Kararı, delil tespiti isteyen vekili temyiz etmiştir. Delil tespiti HMK'nın .... kısım .... bölümünde 400 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki korumalardan olup, delil tespiti talebi üzerine verilen kararlar nihai karar değildir. HMK'nın geçici .... maddesi .... fıkrası uyarınca uygulanan HUMK'nın 427. maddesine göre ancak mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Geçici hukuki korumalarla ilgili hükümlerin yer aldığı HMK'nın .... kısmında da yalnız ihtiyati tedbirlere ilişkin 1. bölümdeki hükümlerde temyiz yolu düzenlenmiş, delil tespitine ilişkin .... kısım .... bölümde delil tespiti kararlarında temyiz yoluna gidilebileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenlerle delil tespitine ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığından delil tespit isteyenin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, delil tespiti isteyen vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 03,......
Tespit isteyen 11/02/2013 tarihli dilekçesinde talebinin delil tespiti olduğunu beyan ettiğine göre, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca delil tespitine ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığından delil tespiti istenilen vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, aleyhine delil tespiti isteyen vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde, delil tespiti için yaptırdığı masraflara da hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava açmadan önce zararın tespiti için yaptırılan delil tespiti dosyasında yapılan giderlere yargılama giderleri içerisinde hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, davacı tarafından davadan önce, delil tespiti dosyasında yapılan tespit giderlerinin yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul-red oranına göre davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması BOZMAYI gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tespiti istenilen dönem beş yıllık sözleşme süresinin bitimini takip eden 01.07.2012 dönemidir.Yine, kira tespiti davasını kiralayan gibi kiracının da açabileceği hususu 18.11.1964 tarih ve 2/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının ilkelerindendir.Dosya içeriğine göre tespiti istenen dönem hak ve nesafete göre kira parasının tespiti gereken dönem olup, 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.)...
Eldeki dosyada davacı, davalı işyerinde 01.09.1997-01.02.2013 arası çalıştığının tespiti ve sigorta primlerinin almış olduğu gerçek ücret olan 2.500,00 TL üzerinden tespiti istemiştir. Mahkemece dosyada bulunan deliller doğrultusunda hizmet tespiti yönünden istem gibi, sigorta primine esas kazanç yönünden asgari ücretle çalıştığı yönünde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebine ilişkin 01.09.1997-05.01.2010 tarihleri arasında çalıştığı ve sigorta primine esas kazanç yönünden verilen karar isabetli ise de, 06.01.2010-01.02.2013 tarihleri verilen kabul kararı isabetsizdir....
Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
TBK’nun 344. ve devamı maddeleri gereği kira tespiti talebinin ancak konut ve çatılı işyeri kiralarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanabileceği, bunun haricinde kira tespiti istenemeyeceği nazara alındığında taşınmazın galip vasfının tespiti önem arz etmektedir. Ne var ki, dosya kapsamı itibariyle kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır....
İstem delil tespiti niteliğinde olup bu nedenle de Değişik İşler defterine kaydedilerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Delil tespiti bir dava olmayıp, ileride açılacak davalarla ilgili delillerin kaybolmasını önlemek için önceden toplanıp güvence altına alınmasını sağlamak üzere başvurulan bir yoldur. Delil tespiti kararına delil tespiti şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle itiraz mümkün ise de, nihai bir karar olmadığından temyiz edilemez. Bu itibarla temyiz isteminin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın 2007 yılında vefat eden eş Kazım Önal'ın, yurt dışında geçen çalışmalarının tespiti ile davacı tarafından yapılacak yurtdışı borçlanma talebinin geçerli sayılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin olmasına göre, davalı kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 12/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....