Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporunda yer alan stopaj miktarının bakiye borç muhtırasına eklenmesine dair verilen kararın hatalı olduğunu, buna göre bakiye borç muhtırasının dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre 1.419,72 TL olarak düzeltilmesi gerektiğini, ayrıca davanın kabulüne karar verildiği halde müvekkili idare lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğunu, kararın bu yönlerden kaldırılarak müvekkili lehine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra T2 2021/6888 Esas sayılı takip dosyasında 25/11/2021 tarihli bakiye borç muhtırasına konu kapak hesabında nispi olarak hesaplanan vekalet ücreti ve faizinin iptali ile maktu vekalet ücreti alınmasına, icra emrinin iptaline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini, ayrıca lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve masrafların üzerlerinde bırakılmış olmasının da kabulünün mümkün olmadığını belirterek, kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca borç muhtırasının ve icra emrinin iptali şikayetidir....
KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; alacaklı tarafça takip talebi ve icra emrinde yasal faiz talep edildiğini, devam eden takipte banka mevduat faizi üzerinden hesaplama yapılamayacağını, bu durumun taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek İcra Müdürlüğü'nün 18.07.2014 tarihli banka mevduat faizi üzerinden hesaplama yapılmasına ilişkin kararının, bu karar doğrultusunda kendilerine gönderilen 21.07.2014 tarihli bakiye borç muhtırasının ve muhtıranın dökümü ile muhtırada yazılı miktarın düzeltilmesine ilişkin 24.07.2014 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne, 18.07.2014 tarihli ve 24.07.2014 tarihli memur işlemleri ile 21.07.2014 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.05.2019 tarih,2019/132 esas,2019/648 karar sayılı itirazın iptali davası ilamında takibin devamına karar verilen "takip vekalet ücreti" ve "tahsil harcı" yönünden bakiye borç muhtırası gönderildiği, söz konusu muhtıranın borçluya 20.09.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından da borç muhtırasının iptali için mahkememize işbu şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, takipte istenip de mahkemece de takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....davacı aleyhine başlatılan takipte davacı her ne kadar borç muhtırasının usulsüz tebliğ edildiği bahsiyle dava açılmış ise de borç muhtırasının 24/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 28/07/2017 tarihinde açıldığı, davanın süresinde açıldığı belirlenmekle usulsüz tebligat şikayet yönünden davacının hukuki yararı bulunmadığından talebin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, bakiye borç muhtırasının iptali talebine ilişkindir. Hatay İcra Dairesinin 2010/6045 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklılar T5 İlknur Yüksel, T6 T3 tarafından borçlu Taş Yapı İnşaat T1 Hakkında 21/07/2010 tarihinde ilamların icrası yoluyla 186.588,18 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 15/06/2015 tarihinde dosya kapak hesabı yapıldığı, 22/06/2015 tarihli bakiye borç muhtırası ile borçludan dosya hesabına göre dosya alacaklısına olan bakiye dosya borcunun 184.501,98 TL olduğu belirtilerek ödenmesinin talep edildiği, 01/07/2015 tarihinde muhtıranın borçluya tebliğ edildiği, 02/07/2015 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
ile ilgili mahkeme kararı ile sabit olan borcunu ödemeyerek müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu belirterek, icra emrinin iptali talebinin kesin hüküm sebebiyle reddine, bakiye borç muhtırasının iptali talebinin haksız ve yersiz olması sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yukarıda belirtilen nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince müşterek çocuğun reşit olduğu tarih itibariyle iştirak nafakası alacağının yasal düzenleme gereği kendiliğinden kalkacağı göz önüne alınarak, 05.12.2019 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplama uyarınca şikayetin kısmen kabulü ile 03/08/2018 tarihi itibariyle bakiye borç miktarının 81.747,82 TL olarak tespitine karar verilmesi gerekirken, borç muhtırasının 131.212,40 TL üzerinden düzenlenmesine karar verilmesi yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 19/12/2019 tarih, 2018/785 Esas, 2019/1305 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile Bodrum 2.İcra Müdürlüğü’nün 2018/4610 Esas sayılı dosyasındaki 03/08/2018 tarihli borç muhtırasının iptaline ve bakiye borç miktarının 81.747,82 TL olarak tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçluya yenileme emri ve bakiye borç muhtırası gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından talep kabul edilerek, borçluya itirazın iptali kararında yer alan alacak kalemlerinin de eklenmesiyle hesaplanan bakiye borç muhtırası gönderildiği, muhtıranın, borçluya 08.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından, itirazın iptali kararı uyarınca aynı takip dosyasından takibe devam edilemiyeceği, icra emri gönderilmesi gerektiği belirtilerek yenileme emri ve borç muhtırasının iptali için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan takibe devam edilmesine engel yoktur....
işlemiş faizin eksik hesaplanması durumunda taleple bağlılık ilkesinden söz edilemeyeceği zira, icra müdürlüğü alacaklı vekilinin talebi ile bağlı kalmayarak kendisinin hesaplama yapmış olduğunu, davacının talebi ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak, 11/09/2017 tarihli borç muhtırasında faiz miktarının fazla hesaplandığı anlaşıldığından borç muhtırasının toplam faiz yönünden iptali ile toplam faizin 14,125,64 TL olarak düzeltilmesine, müdürlüğün 18/09/2017 tarihli icra emrinde toplam 1.126,54 TL eksik hesaplama yaptığı hususu da nazara alınarak 18/09/2017 tarihli icra emrinin iptali isteminin reddine karar verildiği gerekçesiyle, asıl davada şikayetin kabulüne, 11/09/2017 tarihli borç muhtırasının toplam faiz yönünden iptali ile toplam faizin 14.125,64 TL olarak düzeltilmesine, birleşen davanın reddine karar vermiştir....