarihinde haşhaş ekiminden kaynaklanan tevkifatları bulunduğunu, tevkifatların kurum hesabına yatırıldığını, bu nedenle müvekkilinin tescil tarihinin 01.09.1998 olarak tespit edildiğini, müvekkilinin traktörü bulunduğunu, ziraat odasına 2004-2005 yılları arasında kaydı bulunduğunu, müvekkilinin 14/11/2016 tarihli dilekçe ile kısmi yaşlılık aylığı talebinde bulunduğunu ancak taleplerinin reddedildiğini beyanla müvekkilinin 01.09.1998-17.02.2015 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun ve tahsis talep tarihini takip eden aybaşı itibariyle kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
VI-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dosya kapsamından davalı Kurum tarafından davacının 28.7.1994 tarihli tevkifatına istinaden 1.8.1994 tarihinden itibaren tescilinin yapılarak 1.8.1994-8.1.2010 arasında tarım bağkur sigortalılık süresi verildiği, verilen sürelere ait primlerin ödendiği, davalı Kurumun tevkifat bulunmaması nedeniyle davacının tarım bağkur sigortalılık süresini 1.8.1994-31.12.1994 olarak güncellediği takip eden tevkifata göre 1.5.2006 tarihi itibariyle yeniden tarım bağkur tescili yaptığı, davacının Dairemiz 26.5.2015 tarihli onama kararı ile kesinleşen davasında talebinin tarım bağkur sigortalılık süresini iptal eden Kurum işleminin iptali olduğu, eldeki davada ise talep edilen dönem belirtilmeden prim ödemeleri nedeniyle isteğe bağlı sigortalılık süresinin tespiti talep ettiği anlaşılmaktadır....
araştırmada sanığın Bağkur kaydının bulunduğunun görülmesi üzerine yeşil kartının iptal edildiği, sanığın ekonomik durumu itibariyle yeşil kart çıkartabilmesi için Bağkur kaydı dışında diğer koşulları taşıdığı, ticari faaliyeti sona eren sanığın talebi halinde Bağkur kaydını iptal ettirebilmenin mümkün olduğu,ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumunun 22/08/2008 tarihli cevabi yazısına göre resen tescili yapılan sigortalıların kimlik bilgilerinin yetersiz olması ve güncenlenmemesi nedeniyle internet ortamında kaydı olmasına rağmen "kaydına rastlanılmamıştır" şeklinde çıktı alınabileceğinin bildirilmesi ve Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 27/06/2008 tarihli cevabı yazısında ise, kişinin aktif sigortalığının sona ermesi, işten ayrılması halinde geçmişe dönük prim borcu olsa dahi 3816 Sayılı Kanunda ön görülen diğer şartları taşımaları kaydıyla yeşil kart verilmesinin mümkün olduğu belirtilmesi karşısında, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığa...
Davalı vekili, Bağkur tarafından ödenen tazminatın peşin sermeye değerinin mahsubu sonucunda hak sahiplerine tazminat ödenmemesi gerektiğini, bu nedenle müvekkiline rücu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, Bağkur tarafından hak sahiplerine ödenen tazminatın rücuya tabi olduğu ve davalı hakkında rücu davası açıldığı, Bağkur tarafından yapılan ödemenin peşin sermaye değerinin davacı tarafından hak sahiplerine yapılan ödemeden daha yüksek olduğu, bu nedenle davalıdan rücu olanağı bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yeniden geri çevirmeye mahal bırakmaksızın, davalı Kurumdan 1113510799 bağkur sicil numarasının davacıya ait olup olmadığının sorularak, 1113510799 bağkur sicil numarasına ilişkin evrakların eksiksiz okunaklı bir suretinin celbi ile, eklendikten sonra dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.10.2021 günü oybirliği ile karar verildi....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 2016/12. ayda davalı kuruma başvurarak 1994/6. aya ait prim kesintisine istinaden tarım bağkurluluğunun başlatılması için talepte bulunduğu, 1994/7. ay kesintisine istinaden tarım bağkur sigortalılığının 01/07/1994 tarihinde başlatıldığı ve SSK sigortalılığının başladığı 19/07/1997 tarihe kadar devam ettirildiği, yine SSK sigortalılık süresi sonrası 01/09/1997- 03/10/2000 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı kabul edildiği, 04/10/2000- 04/05/2006 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun sigortalılığı bulunduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; davacının dava dilekçesinde dışlanmasını talep ettiği diğer sigortalılık sürelerini kurumun kabul ettiğinden çok daha az olarak yazdığı ve davacının tarım bağkur sigortalılık tespitini talep ettiği 1995- 04/05/2006 tarihleri arasındaki sürede sadece 01/09/1997- 03/10/2000 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı kabul edildiğinden, tarım bağkur sigortalısı olarak kabul edildiği bu süre yönünden dava konusuz...
Hukuk Dairesi Davacı SGK ve bağkur sigortalısı olduğunu, bağkur üzerinden aylık bağlandığını, tavandan yapılan bağkur prim ödemelerinin SSK’ya sayılması, SSK’dan emeklilik tahsisi olup ve mahrum kalınan aylıklarında ödenmesi gereken tarihlerden itibaren ödenmesi, bu kabul edilmezse bağkur hizmetleri dikkate alınmadan sadece 506 ... kapsamındaki hizmetler üzerinden aylığa hak kazandığının tespitini, SSK emekliliğinin talep tarihi 20/08/2015 itibarı ile tesis edilmesi ve 01/09/2015 den itibaren mahrum kalınan fark aylıklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren faizi ile birlikte ödenmesini istemiştir. B)Davalı Cevabı : Davalı kurum vekili, zaman aşımı, hak düşürücü süre itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacının 1479 sayılı kanun uyarınca 20/04/1982 tarihinde bağkur'a tescilinin yapılarak 12/10/1983 tarihi itibariyle terkin verildiği 22/04/2008 tarihli sigortalılık bilgileri cetveline göre, 24/07/1987- 17/08/1999 tarihleri arasında sigortalı gösterildiği, prim ödemesinin bulunmadığı, Bağkur sakarya il müdürlüğünün 20/02/1990 tarihli yazısında 24/07/1987 tarihinden itibaren Bağkur sigortalısı olmasına rağmen prim ödemesinin tespit edilmediği belirtilerek borcunun süresinde ödenmesi aksi halde icra kanalı ile tahsil edileceğinin bildirildiği, 1479 sigortalılık döküm föyünde, terk tarihi olarak 17/09/1999 tarihi belirtildiği, açıklama bölümünde 1999 depreminde vergi dairesi yıkıldığından terki ve hizmetinin belli olmadığının ifade edildiği, Bağkur Sakarya il müdürlüğünün davacıya gönderdiği 08/08/2005 tarihli yazısında, Bağkur sigortalısı olarak 24/07/1987 tarihinde kayıt ve tescilinin yapıldığı, bu kaydın 17/08/1999 tarihinde...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 19.9.2008 tarihinde intikal eden dilekçesi sonrası ... 1.12.1987-31.12.1999 tarihleri arası 2926 sayılı yasa kapsamında tarım bağkur sigortalılığının iptali edildiği, 8.5.2009 tarihli dilekçesi ile aylık bağlanması ve fazla yatırılan primleri iadesinin talep edildiği talebin reddi üzerine, davacı tarafından ... 19. İş Mahkemesinde açtığı tarım bağkur sigortalılığının tespiti talepli davanın yargılaması neticesinde 1.12.1987-31.12.1999 tarihleri arası 2926 sayılı yasa kapsamında bağkur sigortalılığının kabul edilerek Yargıtay 21....