Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537). Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin doğduğu tarihte anne ve babasının evli olmadığını, müvekkili doğmadan önce biyolojik babasının trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle dedesi ve babaannesinin nüfusuna yazıldığını belirterek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir....

    Davacı manevi tazminat istemini, maddi tazminat davasının yargılama sırasında 06.05.2013 günlü ıslah dilekçesi ile bağımsız bir talep olarak ileri sürmüştür. Yerel mahkemenin ve sayın çoğunluğun kabulünün aksine ortada ıslah edilmiş bir manevi tazminat davası yoktur. Davacı, ayrı bir dilekçe ile bağımsız olarak açabileceği manevi tazminat davasını, usul ekonomisi gereği maddi tazminat davası sırasında davanın ıslahına ilişkin sunduğu dilekçede açmıştır. Davacı manevi tazminat davası yönünden başvurma ve peşin harçları da yatırmıştır. Bu halde manevi tazminat davası ek dava niteliğinde olup davalı tarafın ek davaya karşı her türlü itiraz ve defi hakkı bulunmaktadır. (21 HD. 17.4.2012 gün 2011/14163/6353 sayı, 9....

      Somut olayda Mahkemece verilentarihli kararların temyiz incelemelerinde davacının manevi tazminat davası(talebi) bakımından herhangi bir bozma nedeni belirtilmemiş, bilakis bu davaya(talebe) dair temyiz itirazları reddolunarak Mahkemece davacı yararına hükmolunan tutarlı manevi tazminat hükmü kesinleştirilmiştir. Halin böyle olmasına göre tarihli son karar ile davacının kesinleşen manevi tazminat istemi bakımından yeniden hüküm tesisinin doğru olmayacağı ortadadır. .../... O halde davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından karar bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın reddi kararının annenin açtığı babalık davasına münhasır ve çocuğa atanan kayyımın açtığı veya açacağı babalık davası için kesin hüküm teşkil etmeyeceğinin tabii olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2012 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi - Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın davalılardan ... yönünden "soybağının reddi (TMK. md. 286)" davalılardan ... bakımından ise babalık (TMK. md. 301) davası niteliğinde olduğunun, davaya bakmak görevinin mahkemenin de kabulünde olduğu gibi Aile Mahkemesine ait olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2012 (Pzt.)...

            DAVA TÜRÜ :Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin kayyımlar ... ile Cumhuriyet Savcısına ve davalı Nüfus Müdürlüğüne tebliği keza temyiz dilekçesinin de diğer davalılara tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oyçokluğuyla karar verildi. 27.09.2006 (Çrş.) KARŞI OY ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 54. maddesinde gösterildiği biçimde dilekçe ile müdahale isteminde bulunmamış, davaya usulüne uygun katılmamıştır. Temyiz eden ... davada taraf durumuna gelmediğine göre babalık davası sonunda oluşan hükmü temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle taraflara tebligat yapılması için dosyanın iadesine karar verilmesi yolundaki çoğunluk kararına katılmıyoruz....

              Karar tebliğ edilmiş ise tebliğ kağıdının dosyasına konulması ya da kayıtlara göre tebliğ günü saptanarak bildirilmesi, tebliğ edilmemiş ise, tebliğ edilerek tebliğ belgesinin dosya içerisine konulmasından, 2-Davacı daha önce bir kaç kez babalık davası açtığını belirttiğinden açılan babalık dava dosyalarının tespiti ile getirtilip bu dosya içerisine konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/111) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmış ancak hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır. Davalı ile ilişkide olan 3. kişinin durumuna gelince; manevi tazminatın "tekliği ve bölünmezliği" ilkesi gereğince bu zararını "sadakat" yükümlülüğü olan eşinden istemeyen, istemeyi ihmal eden davacı elbetteki 3. kişiye yönelemez....

                  Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından manevi tazminatın tahsili için açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin incelenmesinden maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak açıldığı, talep edilen manevi tazminat miktarının ise açıkça belirtildiği ve belirsiz alacak davasına konu yapılmadığı ortadır. Şu halde davacının manevi tazminat talebiyle ilgili işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacı, davalının vekilliğini yaptığı sırada görevini gereği gibi yerine getirmediği ve müvekkili davalıyı zarara uğrattığı iddiası ile kendisi aleyhine maddi ve manevi tazminat davası ile ceza davası açıldığını, hakkındaki davaların lehine sonuçlandığını, ancak avukatlık yaptığı yerde bu davalar nedeniyle rencide olduğunu belirterek, manevi tazminat talepli bu davayı açmıştır. Dosyadaki tüm deliller değerlendirildiğinde; davalının şikayeti bazı emarelere dayandığından kamu davası açılmıştır. Kaldı ki ceza dosyasındaki beraat kararının Yargıtay tarafından bozulduğu 2012/11032-15394 ve neticede 4616 sayılı yasa gereği ceza davasının hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği 28.07.2006 tarihinde de 4616 sayılı yasa gereği ortadan kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu