Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın kızı olduğunun tespiti istenilmiştir. Dava, anne ve babanın birlikte değiştirilmesine yönelik olup, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ın kızı olduğunun tespiti istenilmiştir. Dava, anne ve babanın birlikte değiştirilmesine yönelik olup, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sağlık Kurulunca benzer olarak davacının çalışma gücünü %60 oranında kaybetmiş durumda malul sayılmasına, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığına, kontrol muayenesi gerekmediğine karar verilmiş olup buna karşılılık ATK 3.İhtisas Kurulunun 7.5.2012 tarihli raporunda, E cetveline göre davacının %76 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğuna ayrıca ... 3.BÖLÜM 10.MADDE a/4 bendine göre beden çalışma gücünün enaz 2/3ünü kaybetmiş durumda olduğu,malul sayılması gerektiği, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğuna ve maluliyet başlangıcının Edremit Devlet Hastanesinin 31.10.2007 tarihli 5501 Sayılı evrakı olduğunun açıklandığı anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ile çocuk için 15.000 TL iştirak nafakası takdiri istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı ile olan beraberliklerinden dünyaya gelen 04.03.2011 doğumlu Mustafa'nın babasının davalı olduğunun tespitine ve çocuk için nafakaya karar verilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 301. maddesinde, çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği, davanın babaya ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağı; 342. maddesinde ise ana ve babanın velayet çerçevesinde çocuklarının yasal temsilcileri oldukları hükme bağlanmıştır....

          olan baba adının ise "..." olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının mevcut hanesindeki nüfus kaydı vatandaşlıktan çıkarılması nedeni ile kapalıdır. Mahkemece de tescile dair hüküm kurulmayıp tespitle yetinilmiş ise de,davacının ana ve baba adı değiştirilmiş, ana ve baba olarak geçen kişilerle herhangi bir bağ kurulmamıştır. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Davanın bu niteliği gözönüne alınarak, kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın kaydın doğru olarak tespiti zorunludur. Davada, iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, davacının ... ve ...'...

            1500 TL aylık nafaka ile fakirleşmeyeceği, bunun medeni kanundan da kaynaklanan sorumluluğu olduğunun açık olduğunu, nafaka miktarının, tüm bu hususlar gözardı edilerek hatalı değerlendirme ile belirlendiği düşüncesi ile, yapılacak istinaf incelemesi ile kararın bozularak dava dilekçesinde talepleri yönünde karar verilmesini istemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03/04/2014 gün ve 2013/362 Esas 2014/159 Karar sayılı hükmün, Dairemizin 16/09/2014 gün ve 2014/13849-2014/11906 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dairemizce, davacının Adli Tıp Kurumu'na sevkedilerek destek kardeşinin ölümü ile davacının psikolojik rahatsızlığı arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı, varsa desteğin ölümünün davacıdaki rahatsızlığı ne oranda etkilediği, davacıda saptanan psikolojik rahatsızlığın çalışarak hayatını kazanmasına engel teşkil edip etmediği, davacının başkasının desteğine muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise süresinin ne kadar olabileceği konularından rapor alınması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği belirtilmişse de, ......

              Aynı zamanda sigortalının başkasının yardımına muhtaç olduğunun tespiti halinde ise bakiye yaşam süresince asgari ücretle bakıcı giderinin hesaplanması gerektiği, sigortalının bakıcı gideri belirlendikten sonra ise aile içi bakım yardımından yaralanması halinde koşulların varlığında (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununu 43-44. maddeleri) 6098 sayılı TBK’nun 52. maddesine göre bakıcı gideri tazminat alacağından hakkaniyet indirim yapılabileceği dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir....

                -KARŞI OY YAZISI- Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç * 01.09.2004 doğumlu ...'nın Türk Medeni Kanununun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması usul ve kanuna aykırıdır. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

                  Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde, göz önünde tutulur. Müşterek çocuk ... 2009 doğumludur. Çocuğun yaşı gözetildiğinde anne sevgi, şefkat ve ilgisine muhtaç çağda olduğu, yaptırılan uzman incelemesinde de velayetin anneye verilmesi yönünde görüş bildirildiği, müşterek çocuğun duruşmadaki beyanında da velayetinin anneye verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Bütün bu açıklamalar karşısında; müşterek çocuğun yapılan velayet düzenlemesindeki geçerli üstün yararı gözetilmeden, yazılı şekilde velayetinin davacı babaya bırakılması isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.05.2016(Çrş.)...

                    UYAP Entegrasyonu