Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için, böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır (MK m. 39). Örneğin kocanın eşi dışında bir başka kadın tarafından doğrulan çocuğu, eşinden doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona erınesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....

    Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmayla oluşan babalık karinesine (TMK md. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....

    ın babasının ... ... olmadığı iddiası bakımından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286. madde kapsamında soybağının reddi, biyolojik babanın ... olduğu yönünden ise aynı Kanun'un 301.maddesi gereği babalığın tespiti istemine ilişkindir. 1- Davacı ...'nin açtığı soybağının reddi davası yönünden; Dava, çocuk adına yasal temsilci sıfatıyla anne tarafından Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin olup somut olayda, davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada küçük ...'ın gerçek babasının ... ... olmadığının tespiti ile soybağının reddine karar verilmesinin istendiği ve davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşıldığından; yasal düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın küçük ...'a velayeten anne tarafından açıldığı gözönünde bulundurulduğunda, mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma ve baba ...'...

      TMK'nın 286. maddesinde "kocanın soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebileceği, çocuğun da dava hakkına sahip olduğu", 291. maddesinde ise "dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi, gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde, kocanın alt soyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişinin soybağının reddi davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, soybağının reddi davası, ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. TMK’nın 291. maddesinde ise, belirli şartlarla koca ve çocuk dışındaki kişilere de soybağının reddi davası açma hakkı tanımaktadır. Anılan hüküm çerçevesinde soybağının reddi davası açma hakkı tanınan kocanın altsoyu, anası, babası ve çocuğun gerçek babası olduğunu iddia eden kişi, ancak dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde dava açabileceklerdir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Dava, babalık değil soybağının reddine ilişkindir. Soybağının reddine ilişkin davanın hazineye ihbar edilmesine lüzum bulunmamaktadır. Hazineye ihbar keyfiyeti sadece babalık davası için öngörülmüştür. Yasal olarak gerekmediği halde soybağının reddine ilişkin davanın hazineye ihbar edilmiş olması, ihbar olunana dava sonucunda verilen soybağının reddine ilişkin hükmü temyiz etme hakkı vermez. Kaldı ki ihbar davetiyesi üzerine ... vekilinin davaya müdahale talebinin kabulü yönünde mahkemece verilmiş bir karar da mevcut değildir. Dolayısıyla ... davanın “tarafı” sıfatını almamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Dava babalık değil soybağının reddine ilişkin olduğundan davanın Hazineye ihbar edilmesine gerek bulunmamaktadır. Hazineye ihbar keyfiyeti sadece babalık davası için öngörülmüştür. Yasal olarak gerekmediği halde soybağının reddine ilişkin davanın Hazineye ihbar edilmesi ona dava sonucunda verilen soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme hakkı vermez. Kaldı ki, ihbar davetiyesi üzerine Hazine vekilinin 03.06.2013 tarihli dilekçesinde soybağının reddi davasında taraf olmadıklarına ve ihbarı kabul etmediklerine dair beyanda bulunduğu anlaşıldığından, Hazine davanın tarafı sıfatını almamıştır....

          Dava dilekçesinde davacı babası olarak görünen kişi yönünden nüfus kaydının iptalini talep etmişse de bu talep hukuken “soybağının reddi” niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, “Soybağının reddi” ve “babalık davası” olarak davalar tefrik edilip, eldeki davaya babalık davası olarak bakılması ve soybağının reddi davasının bekletici sorun yapılması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 09.12.2021 (Per.)...

            Her ne kadar dava dilekçesinde dava; “ soybağının reddi ve babalık” olarak açıklanmış ise de; yukarıdaki açıklamalar karşısında; ortada “iptali istenebilecek bir soybağı” olmadığından dava sadece “ babalık hükmü ” verilmesine yöneliktir....

              Çocuk ise , ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde soybağının reddi davası açmak zorundadır. (TMK m. 289 f. II) Soybağı reddedilmeden babalık davası da açılayacağına göre görüldüğü üzere davacının evlat edinme davası açmaktan başka çaresi yoktur. C)DAVACININ EVLAT EDİNME DAVASI DELİLLER TOPLANMADAN SONUÇLANDIRILABİLİR Mİ? Yerel mahkeme babalık davası açabilecekken evlat edinme davası açılamayacağı düşüncesinde olduğundan davacının delillerini toplama gereğini duymamıştır. Oysa mahkemece yapılacak iş; hak düşürücü süreler geçmiş olduğuna göre davacının evlat edinme konusunda göstereceği delilleri toplayarak olumlu ya da olumsuz bir karar vermekten ibarettir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

                Hukuk Dairesi 04/10/2018 tarih, 2017/7819 Esas - 2018/16786 Kararı) Mahkemece davanın sadece babalık davası olarak nitelendirilmesi usul ekonomisi de gözetilerek yerinde görülmemiştir. 1- Davacının açtığı soybağının reddi davası yönünden; Dava, vekaletsiz tasarruf hükümleri çerçevesinde, çocuk adına ve onu temsilen de anne tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin olup, somut olayda davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada, küçük Umut'un gerçek babasının T3 olmadığının tespiti ile soybağının reddine karar verilmesinin istendiği, T3 davalı olarak davaya dahil edilmesinin gerektiği, kanuni düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de, eldeki davanın küçüğe velayeten anne tarafından açıldığı, çocuk tarafından açılan davada, annenin davalı sıfatının bulunduğu, velayete dayalı dava açma hakkı menfat çatışması oluşturacağından, mahkemece küçüğe davacının annesinin kayyım...

                UYAP Entegrasyonu