WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının bayilik sözleşmesine aykırı hareket ettiğinin tespiti ile yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, bayilik sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ancak, .... Hukuk Dairesince dosya Dairemize gönderilmekle iş bölümü sorununun giderilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'nra gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İçtihadında “TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nın 973. maddesinde zilyetlik "bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir" biçiminde tanımlanmıştır. TMK'nın 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....

      Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan “yalnız zilyetliğin korunması davaları” ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan hakkın niteliğine göre belirlenir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, intifa ... sahibi olduğu taşınmaz üzerinde davalı tarafından bayilik sözleşmesi gereğince, akaryakıt istasyonu işletildiğini, davalının bayilik sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin fesh edilmiş sayılacağını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve akaryakıt istasyonunun kendilerine teslimini istemiştir. Uyuşmazlık açıklanan şekliyle akaryakıt bayilik sözleşmesine muhalefet iddiasına dayanmakta olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının, bayilik sözleşmesinin kurulması esnasında davacıya kasten yanlış bilgiler verdiği, hilenin tüm unsurları ile mevcut olduğu, davacının davalı ile akdetmiş olduğu bayilik sözleşmesine dayalı olarak "..." markasını kullanması halinde bu markanın tescilli maliki olan dava dışı şirket tarafından başkaca davaların muhattabı olabileceği de gözetildiğinde, hilenin sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi noktasında esaslı bir hile olduğu, bayilik sözleşmesinin hile nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesinin mümkün olduğu gözetildiğinde davacının hile sebebine dayalı olarak sözleşmeyi feshi mümkündür....

            Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık yetkili montaj bayiliği sözleşmesinden kaynaklanmış olup, sözleşmede davacı bayii, davalı ise bayilik veren şirket durumundadır. Yine sözleşmede ilişkinin bayilik olduğu açıklanmış, mahkemenin hukuki tavsifi de tek satıcılık sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmadığından bayilik sözleşmesine dayalı davaya ilişkin kararın temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp Yüksek 19. Hukuk Dairesi'nindir. Ne var ki anılan Dairece de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan ve 2011 tarihli iş bölümü rehberinin Hukuk Dairelerine İlişkin Ortak Hükümler başlıklı bölümünün 11. maddesinde; duruşmasının yapılmış olmasının dosyanın görevli daireye gönderilmesine engel teşkil etmeyeceğine karar verilmiş olduğundan görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

              Maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı yoksa TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683.maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Somut olayda; davacı taraf, davada mülkiyet iddiasına dayalı olarak el atmanın önlenmesi yönünden talepte bulunmaktadır. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

              Saptanan bu olgular karşısında, davacının sözleşme gereğince, şahsi hakkını istediği gözönünde tutularak olayın çözüme kavuşturulması gerekirken davanın zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilip sonuçlandırılması usul ve kanuna aykırıdır. Taraflar arasındaki temel ilişki kat karşılığı inşaat sözleşmesini oluşturmaktadır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 210,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                DAVALI : 3- DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/02/2016 KARAR TARİHİ : 12/07/2021 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 13/07/2021 Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı ile davalı ... şirketi arasında imzalanan 20.09.2010 tarihli sözleşme ile, ... kayıtlı taşınmazdaki akaryakıt istasyonunun davalı ... şirketi tarafından işletilmesi amacıyla davacı yararına 24.09.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere intifa hakkı tesis edildiğini ve bunun karşılığında davalı ... şirketine 5 yıl süreli bayilik hakkı tanındığını, davalı ... şirketinin zaman içinde sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bayilik sözleşmesine aykırı olacak şekilde davalı ... şirketine ait ürünleri satmaya başladığını, bunun üzerine davacının 06.03.2014 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesini feshettiğini ve intifa hakkına dayalı olarak taşınmazın tahliyesini istediğini, ancak...

                  UYAP Entegrasyonu