TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asıl, dava dilekçesinde özetle; abisi Baki Uğur Özlen'in 14/11/2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesi almak için başvurduklarında, T5 isimli küçüğün mirasçı olduğunu öğrendiklerini, çocuğun tanıma yolu ile nüfusa kaydedildiğini, Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2015/2053 E sayılı dosyası ile tanımanın iptali davası açıldığını, bu davayı sadece tanımanın iptali yönünden açmış olması nedeniyle DNA incelemesi yapılmadığını beyanla, DNA tespiti yapılarak soybağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 kayyımı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2015/2053 E sayılı tanımanın iptali davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğini, babalık davasının ana ve çocuk tarafından açılabileceğini, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davanın kötü niyetli açıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma sözkonusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmaz. Böyle bir durumda açılacak dava soybağının reddi davası olmayıp somut olayımızda olduğu gibi nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 2- Çocuk evlilik dışında doğmuş, ana ve babası sonradan evlenmiş ise, evlilik dışında doğmuş bu çocuklar ana ve babanın evlenmesiyle kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olurlar (m.291). Kanun, bu yolla kurulan soybağına sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulması demektedir. Bu yolla kurulan soybağı ise sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz ve iptal davasıyla (m.294) ortadan kaldırılır. 3- Çocukla baba arasındaki soybağı tanıma yoluyla kurulabilir (m.295)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı vekili Av. ...'in dosya içerisinde ve UYAP’ta bulunan vekâletnamesi okunaksızdır. Açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK'nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
Buna göre; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince babalık davasını açabilmek için davacı, takip edebilmek için davalılar vekilinden özel yetkiyi içeren vekâletname istenmesi, bu süre içinde vekâletname verilmemesi halinde kararın asıllara tebliği ile, asıllar tarafından temyiz veya temyizden feragat dilekçesi verilmesi halinde dilekçe eklendikten sonra gönderilmek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine İADESİNE oy birliğiyle karar verildi. 25.11.2021 (Prş.)...
TMK'nın 301. maddesi uyarınca babalık davasını, ana ve çocuk baba olduğu iddia edilen erkeğe, erkek ölmüş ise mirasçılarına karşı açabilir.Babalık davasının kanuni olarak Hazine'ye ve Cumhuriyet Savcılığına ihbarı zorunludur. (TMK-301/3)İlk derece mahkemesince davanın Cumhuriyet Savcısına ve Hazine'ye ihbarı yapılmadan (dava dilekçesi ve duruşma günleri tebliğ edilmeden) karar verilmesi doğru olmamıştır. Babalık davası açıldığında baba adayı davalının nafaka yükümlülüğü TMK'nun 333. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim babalık olasılığını kuvvetli bulursa hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." düzenlemesini getirmiştir. Buna göre babalık davasına bakan hakim nesebi dava konusu edilen çocuk için geçici de olsa kendiliğinden önlem alamaz, babalık davasını açanın nafaka talebinde bulunmuş olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık KARAR 1-Dava, soybağının reddi ve babalığın tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafından davayı açıp takip eden Av....'a verilen vekaletnamenin genel nitelikte olduğu, soybağının reddi ve babalık davası için özel yetki içermediği anlaşılmıştır. Soybağının reddi ve babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına soybağının reddi ve babalığın tespiti davasını açan Av. ...'un vekaletnamesindeki bu husustaki eksikliğin tamamlanması için uygun süre verilmesi veya asilin yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmesinden, 2-Babalığın tespiti davası yönünden, davanın yasal olarak Hazineye ve Cumhuriyet Savcılığına ihbarı zorunludur (TMK-301/3). Dava, ...'...
Aile Mahkemeleri, TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı vekili özetle; davacı müvekkilinin ... olarak ....ilçesi, ... de nüfusa kayıtlı bulunduğu halde yanlışlıkla .....olarak ... olarak yeniden kayıt altına alındığını, müvekkilinin mükerrer nüfus kaydından ötürü 27/06/2014 tarihli dilekçe ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden mükerrer nüfus kaydının iptalinin talep edildiğini, genel müdürlükçe verilen cevabi yazıda mahkemeden karar alınması gerektiğinin bildirildiğini, bu nedenle ... şeklindeki kaydın nüfus kaydının iptali ile nüfus kütüğünden terkinine, müvekkiline ait doğru kayıt olan ... şeklindeki kaydın devamına karar verilmesini talep etmiştir....
ın 24.03.2003 tarihinde Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesinde babalık davası açtığını, akabinde müvekkilini söz konusu davayı da araç olarak kullanmak suretiyle baskı ve aldatma ile Batuhan'ı müşterek çocukları olduğuna inandırdığını, sonrasında davalının söz konusu davadan feragat ettiğini, bu süreçte müvekkilini ailesi, iş ve sosyal çevresine evlilik dışı dünyaya gelen çocuğu açıklayacağını söyleyerek tehditte bulunduğunu, aynı zamanda müşterek çocukları olduğuna inandırdığını, akabinde müvekkilinin davalı ...'ı 30.07.2007 tarihinde Çorlu Nüfus Müdürlüğüne vermiş olduğu tanıma dilekçesi ile tanıdığını, aradan geçen süreçte müvekkilinin kendi çocuğu olduğuna inandığı Batuhan ile davalı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesine babalık davası açarak, babası olduğunu iddia ettiği ......