Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen ...'ın doğum tarihi olan 08/10/1985 tarihinde, iddia edilen genetik annenin iddia edilen baba ile evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir....
Anneliğin tespiti davası yönünden ise yapılan yargılama sonunda; Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/155 Esas 2021/246 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, ...`in ... annesinin ... olduğunun, babasının ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarındaki anne adı, ... adı ve anne ... bağlarının bu şekilde düzeltilmesine karar vermiştir. Öncelikle tefrik sonucu asliye hukuk mahkemesinde görülen bu dava sadece analığın tespitine ilişkin olup; Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2018/981 Esas sayılı dosyasında babalık ile ilgili hüküm kurulmuş ve kesinleşmişken, mahkemece babalığın tespiti yönünden tekrar karar verilmesi hatalıdır. Karardan sonra mahkemece bu hata fark edilerek birden fazla tavzih kararı ile düzeltilmeye çalışılmış en son 11.10.2021 tarihli ek karar ile verilen babalık hükmü ve kesinleşme şerhi kaldırılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, olayları açıklamanın taraflara hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, davacıların, babalarının Yunus Arkan olduğunun tespitine yönelik taleplerinin Yunus Arkan ile soybağı ilişkisi kurulmasına yönelik babalık davası niteliğinde olduğu, babalık davasının babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılacağı, nüfus müdürlüğünün babalık davasında taraf sıfatının bulunmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesi davaları ile ırsi ilişkinin kurulamayacağı, mahkemece davanın mirasçılara yöneltilmesi, taraf teşkilinin sağlanması hususunda ara karar kurulmasına rağmen davacı tarafın davalarının nüfus kaydı düzeltme davası olduğunda ısrarcı olup ara karar gereğini yerine getirmekten...
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; yerel mahkemece, anne tarafından açılan babalık davasının TMK’nın 303/1 maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından çocuk adına velayeten açılan babalığın hükmen tespiti istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde açıkça davanın çocuk adına velayeten anne tarafından açıldığı, yargılama devam ederken de TMK m. 426/2 gereği yasal temsilci ile küçüğün menfaatinin çatışması sebebi ile çocuğu temsil etmek üzere kayyım atanarak taraf teşkilinin de sağlandığı gözetildiğinde davanın çocuk adına açıldığının kabulü gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun m. 303’e göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer....
Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Babalık davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin babalık davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davalılara tebliğ edilmesi, 2....
Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Babalık davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin babalık davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davalı asıla tebliğ edilmesi, 2....
Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Soybağının reddi ile babalık davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin soybağının reddi ile babalık davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davacıya tebliğ edilmesi, 2....
Aile Mahkemesi ise, küçüğün gerçek babası olduğu iddia edilen Hasbi yönünden açılan davanın babalık davası olduğundan bahisle bu davanın tefrikine karar vererek nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin dava yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davaname ile, nüfus kaydında davalı ... ve ...'ın çocuğu olarak görünen davalı ...'ın, gerçekte davalılar ... ve ...'in gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek davalının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan soybağının reddi ve babalık isteğine ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde açtıkları davanın nesebin reddi olmayıp nüfus kayıt tashihi olduğunu ileri sürmüş ise de; Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Dava dilekçesindeki açıklama ve olayların oluş biçimi dikkate alındığında davanın evlilik birliği içinde doğan ve "babalık karinesi " gereği davalı T3'ın nüfusuna kaydedilen çocuğun aslında kendi çocuğu olduğunu iddia eden davacının açtığı nesebin reddi ve babalık davasıdır....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....