Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 07.12.2015 tarih ve 2015/15073 E- 2015/21929 K sayılı ilamıyla tarafların sair temyiz itirazları reddedilerek, bakıcı gideri istemi yönünden; davacının maluliyet oranına göre yardıma muhtaç olup olmadığının belirlenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatnı sağlamak, buradan olumsuz cevap alınması durumunda Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı işverenleri aleyhine yaralanmasının niteliği ile maluliyet oranı gözetilerek yardıma muhtaç olduğunun tespiti davası açması için davacıya önel verilip tespit davasını işbu dava için bekletici mesele yapmak, davacının yardıma muhtaç olduğunun kesin olarak belirlenmesi durumunda bu kez kazalının bakiye ömrünün TRH 2010 yaşam tablosu değil Dairemizce kabul gören PMF yaşam tablosuna göre belirlendiği yeni bir hesap raporu alıp neticesine göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek yeni bir karar verilmesi, protez bedeline ilişkin istem yönünden ise; Karar tarihinde geçerli olan AAÜT'nin 7/2 nci maddesine göre husumet nedeniyle...

    Davacı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde, tarafların boşanma sırasındaki şartlar nedeniyle karşılıklı mutabık kalarak çocuğun velayetinin babada kalmasını kararlaştırdıklarını, davaya cevap dilekçesindeki iddialarının yerinde olmadığını, önemli olanan çocuğun menfaati olduğunu, davacının davalının engellemelerine rağmen çocuğunu görmek için çabaladığını, mahkeme kararının gerekçesi olmadığını, matbu ifadelerle karar verildiğini, çocuğun menfaatinin gözetilmediğini, babanın çocuğu anneye karşı doldurduğunu, velayetin değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın doğru olmadığı gibi kişisel ilişkinin değiştirilmesi en azından esnetilmesi talebinin reddinin de doğru olmadığını, babanın velayet hakkını kötüye kullandığını, çocuk ile annenin iletişimini engellemeye çalıştığını, babanın pedagog incelemesine dahi gelmediğini, tarafların yaşadığı yerde keşif dahi yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, velayetin anneye verilmesine aksi takdirde görüntülü görüşme ve kişisel ilişkiye...

    Müşterek çocuk Ecrin Elif Erdem'in 2017 doğumlu olduğu, çocuğun velayetinin babaya verilmesine rağmen fiilen Bursa İli'nde yaşayan babanın kız kardeşinin yanında bulunduğu, babanın fiilen velayet görevini yerine getirmediği, dinlenen tanık anlatımları ile davacı anne ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasının engellendiği, dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre davacı annenin fiziki şartların çocuğun gelişimine uygun olduğu, çocuğun bulundukları yaş dönemi nedeniyle anne bakım gözetim sevgi ve şefkâtına muhtaç oldukları dönemde olduğu, annenin velayet sorumluluğunu yerine getirebileceğinin rapor edildiği anlaşılmakla çocuğun velayetinin anneye verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Ortak çocuk Beren 25.01.2010 doğumludur. Çocuğun yaşı gözetildiğinde anne sevgi, şefkat ve ilgisine muhtaç çağda olduğu anlaşılmaktadır. Davadan önce ve dava esnasında tedbiren babaya verilene kadar sürekli anne yanında kalmış olup, annenin velayet görevini ihmal ettiği veya kötüye kullandığına ilişkin bir tespit bulunmamaktadır. Dosya içerisinde bulunan uzman raporuna göre her iki tarafında ebeveyinlik bilinç ve sorunmululğuna sahip olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Bütün bu açıklamalar karşısında; ortak çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin anneye bırakılması olduğu anlaşılmaktadır. Durum böyle iken; mahkemece çocuğun geçerli üstün yararı olmadığı halde, yazılı şekilde velayetinin davalı babaya bırakılması isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

      K A R A R Dava; davacının geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %15.00 olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Soma Kömür işletmesinde konveyor şaltercisi olarak çalışan davacının, 02.09.2012 tarihinde gece vardiyasında kaza geçirdiği, sağ el 2. parmağının koptuğu, SGK müfettişi ve Bakanlık müfettişinin olayın iş kazası olduğunu bildirdikleri, davacıya %12 oranında iş göremezlik geliri bağlandığı, davadan önce SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü SSK Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığı'nca maluliyet oranının %12 olarak belirlendiği, mahkemenin talebi üzerine düzenlenen YSK'nın 04.02.2009 tarihli raporunda, iş göremezlik oranının %12 olarak belirlendiği ve davacının başkasının bakımına muhtaç olmadığının bildirildiği, bu rapora davacının itirazı üzerine dosyanın Adli Tıp'a gönderildiği, Adli Tıp 3....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı anne, davalı ve arkadaşlarının tecavüzü sonucu hamile kaldığını, ceza dosyasında alınan raporda davalının baba olduğunun tespit edildiğini belirterek babalığın tespiti ve çocuk için nafakaya karar verilmesini istemiş, mahkemece hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. 1-Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceklerini ve bu davanın babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağını, 342. maddesi ise ana ve babanın velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcileri olduğunu düzenlemiştir....

          Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; müvekkilini boşanma protokolünü imzaya zorladıklarını, müvekkilinin bilinçsiz ve kendi iradesiyle hareket etmediğini, boşanma neticesinde müşterek çocuğun velayetini alan davalı babanın, çocuğun anne ile görüşmesini engelleyip, mahkemece onaylanan protokol hükümlerini ihlal ettiğini, davalı babanın uzun yol şoförü olup, müşterek çocuk ile üçüncü kişilerin ilgilendiğin, ayrıca davalı babanın yeni bir evlilik yaptığını, bu hususların mahkemece dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığını, sosyal inceleme raporunda çocuğun sağlıklı gelişimi için annenin velayeti üstlenmesine engel bir durum bulunmadığının açık olduğunun belirtildiğini, müşterek çocuğun yaşı itibariyle çocukların velayetinin anneye bırakılmasına dair Yargıtay'ın istikrarlı kararlarının bulunduğunu, davalı babanın evinin oldukça kalabalık olduğunu, annenin velayeti alma hususunda hukuki yararının olduğunu belirterek, karşı tarafın istinaf başvurusunun reddine...

          Velayet, aynı zamanda ana-babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri; özellikle çocukları şahıslarına, bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davanın reddine, davacı babanın müşterek çocuk ile yatılı olacak şekilde şahsi münasebet tesisine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK md. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez....

          Asliye Hukuk Mahkemesince; " davacı ile davalı T3' in evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen Melike Deniz' in dedesi T5 ve babaannesi T4' in çocuğu olarak nüfus kayıtlarına yazdırıldığı, gerçekte annesinin davacı T1 babasının T3 olduğunun ileri sürülerek nüfus kayıtlarında Hasiye olan anne adının Gönül olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ettiği, dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen Melike Deniz' in doğum tarihinde genetik anne Gönül ve genetik baba Fatih'in evli olmadığı anlaşıldığı, bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması yönünden nüfus kayıt düzeltim davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğinde olduğu, her ne kadar davacı taraf sadece anne adının düzeltilmesini talep etmiş ise de gerçek babanın T3 olduğunun belirtilmesi, davanın kamu düzenine ilişkin olması, mahkemenin resen doğru kaydı oluşturması gerektiğinden gerçek babanın da tespiti...

          UYAP Entegrasyonu