Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Diğer taraftan, 4721 sayılı Kanunun 292 ve 293. maddeleri uyarınca, evlilik birliği dışında doğan çocuklar, anne babanın sonradan evlenmesi halinde eşlerin, evlilik akti sırasında ya da sonradan bildirimde bulunması kaydıyla evlenen anne-babanın hanesine kaydedilecektir....
Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK mad. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....
Dava, çocuk tarafından açılan babalık davası niteliğindedir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesine göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. Anayasa Mahkemesinin 15/03/2012 tarihli iptal kararından sonra, çocuk tarafından açılan babalık davasında herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
davasından önce soybağının reddi davası açıldıktan sonra müvekkilin babalık davası açacağının kendilerine bildirildiğini, çocuğun Azerbaycan'a gönderilip gönderilmemesi ve koruyucu ailede kalıp kalmaması konusunda bakanlığın görüş istediğini bu nedenle soybağının reddi davasını beklemeden babalık davası zorunluğunun doğduğunu, müvekkilin küçüğün babası olduğunu, bu nedenle küçüğün babası olarak tanınmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından reddedilen velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraf vekillerinin dosya içerisinde bulunan vekâletnameleri genel vekâletname olduğu, açıkça yetki verilmemiş ise vekilin, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamayacağı ve takip edemeyeceği (HMK m. 74), soybağına ilişkin davalar kişiye sıkı sıkıya bağlı haklara ilişkin olduğu için bu tür davalarda vekâletnamede özel yetki bulunması gerektiği gerekçesiyle daha önce davanın iadesine karar verilmişse de mahkemece taraf vekillerine çıkarılan muhtırada verilen kesin süreye rağmen vekaletname sunulmamasının sonuçları hatırlatılmamıştır....
Babalık davası ise 08.10.2009 tarihinde açılmıştır. Çocuğun açtığı babalık davasının ergin olduktan sonra en geç bir yıl içinde açılması gerekir. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir (TMK m. 303). Davacı için bir yıllık süre 16.07.2007 tarihinde dolmuştur. Davacının gecikmeyi haklı kılan sebep olarak gösterdiği davalı ...'ın kendisini oyalaması olayı haklı sebep olarak değerlendirilemez. Bu nedenle ek bir aylık süre de geçmiştir. Açıkladığımız nedenlerle, hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmek üzere, hükmün bozulması gerektiğini düşünüyoruz....
Babalık davası ise 08.10.2009 tarihinde açılmıştır. Çocuğun açtığı babalık davasının ergin olduktan sonra en geç bir yıl içinde açılması gerekir. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir (TMK m. 303). Davacı için bir yıllık süre 16.07.2007 tarihinde dolmuştur. Davacının gecikmeyi haklı kılan sebep olarak gösterdiği davalı ...'ın kendisini oyalaması olayı haklı sebep olarak değerlendirilemez. Bu nedenle ek bir aylık süre de geçmiştir. Açıkladığımız nedenlerle, hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmek üzere, hükmün bozulması gerektiğini düşünüyoruz....
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda dava anne tarafından açılmış olup, küçüğe kayyım atanarak yargılama yapılmıştır. Ancak dava Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbar edilmemiştir. Babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbarı zorunlu bulunduğu halde (TMK 301/son) Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hazineye dava ihbar olunmadan, yargılamaya devamla işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Açıklanan nedenle kararın münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....