WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın babalık davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mükerrer nüfus kaydının iptali ile hatalı kaydın düzeltilmesi davası belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.nun 282. ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.nun 286 vd) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Davanın kabul edilmesi halinde anne adının değiştirilmesinin yanında çocuğun nüfusta babası gözüken kişi olan Mahir ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.nun 282 vd maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

    Babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte babalığın fer’i niteliğinde olan TMK'nın 304. maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talep ve aynı Kanunun 182. maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde bu talepler yönünden vekalet ücretini gerektirmeyeceğinden asıl talep olan babalığın hükmen tespiti isteminin kabulü halinde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmelidir. Davalı taraf yargılama sırasında müşterek çocuğu tanıma yoluyla nüfusuna kaydettirmiş olup bu haliyle babalık davası konusuz kalmış ve mahkemece babalık davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, davanın başında davacı taraf dava açmakta haklı olmakla vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesi doğrudur....

    T.M.K. 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soy bağı doğumla kurulur. Baba ile soy bağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur. Soy bağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. m.282). Dosyada yer alan nüfus kaydından, çocuğun ( Ç.. Ş.. ) baba adının Semih, soyadının Şişeci olduğu, çocuğun anne soyadı ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile; davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen yöntemlerden biriyle bir soy bağı kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, soy bağının hüküm ve sonucu olan bakım yükümlülüğü henüz davalı için gerçekleşmemiştir....

      Öyleyse, tanıma talebinin 5718 sayılı Kanunun 58'nci maddesinde öngörülen diğer şartlar yönünden değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır. Davacının, yabancı mahkemece verilen boşanma kararından sonra dünyaya gelen çocuğunun, babanın nüfusuna tesciline ilişkin isteğine gelince; Çocuk, "evlilik dışında" dünyaya geldiğine göre, genetik babasının hanesine tescil isteği, esas itibarıyla çocukla baba arasındaki soybağının belirlenmesine (TMK. m. 301/1) ilişkindir. Yabancı mahkeme kararı tanındığı takdirde babalık incelenebileceğine göre, tanıma davası, babalık davası bakımından ön sorun teşkil eder. Bu ön sorun çözümlenmeden babalık davasının dinlenmesi olanağı yoktur. Babalık davasının, yabancı mahkemece verilen boşanma kararı tanınmadıkça Türkiye'de açılması olanağı olmadığına göre, hak düşürücü süre de geçmiş sayılamaz....

        Hazal'ın kendi kızı olduğunu beyan ettiği, çocuğa kayyum olarak kurum personeli Osman Babat'ın atandığı, davanın kurum vekili tarafından açılması, kayyım tarafından usulüne uygun açılmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, kayyum Osman Babat'ın ödenek beklediğini ödenek geldiğinde soybağının reddi davasını kanunen açmalarının mümkün olmaması ve babalık davasından önce soybağının reddi davası açıldıktan sonra müvekkilin babalık davası açacağının kendilerine bildirildiğini, çocuğun Azerbaycan'a gönderilip gönderilmemesi ve koruyucu ailede kalıp kalmaması konusunda bakanlığın görüş istediğini bu nedenle soybağının reddi davasını beklemeden babalık davası zorunluğunun doğduğunu, müvekkilin küçüğün babası olduğunu, bu nedenle küçüğün babası olarak tanınmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir....

        nun 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soy bağı doğumla kurulur. Baba ile soy bağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur. Soy bağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. 282 . maddesi ). Dosyada yer alan nüfus kaydından, çocuğun ( E.. D.. ) baba adının Yasin, soyadının Delice olduğu, çocuğun anne soyadı ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile; davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen yöntemlerden biri ile bir soy bağı kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, soy bağının hüküm ve sonucu olan bakım yükümlülüğü henüz davalı için, çocuk Eymen yönünden gerçekleşmemiştir....

          nun 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soy bağı doğum ile kurulur. Baba ile soy bağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve mahkeme kararı ile kurulur. Soy bağı, ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. m.282). Dosyada yer alan nüfus kaydından, çocuğun (İlayda Büyük) baba adının E..., soyadının B... olduğu, taraflar amca çocukları olduğundan soy adlarının aynı olduğu, çocuğun evlilik dışı doğum nedeni ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile; davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen yöntemlerden biri ile bir soy bağı kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, soy bağının hüküm ve sonucu olan bakım yükümlülüğü henüz davalı için gerçekleşmemiştir....

            Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, davanın, TMK'nın 295 ve devamı maddelerinde düzenlen "tanıma" olduğu ve hasımsız davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Aile Mahkemeleri, TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, öz kızı olduğunu iddia ettiği "... ... ... "in nüfus kaydında gözükmediğini belirterek, "... ... ... "in kızı olduğunun tespiti ile "... ... ... "in nüfus kaydına kızı olarak işlenmesini talep etmiştir. Dava, tanıma davası niteliğindedir. Davanın kabul edilmesi halinde, davacı ile küçük "... ... ... " arasında soybağı kurulacağından, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır....

              Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece müracaatlarının öncelikle nüfus müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle usulden reddedildiğini, tanıma beyanının yapılma şekli konusunda yarışan haklar söz konusu olduğunu, bu seçimlik haklardan mahkemeye müracaat hakkını tercih ettiklerini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) isteğine ilişkindir. Davacı taraf, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; TMK'nun 295 ve 296. Maddelerinde tanıma ve babalık hükümlerine yer vermiştir....

                UYAP Entegrasyonu