ın yasal mirasçısı olduğunun tespiti talebinin bu aşamada hukuki yararı bulunmadığından usulden reddine," karar verilmiş hüküm davacı ve davalı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, ergin kişi tarafından baba olduğu iddia edilen ve 01.01.2015 tarihinde vefat eden ... mirasçıları aleyhine terditli olarak açılan; ölüme bağlı tasarruf yolu ile evlilik dışı doğan çocuğun tanınması, bu talep kabul görmez ise babalığın hükmen tespiti ile davacının, baba olduğu tespit edilenin nüfus kaydına tescili ile mirasçı olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir....
'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesine göre taşınmazın aslının vakıf olduğunun tespiti ile kayyım hesabına yatırılan kamulaştırma bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, 23 parsel sayılı taşınmazda 4/72 pay sahibi olan mutasarrıfının gaip olması nedeniyle kayyım tayin edilerek kamulaştırma bedelinin kayyıma ödendiğini, 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesine göre taşınmazın aslının vakıf olduğunun tespiti ile kayyım hesabına yatırılan 51.543,59 TL kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazın taviz bedeli yatırılarak vakfın taşınmaz ile ilişiğinin kesildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca aslı vakıf olan taşınmazın Hazine adına tescili mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Somut olaya gelince, muris ...’in altsoy bırakmaksızın eşinden önce ölmüş olması nedeniyle ...’nın üstsoyundan mirasçılarına pay verilmesi doğru ise de, müşterek çocukları ... nedeniyle baba ... tarafından üstsoyu araştırılarak mirasçı bulunup bulunmadığının tespiti ile mirasçıların bulunması halinde buna göre mirasçıların ve miras paylarının değerlendirilmesi gerekir. O halde, mahkemece bu husus göz önünde bulundurularak araştırma yapılması ve miras paylarının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Taraflar arasındaki mera sınırlandırılmasının iptali ve tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı tavzih talebinin reddine dair ek karar, süresi içinde mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Dava, mera sınırlandırılmasının iptali ve tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin zilyetliğinde bulunan ve babasından kalan doğusu yol, batısı ..., kuzeyi ..., güneyi ... olan tarlanın kadastro tespiti sırasında mera olarak tespit edildiğini, dava konusu yerin mera sınırlandırmasının iptali ile adına tespitini istemiştir. Davalı ... Temsilcisi olarak muhtar, davacının mera yanında tarlası olduğunu, yanlışlıkla mera kapsamına alındığını belirterek, davayı kabul ettiğini bildirmiştir....
KARAR : Davanın reddi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen mirastan feragat sözleşmesi nedeniyle tek mirasçı olduğunun tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mirasbırakanı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, babaları ...’in .......
Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davalarda; Mahkemece araştırılması gereken husus, muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına, ne zaman ve ne şekilde yaptırıldığı hususları olup, bu hususların duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekir. Yargılama sırasında dinlenilen, davalı tanığı ... ; binanın yapımında çalıştığını, parasını, muris ... aldığını, davalı tanığı ... ; binayı muris babanın yaptığını, bina yapılırken murisin ... çalıştığını, davalı tanığı ... Değerli; binayı muris babanın yaptırdığını, davalı tanıkları ... ve ... ve ... ; binanın yapımında çalıştıklarını, paralarını muris babadan aldıklarını beyan ettikleri gibi, davacı tanığı ... da, davaya konu evin baba ile birlikte davacı tarafından yapıldığını beyan etmiştir....
Geri kalan 1/2 payda ölen ana veya babanın altsoylarına intikal eder, eğer ölen anne veya babanın alt soyu yoksa miras bırakanın sağ kalan ana veya babası mirasın tamamına sahip olur. (Özuğur, A. İ.: Türk Medeni Kanunundan Önce ve Sonra Miras Hukuku, Ankara 2016, cilt 1 s. 116) 4. 2. zümre mirasçılığında; Uygulamadaki yanılma Medeni Kanun'un 440/son maddesindeki "....bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı yolundaki cümlede düğümlenmektedir. Bazıları mirasçı deyimini 1. fıkradan ayrı olarak ele almakta ve ölenin üst soyuna pay vermeye kalkışmaktadır. Oysa metindeki mirasçı deyimi altsoyla ilgilidir. Yani ana veya babadan birinin altsoy düzçizgi hısmı yoksa tüm miras, öbürüne yani sağ kalan ana veya baba fer'ilerine geçer. Bilimsel eserler bu konuda söz birliği içinde olduğu gibi kazai içtihatlar da aynı doğrultudadır. (Şener, E.: Miras Hukuku, Ankara 1977, s.98) 3. Değerlendirme Somut olayda, muris ...1979 yılında evli ve çocuklu olarak vefat etmiştir....
in tereksinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Dava, mirasbırakan ...’in terekesinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, mirasçı ... temyiz etmiştir. Terekesinin tespiti istenen mirasbırakan ...... 17. Noterliği 06.01.2006 tarihli vasiyetname ile mirasçı ... ’i mirastan ıskat etmiş olup, mirasçı ...’in vasiyetnamenin iptali için açmış bulunduğu ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi 09.05.2017 tarih ve 2016/103 Esas, 2017/338 Karar sayılı dosyada davanın reddine karar verilmiş olup anılan hüküm... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2017/1549 Esas, 2017/1591 Karar Sayılı ilam ile 12.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir....
in babası olduğunun tespiti istenmiştir. Mahkemece babalığın tespitine karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 301. maddesi kapsamında evlilik dışı birliktelikten doğup annenin kızlık hanesine kayıtlı çocuğun ölü baba mirasçıları aleyhine açtığı babalığın tespiti istemine ilişkindir. 1-Kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağının tespiti davalarında, Mahkemece, kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın soybağının doğru olarak tespit edilmesi zorunludur. Öncelikle baba olduğu iddia edilen ...'...