ın bakiye 15.000 USD yönünden ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla) bu miktar aşılamayacağı gerekçesi ile davanın davacı ... yönünden kısmen kabulü ile; 15.000 USD’nin 23.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılardan ... vekilinin, davadan feragat ettiği anlaşılmakla, vaki feragat nedeniyle davacı ...’ın davalı banka aleyhine açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir. Kararı taraf ve feri müdahil vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/764 Esas KARAR NO: 2022/54 DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 01/12/2021 KARAR TARİHİ: 31/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin --- numaralı hasar ve rücu dosyasına istinaden dava dışı ---ödediği tazminatın rücuen tahsili amacıyla---- sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takip başlattığını, borçlu davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE; HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK.nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, avukat olan davalının müvekkilinin vekili sıfatıyla işçi alacağının tahsili için açtığı .... 3. İş Mahkemesinde görülen 2009/432 E. - 2012/304 K. sayılı dosyada görülen davayı takip ettiğini ancak dosyada tahsil ettiği bedelleri müvekkiline ödemekten kaçındığını, bu bedellerin tahsili için yapılan icra takibine itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali davası açtıklarını beyanla davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Avukat olan davalının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı kuşkusuzdur....
hükümleri arasında yer alan farklılık nedeniyle müvekkili lehine hareket ederek gerek dava dilekçesinin içeriğinde, gerek ise dilekçenin yasal nedenler bölümünde davanın hukuki dayanağını hatalı gösterdiğini, somut olayda uyuşmazlığın davalının Bankacılık Kanunu’a tabi olarak gerçekleştirdiği bankacılık işlemleri nedeniyle değil, Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi olarak gerçekleştirdiği sermaye piyasası işlemleri nedeniyle oluştuğunu, Mevzuat Uyarınca bildirim yapma yükümlülüğünün davalıya ait olduğunu, davaya fer’i müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini, usule ilişkin itirazlarının kabul edilerek görevsizlik kararının verilmesini, usule ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde, haklı herhangi bir gerekçeye dayanmayan davanın esas yönünden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Şubesinde bulunan hesabına yatırdığını, müvekkilin davalı bankaya borcu olması nedeniyle bahsi geçen vekalet ücretine davalı banka tarafından bloke konularak mahsup işlemi uygulandığını, 15.754 TL karşı vekalet ücretinin ihtarname tarihi olan 07.06.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı bankadan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. ... şubesinin mudisi olduğu, ilgili hesaplar incelendiğinde davalının vadeli mevduat hesabının bulunduğu, davalı ... ile davacı banka arasında bireysel bankacılık (vadeli mevduat hesabı açma) işleminin söz konusu olduğu, mevcut bireysel bankacılık işleminin ise tüketici işlemi olduğu açıktır. Dolayısıyla, davacı bankanın kendi müşterisi olan tüketiciden fazladan ve yersiz ödediği miktarın iadesini talep ettiği bu davada, aralarındaki ilişki tüketici işlemi mahiyetinde olduğundan davaya Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekmektedir. Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ya da başkaca hiçbir ticari sözleşmesel ilişkisi yoktur, Bu bakımdan, davanın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülme imkanı da bulunmamaktadır....
A.Ş'ye 1999 tarihinde yatırdığı 32.000 TL'lik mevduatın banka personelinin iknaları neticesinde ... Off Shore hesabına aktardığını, bankaya 21/12/1999 tarihinde el konulduğunu ve müvekkilinin bankaya yatırmış olduğu mevduatını geri alamadığını ileri sürerek 32.000 TL mevduatın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili; husumet ve hak düşürücü süre itirazı ile zamanaşımı definde bulunmuş, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını, davanın TMSFye yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Fer'i müdahil ... vekili; davada asıl muhatabın ... olması gerektiği, kendilerinin husumeti ve sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Feri müdahil ... vekili; husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, davacılar murisinin müterafık kusuru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" şeklinde tarif edilmiştir....
A.Ş.’de bulunan hesabındaki mevduatın güveninin kötüye kullanılarak off-shore hesabına aktarıldığını, gerçekte paranın off-shore hesabına gitmeyip bankada kaldığını ileri sürerek, 55.000,00 TL’nin 10.12.1999 tarihinden 14.01.200 tarihine kadar % 80, 14.01.2000 tarihinden itibaren Türk Lirasına ödenen en yüksek banka faizi ve müvekkilinin uğradığı menfi zararlar ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ve fer'i müdahiller vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm delillere göre, banka tarafından ... Off-Shore hesaplarına yatırılan paraların aslında fiilen Kıbrıs'a gönderilmediği, bu şekilde off-shore hesaplarında toplanan paranın şirketlere usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle tüketildiği, davacının alacağını ......
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacı ile davalı arasında davacının işletmekte olduğu iş yeri nedeniyle bankacılık ve bu kapsamda genel kredi sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davanın haksız ve hukuka aykırı olarak bankacılık işlemi sırasında talep olmaksızın çek karnesi düzenlenmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın karşılanmasına yönelik tazminat davası olduğu, yargılama sırasında taraflar arasında bankacılık işlemi ile ilgili olarak sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, davalı bankanın davacının onayı olmaksızın davacı adına çek karnesi düzenleyip düzenlemediği ve düzenlemiş ise bu nedenle davacının zararının oluşup oluşmadığı hususlarının araştırılmasının ve tartışılmasının gerektiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı uyarınca davaya bakma görevinin Ankara 6, 7, 8....