Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar tacir olup, imzalamış oldukları sözleşme gereğince davalıların sözleşmeyi fesh etmiş olması nedeniyle davacının haksız fesih nedeniyle davalılardan tazminat ve zararlarını isteyemeyeceği, taraf defterlerinde yapılan incelemede davacının davalılardan alacağının olmadığı tespit edilmiş olduğundan ve davalıların haksız feshi söz konusu olmadığından davacının maddi ve manevi tazminat talaplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    A.Ş. ile davacı arasında bayilik ilişkisi bulunmadığı ve kanıtlanmadığı yönündeki davalı vekilinin istinaf başvuru nedeni yerinde görülmemiştir. Bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği davalılarca kanıtlanmamıştır. Bu durumda bayilik ilişkisinin haksız fesh edildiği sonucuna varılmaktadır....

      CEVAP: Davalı vekili, davacının 10.000-TL maddi ve 50.000-TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu, maddi tazminat talebinde birden çok kalem isteğe yer verdiğini, taleplerin ayrıştırılması gerektiğini, davacının müvekkilinin tek satıcısı veya bayisi olmadığını, davacının dayandığı 15/08/2013 tarihli e-mailin TTK 19. madde kapsamında bağlayıcılığı bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı şirketin Türkiye’deki tek satıcısı olduğunu ve ürünleri yurt içinde diğer şirketlere de sattığını, müvekkili ile davacı arasında bayilik ilişkisi bulunmadığını, davacının iddiası gibi bir hukuki ilişki bulunsa dahi fesih için haklı neden bulunduğunu, davacı şirket çoğunluk hissesinin müvekkilinin rakibi şirkete satılması nedeniyle ilişkiye devam edilemeyeceğinin bildirildiğini, haksız rekabet oluşmadığını ve portföy tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, müvekkilinin e-mailinin haksız rekabet teşkil etmediğini, manevi tazminat talebinin de reddi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir...

        TL maddi, 6.000 TL manevi tazminatın en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

          bir tazminat ödenmeden feshedildiğini, olan alacaklarını tahsili için ibraname imzalanması yönünde baskı yapılarak davacı şirketin mali sıkıntıya itildiğini, davalıya herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen mal tedariki durdurulduğunu, sorunların çözümü arayışı konusunda davalının hiç bir olumlu yaklaşımda bulunmadığı gibi herhangi bir açıklamada yapılmadığını, davacı şirketin müşterilerini diğer temsilcilere yönlendirerek müvekkili şirkete karşı haksız rekabet uygulandığını, bu koşullar altında müvekkili şirkete karşı uygulanan yıldırma ve ezme politikaları ile maddi baskı sonucu alınan sözleşmenin feshi esnasında müvekkili tarafından verilen ibraname /fesihnamenin geçersizliğini beyan eden sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan zararların sözleşme döneminde yapılan masrafların ödemelerinin ve davacı tarafından oluşturularak portföye ilişkin tazminat miktarının ödeme koşulları ve şartlarının görüşülmesi için 3 gün içinde müvekkili şirket ile bir görüşme organize edilmesini...

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın HMK 107 madde çerçevesinde belirsiz alacak davası şartlarını karşılamadığını, taraflar arasında ticari ilişkinin müvekkili şirket tarafından feshedilmediğini, bu iddianın gerçek dışı olduğunu, davacının bayilik sözleşmesi yürürlükte iken kendi ticari faaliyetleri sebebi ile finansal güçlük yaşadığını, davacının talep ettiği zararların muğlak ve belirsiz olduğunu , hukuksal karşılığı bulunmadığını davacının manevi tazminat talebinin haksız olduğunu, davacının yaşadığını iddia ettiği itibarı kaybı veya sektörde başka iş yapamaması hususu ile müvekkili davalı şirketin bir ilintisinin bulunmadığını, davalı şirketin bayilik sözleşmesinde yer alan edimlerine tüm sözleşme süresi boyuncu büyük bir özenle yerine getirildiğini, manevi tazminat talebinin hiç bir unsurunun olayda gerçekleşmediğini, itibar kaybına yönelik sonucun varlığı bir yana herşeyden önce ortada müvekkili davalı şirket tarafından gerçekleştirilmiş bir...

            Davacı taraf davalılardan Mais'le arasında imzalanan 01.09.1992 tarihli yetkili satıcılık ve bayilik sözleşmesinin davalı ... tarafından tek taraflı feshedilerek manevi zarara uğradığını belirterek haksız fesih nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının tazminat talebinin kabul edilmesi için feshin haksız olarak yapıldığının tespiti gerekmektedir. Mahkemece dosyada bulunan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli mahiyette olmadığı da dikkate alınarak konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sözleşmenin feshinde davalının haksız olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              HD'nin 19/10/2020 tarih 2020/36 esas 2020/4236 karar sayılı kararı ile "Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti,meni, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, mahkemece, davacı tarafın maddi tazminat talebini yargılama giderlerine dayandırdığından bahisle yargılama giderleri üzerinden maddi tazminat miktarı belirlenmiş ve belirlenen miktar üzerinden maddi tazminata hükmedildiği, ancak, tespit ve tedbir giderleri yargılama giderlerinden olup, (HMK m.223) bu kapsamda yapılan giderlerin maddi tazminatın konusunu oluşturmayacağı hususu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yargılama giderlerinden olan masrafların maddi tazminat olarak değerlendirilmek suretiyle maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı, mahkemece davacıların manevi tazminat talebinin de kabulüyle 10.000 TL. manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, ancak manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı denetime elverişli bir şekilde karar...

                G E R E K Ç E: Dava, davalının yedek parça bayilik sözleşmesiyle servis sözleşmelerini haksız olarak feshettiği iddiasıyla açılan maddi tazminat, karşılanmayan yatırım maliyetlerinin tazmini, denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı taraf, davalının sözleşmeleri TMK'nın 2.maddesine aykırı biçimde haksız yere feshettiğini iddia etmiş, davalı taraf ise feshin haksız olmadığını, sözleşmeye uygun fesih yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Taraflar arasında 28 Şubat 2007 tarihli yetkili servis sözleşmesiyle yedek parça bayilik sözleşmeleri imzalanmıştır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, bayilik sözleşmesinin ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 06/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu