DAVANIN KONUSU : Elatmanın Önlenmesi KARAR Dava, mülkiyet hakkına dayalı olmaksızın davacının kira sözleşmesine dayalı olarak işlettiği akaryakıt istasyonuna ilişkin yapılan bayilik sözleşmesine aykırılık nedeniyle açılan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 15/11/2019 tarihli ve 1354 sayılı hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü kararı uyarınca istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (22.) Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (22.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 18/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 21/06/2021 Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ......
Burada davalıya ait LPG ürününü pazarlayan ve bayilik sözleşmesine aykırı davranan yan B… … Ticarettir. Davacı B… … ticaret aleyhine açacağı davada bayilik sözleşmesine dayanarak anılan şirketin A… … LPG San. Ve Tic. Ltd. Şti. ürünlerini pazarlamak suretiyle muarazasının giderilmesini isteyebilirse de hakka aktif elatması olmayan davalı şirketten bu talepte bulunamaz. İnceleme konusu davada davalı şirketin davalı olma sıfatı bulunmadığından davacıya karşı davalının ürünlerini pazarlamak suretiyle bayilik sözleşmesine aykırı davranan tarafın ihbar olunan şirket olması ve davanın bu şirkete yöneltilmesi gerekirken sıfatı olmayan kişiye karşı açılan davanın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
Burada davalıya ait LPG ürününü pazarlayan ve bayilik sözleşmesine aykırı davranan yan ihbar olunan ...Nakliyat ve Orman Ürünleri Limitet Şirketidir. Davacı şirket ihbar olunan şirket aleyhine açacağı davada bayilik sözleşmesine dayanarak ihbar olunan şirketin davalı ... Ticaret A.Ş. ürünlerini pazarlamak suretiyle muarazasının giderilmesini isteyebilirse de hakka aktif elatması olmayan davalı şirketten bu talepte bulunamaz. İnceleme konusu davada davalı şirketin davalı olma sıfatı bulunmadığından davacıya karşı davalının ürünlerini pazarlamak suretiyle bayilik sözleşmesine aykırı davranan tarafın ihbar olunan şirket olması ve davanın bu şirkete yöneltilmesi gerekirken sıfatı olmayan kişiye karşı açılan davanın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
Burada davalıya ait LPG ürününü pazarlayan ve bayilik sözleşmesine aykırı davranan yan ...Tarım Petrol İnşaat Tur.San.Tic.Ltd.Şti. dir. Davacı ...Tarım Petrol İnşaat Tur.San.Tic.Ltd.Şti. aleyhine açacağı davada bayilik sözleşmesine dayanarak anılan şirketin ... Tic.San.A.Ş. ürünlerini pazarlamak suretiyle muarazasının giderilmesini isteyebilirse de hakka aktif elatması olmayan davalı şirketten bu talepte bulunamaz. İnceleme konusu davada davalı şirketin davalı olma sıfatı bulunmadığından davacıya karşı davalının ürünlerini pazarlamak suretiyle bayilik sözleşmesine aykırı davranan tarafın ihbar olunan şirket olması ve davanın bu şirkete yöneltilmesi gerekirken sıfatı olmayan kişiye karşı açılan davanın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının yapılan yargılamasında görevsizlik nedeniyle reddine dair ... 4....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı Mepa A.Ş. arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu, davalının 1996 yılında Eceabat bayiliği adı altında ... Meşrubat A.Ş.’ne bayilik verdiğini, davalı ... A.Ş.’nin bölge ihlali yaparak sözleşmeye aykırı davrandığını ve diğer davalıya avantajlar sağladığını, ayrıca davalıların davacıyı bayiliği bırakması için zorladığını ve tehdit ettiğini, Çanakkale Ticaret Odası tarafından tutulan 13.11.1998 tarihli tutanakta sözleşmenin feshi nedeniyle Yurdatap Ltd. Şti.’nin ticari itibarının sarsıldığı ve maddi zarara uğradığının tespit edildiğini, davalıların bayilik sözleşmesine aykırı davranarak davacıya zarar verdiğini ileri sürerek 10.000.000.000 TL maddi, 10.000.000.000 TL manevi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Karşı davada davalı-davacı, bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, intifa hakkı sözleşmesi ile bayilik sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini bayilik sözleşmesi feshedildiğinden intifa hakkının da kaldırılması gerektiğini, kaldı ki 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun ve Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliği gereğince intifa hakkının 5 yılı aşkın süre ile tesis edilemeyeceğini ileri sürerek intifa hakkının terkinini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı- davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delilere ve dosya içeriğine göre davalı-davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava intifa hakkına elatmanın önlenmesi, karşı dava ise intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Davanın konusu intifa hakkı olduğuna göre dava değerini de bu hakkın değeri belirler....
itibariyle de taşınmazın 3.şahsın mülkiyet ve işletmesinde bulunduğu, bayilik ve kira sözleşmesi yürürlüğe girmediğinden davacının bayilik sözleşmesine dayalı bir talepte bulunamayacağı, ancak sözleşmelerin davalının kusuruyla yürürlüğe girmediğini ileri sürerek varsa uğradığı zararının giderilmesini isteyebileceği, yürürlüğe girmeyen sözleşme nedeniyle kâr kaybı ve bayilik sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai şart istenemeyeceğinden davanın bu sebeple reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, kira sözleşmesinde bir cezai şart kararlaştırılıp buna dayalı bir istek de bulunulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/238 Esas sayılı dava dosyasında taşınmaza iş yapmak için geldiğini beyan ettiğini, davanın zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi davası olmasına rağmen mahkemece, davacının dava konusu taşınmaza malik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683 üncü maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....