Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ 20/05/2021 6100 sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, asıl davada, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı, birleşen davada ise, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazminine yönelik olduğu, buna göre istinaf inceleme görevinin dairemize ait olmayıp, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nce 1 Eylül 2020 tarihi itibari ile uygulanmasına karar verilen 25/06/2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. 13. 14. ve 43. Hukuk Dairelerine ait olduğu anlaşılmakla, görevsizliğe ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Dosyanın istinaf incelemesi için görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13....

    lu cevabi bildirimde, aşağıda detaylı olarak hukuki sebep ve gerekçeleri sunulduğu üzere davacı iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğu bildirildiğini, dava konusu edilen “Bayilik Sözleşmesi”nin 9.0 maddesi ilgili hükmü gereğince “İstanbul Mahkemeleri” taraflarca yetkili mahkeme olarak kılındığını, HMK.'nın 17'inci maddesi ilgili hükmü uyarınca taraflar arasında“Yetki Sözleşmesi” bulunduğundan; Sayın Mahkemenizce yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkeme olan “İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Dava, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dava dosyası ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/10/2022 gün ... Esas, .... Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememiz esasının ... sırasına kaydı yapılmıştır....

      Cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen “Bayilik Sözleşmesi”nin 9.0 maddesi ilgili hükmü gereğince “İstanbul Mahkemeleri” taraflarca yetkili mahkeme olarak kılındığını, HMK.'nın 17'inci maddesi ilgili hükmü uyarınca taraflar arasında“Yetki Sözleşmesi” bulunduğundan; Sayın Mahkemenizce yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkeme olan “İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazı öne sürülmüş ve taraflar arasında yetki sözleşmesi olduğu belirtilmiştir. Yetki sözleşmesi ile ilgili yasal düzenlemeye bakıldığında; HMK m.17'de aynen, "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....

        'nin önceki projelerini kendisi yapmış gibi referans olarak göstererek yeni projeler üstlendiğini, bayilik sözleşmesindeki rekabet yasağı hükmüne aykırı olarak müvekkili şirkete ait "Düzayak " ve "Support" ürünlerini "Tokoz" markası ile üretip sattığını, kendi internet sitesinde de yayınladığını, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının fiilerinin her iki davacı şirket yönünden haksız olduğunun tespitine, menine, her bir davacı için 1.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili Dairemiz bozma kararından sonra davalı Armada şirketinden olan talebini 4.844,93 TL maddi tazminat, 25.000,00 TL manevi tazminatın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili biçiminde ıslah etmiştir....

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı 12/05/2013 ve 18/09/2015 tarihleri arasındaki süreye ilişkin olarak kar mahrumiyeti isteminde bulunmuş, mahkemece, sözleşmenin fesih tarihi olan 12/05/2013 tarihi ile davacının istasyonu teslim aldığı 04/06/2015 tarihleri arası için yapılan hesaplamaya göre kâr mahrumiyetine hükmedilmiştir. Kâr mahrumiyeti, davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshinden sonra aynı bölgede benzer bir bayilik bulup bulmadığı veya bulabileceği makul süre belirlenerek, brüt kâr değil, net kâr olarak hesaplanmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, bayilik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili; müvekkilinin bayisi olan davalı tarafın bu bayilik adı altında faaliyetleri sürdürürken kendine ait olan ... ... isimli mağazasının bayilik almış olduğu ... instagram hesabında paylaşarak reklamını yaptığını, müvekkili tarafından bayilik sözleşmesinin bu sebeple feshedildiğini belirterek bu fesihden kaynaklanan toplam 4.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, tarafların tacir sıfatının bulunmadığını belirterek davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                Noterliğinin 24945 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesih bildirimi için karşı ihtar gönderildiğini, ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilerek sözleşmenin rekabete aykırılık nedeni ile fes edildiğini bildirerek taraflar arasında imzalanan 29.03.2016 tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız fes edildiğinin tespiti ile davacı ... adına 50.000,00TL , ... için 50.000,00TL olmak üzere 100.000,00TL manevi tazminatın, haksız rekabet ve sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranılan tüm zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL , portföy tazminatı talebiyle şimdilik 2.000 TL , ödenen bayilik giriş ücretinin şimdilik 1.000 TL, yoksun kalınan kar sebebiyle şimdilik 1.000 TL olmak üzere toplam 10.000TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  olacak şekilde bayilik sözleşmesini feshettiği, ancak bayilik sözleşmesi nedeniyle davalıya satılan orijinal malların davalının elinde bulundurulmasının yada üçüncü kişilere satılmasının marka hakkına tecavüz yada haksız rekabet oluşturmadığı, bunun taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmene aykırılık oluşturduğu, davacının bayilik sözleşmesi çerçevesinde davalıya satış için teslim ettiği markalı ürünler üzerindeki marka hakkının tükenmiş bulunduğu, ayrıca sözleşmenin feshinden sonra davalının markalı ürünleri sattığının da ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

                    Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davacının haklı sebeple ve tek taraflı olarak 06.02.2007 tarihinden geçerli olacak şekilde bayilik sözleşmesini feshettiği, ancak bayilik sözleşmesi nedeniyle davalıya satılan orijinal malların davalının elinde bulundurulmasının yada üçüncü kişilere satılmasının marka hakkına tecavüz yada haksız rekabet oluşturmadığı, bunun taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği, davacının bayilik sözleşmesi çerçevesinde davalıya satış için teslim ettiği markalı ürünler üzerindeki marka hakkının tükenmiş bulunduğu, ayrıca sözleşmenin feshinden sonra davalının markalı ürünleri sattığının da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair tesis edilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu