"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka, mali haklar ve tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyada, mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin kayyım ...'a tebliğ edildiğine dair bir belgeye veya kayda rastlanmamıştır. Mahkeme kararı ve temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş ise, belgelerinin dosyasına konulması veya kayıtlara dayanılarak tebliğ tarihlerinin bildirilmesi, tebligat işlemi yapılmamışsa bu noksanlığın giderilmesinden, 2-Dava babalığın tespiti isteğine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca vekil açıkça yetki verilmemiş ve hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Babalığın tespiti başvurusu vekil eliyle yapılan durumlarda vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden, davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Avukat ...’ın vekaletnamesinde ise özel yetki bulunmadığından bu husustaki eksikliğin giderilmesinden, 2-Mahkeme kararının Cumhuriyet Savcısı tarafından görüldüğüne ilişkin dosyada herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Tebligat Kanununun 43. maddesi uyarınca görüldü şerhlerinin ilgili Cumhuriyet Savcısının adı, soyadı, imzası, sicil numarası ve görüldü şerhinin verildiği tarihi taşıması zorunludur. Bu nitelikteki bir görüldü şerhi verilmeden dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
Dosya kapsamında davanın açıldığı tarih olan 04/04/2022 tarihinden sonra tanzim edilen 01/07/2022 tarihli sulh protokolü, ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı belgenin yapılan incelemesinde; davacı ... adına ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası üzerinden sigorta şirketi ve diğer davalı sürücü aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasında, maluliyet sebebi ile hesaplanan 69.219,45-TL tazminat miktarının ödenmesi konusunda tam bir mutabakata varılmış olup, "...söz konusu trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma/maluliyetten kaynaklı tüm maddi tazminat talepleri yönünden ... Sigorta A.Ş.,sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünün başkaca hiçbir borcunun ve sorumluluğunun kalmayacağını,......
İlk derece mahkemesi kararının özeti: "davacının iş kazasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin davasının kabulü ile 39.885,79 tl maddi tazminatın olay tarihi olan 27/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının iş kazasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 tl manevi tazminatın olay tarihi olan 27/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine ..." karar verilmiştir....
Davaya konu olan olayda; olayın gelişimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir olunan manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu görülmekle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haklı bulunmuş ve davalı T5 vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvuru sebepleri haklı görülmemiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 16/10/2014 NUMARASI : 2013/1621-2014/1256 Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve Türk Medeni Kanununun 304. maddesi kapsamında maddi tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca, manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği ispat edilemediğinden manevi tazminat yönünden talebin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davacının manevi tazminat isteminin de kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir. ..... SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. .......
nin bu durumu ve açılan babalık davasını katıldığı ilk duruşmada kabul ettiği, davacının davadan feragatten öte davalı ... ve Av....'in de kabulünde olduğu üzere ...'nin yakın arkadaşı olan Av....'i ...'nin araması ve vekilin de yargılama gideri ve vekalet ücretini davacıdan talep etmesi üzerine davacı ...'nın davayı takipten vazgeçme yönünde irade açıkladığı, nitekim davacı ... davadan feragat beyanından kısa bir süre sonra vekili azlettiği, hakkında şikayette bulunduğu ve davaya katılarak davayı sürdürmek iradesini ortaya koyduğu, bütün bu maddi olgular babalığın hükmen tespiti yönünden davacının lehine iken davacının davadan feragat etmesinin hayatın olağan akışına ters düştüğü ve davadan feragat beyanını iradesini sakatlayan hata (yanılma) hali ile verdiği ve bu beyanın geçersiz olduğunun kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, davalı ... kararın düzeltilmesini istemiştir....
Sonuç itibarıyla, yapılan tüp bebek tedavisi davacıların murisinin iradesi ve isteği ile yapıldığı, yapılan bu işlem nedeni ile tüp bebek tedavisini yapan kurum ve çalışanlarının davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve istenilebilir bir maddi zararın varlığı ispat edemediğinden ilk derece mahkemesince davacıların maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olduğundan, davacıların bu yöne değinen istinaf istekleri yerinde görülmemiştir. AAÜT 10/3. maddesi gereğince manevi tazminat davasının tümden reddi halinde davalı lehine tarifede yazılan ücret gereğince maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekmekte isi de davacılar manevi tazminat isteği yanında maddi tazminatta istemiştir. İDM'nce davacının maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. İDM'nce taraf vekilleri lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Davacı taraf, evlilik vaadiyle kandırma ve babalığın kabul edilmemesi sebeplerine dayalı olarak manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, tarafların resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadıkları dönemde reşit ve mümeyyiz olan davacının davalı ile bilerek ve isteyerek birlikte yaşadığı dikkate alındığında davacının evlenme vaadi ile kandırılma fiiline dayalı olarak manevi tazminat isteminde bulunması mümkün değildir. Ancak babalığın kabul edilmemesi sebebine dayalı olarak manevi tazminat talep edilmesi mümkün olup, bu hususta da taraflar arasında devam eden babalık davasının henüz neticelenmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, taraflar arasındaki babalık davasının sonuçlanmasının ve kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi yerinde bulunmamıştır. (Yargıtay 4. HD. 2019/1015 Esas, 2020/2839 Karar; Yargıtay 4....