Dava, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası'nın 62. maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62. maddesi “Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir....
Bankası hem de ... vekilleri tarafından sunulan itiraz dilekçeleri üzerine takibin durduğu anlaşılarak her iki davalı yönünden de takibin devamına karar vermek gerekmiş, yapılan itirazın haksız ve alacağın likid olduğu anlaşılarak tazminat talebinin de yerinde olduğu görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...." şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18 Hukuk Dairesi 12/11/2020 tarih ve 2020/1129 Esas 2020/1671 Karar sayılı ilamında: "...Dava, usulsüz olarak ...'ye devredildiği iddia edilen davacıya ait mevduatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebi ile açılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 12. Kısmında 111-142 maddeleri arasında düzenlenen ...na İlişkin Hükümlerin 111....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/216 Esas KARAR NO:2021/611 DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:15/04/2019 KARAR TARİHİ:03/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili bankaya rehinli olan menkulleri icra satışından sonra müvekkiline teslim etmeyen davalı ... hakkında.... Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, icra takibine devam edebilmek için arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak davalının toplantıya katılmadığını bu sebeplerle borçlu/davalı ...'...
ile de taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler diğer kanunlarda düzenlenmiş olsa bile işlemin tüketici işlemi sayılacağı ve tüketici kanunundaki görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanacağı öngörüldüğünden ve davanın taraflara itibariyle davacının tüketici olması nedeniyle sigorta sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olması nedeniyle dava konusu ihtilaf bakımından İstanbul Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kullanılan kredi kapsamında ödenen masrafların iadesine yönelik olarak açılan alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış uyuşmazlık kapsamında ------- tarihinde şubelerde ----- kredisine uygulanan ------ bildirilmesi istenilmiş olup, müzekkere cevapları dosyasına konulmuş ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından alınan raporda ," Somut olaya ilişkin uyuşmazlığın; davacının, davalı bankadan --- tarihinde kullandığı -------masraf adı altında yapılan haksız kesintilerin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talebinden kaynaklandığı, davacıdan alınan masraf tutarının genel bankacılık uygulamaları ile genel teamüllere uygun olduğu ve masraf iadesinin mümkün olmadığı " şeklinde rapor sunulmuştur....
A....nin ... şubesine müvekkilleri tarafından 06.12.1999 tarihinde 55.000 USD tutarındaki mevduatın 88 gün vadeli olarak yıllık net %19 faiz oranı üzerinden yatırıldığını vade sonunda mevduatın 57.514 USD ye yükseldiğini ancak vade gelmeden ... A....ye BDDK tarafından el konularak bankacılık yapma izninin kaldırıldığını ve yönetimin ...’ye devredildiğini, bankanın daha sonra ... Bank A....ile birleştiğini,ve ... Bank A....nin de ... a satıldığını, bankada bulunan davacılar mevduatının, ... ... Ltd adlı banka hesabına aktarıldığını ve ... mevduatının da sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile mevduatın ödenmediğini, böylece mevduat sahiplerinin zarara uğratıldığını ileri sürerek, 55.000 USD tutarındaki mevduatın şimdilik 5.000 USD sinin davalı bankadan tahsiline ve yatırıldığı tarihten itibaren de yıllık %19 oranındaki akdi faizin uygulanmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 55.000 USD’ ye yükseltmiştir....
diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını" engellemeyeceği belirtilerek, Kanunun uygulama alanı genişletilmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....
Şubesine aktarılması talimatının yerine getirilmemesi nedeniyle söz konusu meblağın ödenmesi talebine ilişkin olup, ıslah dilekçesiyle alacağın yargılama sırasında ödenmesi nedeniyle temerrüt faiziyle bankaca alacağa yürütülen mevduat faizi arasındaki farkın tahsili istenmiştir. Davalı banka, davacının talimatı ile birlikte temerrüde düşmüş olup talep edilen alacağın temerrüt faiziyle birlikte iadesi gerekmektedir. Ancak, her davanın, açıldığı tarihteki şartlara ve duruma göre yürütülerek sonuçlandırılması yasal zorunluluk olup dava açıldıktan sonra meydana gelen olaylar ve ortaya çıkan sonuçlar o davanın konusu yapılamaz ve bu durumun ıslah ile de temini mümkün değildir....
Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, kaldıraçlı alım satım işlemlerine konu dövizin para piyasası aracı olması nedeniyle Bankacılık Kanunu uyarınca yapılan işlemin kambiyo işlemi niteliğinde olduğu, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nda döviz alım satım işlemlerinin fiziki teslimatlı olmaması durumunda kambiyo işlemi olarak dikkate alınamayacağını öngören bir düzenlemeye yer verilmediği, kaldıraçlı döviz alım satım işlemlerinde banka muameleleri vergisi oranının sıfır olarak uygulanması gerektiğinden, dava konusu banka ve sigorta muameleleri vergilerinde hukuka uyarlık görülmediği; öte yandan; ödenen tutarın hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesinin icap ettiği gerekçesiyle, işlemin iptali ve ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine, faiz isteminin fazlaya ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, kaldıraçlı alım satım işlemlerine konu dövizin para piyasası aracı olması nedeniyle Bankacılık Kanunu uyarınca yapılan işlemin kambiyo işlemi niteliğinde olduğu, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nda döviz alım satım işlemlerinin fiziki teslimatlı olmaması durumunda kambiyo işlemi olarak dikkate alınamayacağını öngören bir düzenlemeye yer verilmediği, kaldıraçlı döviz alım satım işlemlerinde banka muameleleri vergisi oranının sıfır olarak uygulanması gerektiğinden, dava konusu banka ve sigorta muameleleri vergisinde hukuka uyarlık görülmediği; öte yandan; ödenen tutarın 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesinin icap ettiği gerekçesiyle, işlemin iptali ve ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine, faiz isteminin fazlaya ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....