WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davasından ibaret kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olacaktır....

    Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi”davasından ibarettir....

      Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537). Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen anne, doğurandır; tüp bebek yoluyla kiralık anne değilse, her zaman genetik annedir. Somut olayda, kiralık anne iddiası ve buna ilişkin delil bulunmamaktadır....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının bu davası ile ilgili olarak İstanbul 1. Aile Mahkemesinde 2006/382 esas numarası üzerinden davacı ... vekili tarafından bu kişinin gerçek anne babası olduğunu iddia ettiği ... ile ... aleyhine açılmış ve görülmekte olan bir babalık davası bulunduğu anlaşılmaktadır. O davada verilecek karar bu davanın sonucunu da etkileyeceğinden öncelikle babalık davasının sonuçlanması beklenip ondan sonra bu dava hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,15.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....

          ın nüfus kayıtlarından silinmesi için nüfus kayıt düzeltme davası açmış olup bu dava halen derdest olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Dava; Türk Medeni Kanununun 301. ve devamı maddeleri gereğince babalığın tespitine ilişkindir. Aynı yasanın 303/.... maddesi uyarınca çocuk ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, hak düşürücü süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Dolayısıyla ...'ın kayden babası görünen davalı ... ile olan soybağı ilişkisi ortadan kalkmadıkça, diğer bir deyişle ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/371 Esas sayılı ...'ın anne ve baba adının düzeltilmesi davası sonuçlanmadıkça (gerçeğe aykırı beyana dayalı nüfus kaydı düzeltilmedikçe) temyize konu babalık davası sonuçlandırılamaz. Babalık davasında, yukarıda belirtilen nüfus kayıt düzeltme davası bekletici mesele yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            nin çocuğu olarak kaydedildiği, bu kaydın doğruyu yansıtmadığı ileri sürülerek gerçek annesinin ..., gerçek babasının da 1918 doğumlu ... olduğunun tespit edilerek nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece dava, nüfus kayıt düzeltme davası olarak nitelendirilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ... idaresi tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş olup, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 26.10.2017 tarih ve 2017/6025 Esas-2017/13932 Karar sayılı ilamıyla, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerektiği, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise anne olduğu iddia edilen kişi ile davacı arasında DNA testi yaptırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Haklarında babalık davası açılan çocuklar 09.02.1989 doğumlu...esnasında 15.05.1991 doğumlu ... ise karardan sonra ergin olmuşlardır. Mahkeme kararı ile davalı ...'in temyiz dilekçesinin adı geçenlere tebliğ edilmesi, 2-Davalı ...'in temyiz dilekçesinin müdahil Hazine'ye tebliğ edildiğine dair dosya içinde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak araştırma neticesinde bahse konu tebligat işleminin yapılmış olduğunun tespiti halinde ilgili belgelerin dosya arasına alınması, aksi halde tebligat eksikliğinin giderilmesi, 3-İncelenmesine gerek görülen çocuklar ... ile ...'in yaş tashihine ilişkin... 3....

                Dava, babalık değil soybağının reddine ilişkindir. Soybağının reddine ilişkin davanın hazineye ihbar edilmesine lüzum bulunmamaktadır. Hazineye ihbar keyfiyeti sadece babalık davası için öngörülmüştür. Yasal olarak gerekmediği halde soybağının reddine ilişkin davanın hazineye ihbar edilmiş olması, ihbar olunana dava sonucunda verilen soybağının reddine ilişkin hükmü temyiz etme hakkı vermez. Kaldı ki ihbar davetiyesi üzerine ... vekilinin davaya müdahale talebinin kabulü yönünde mahkemece verilmiş bir karar da mevcut değildir. Dolayısıyla ... davanın “tarafı” sıfatını almamıştır. Hükmü temyiz etme yetkisi sadece çekişmesiz yargıya ilişkin olmadıkça davanın taraflarına aittir. Bu bakımdan hazinenin hükmü temyiz etme yetkisi yoktur. Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava babalık değil soybağının reddine ilişkin olduğundan davanın Hazineye ihbar edilmesine gerek bulunmamaktadır. Hazineye ihbar keyfiyeti sadece babalık davası için öngörülmüştür. Yasal olarak gerekmediği halde soybağının reddine ilişkin davanın Hazineye ihbar edilmesi ona dava sonucunda verilen soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme hakkı vermez. Kaldı ki, ihbar davetiyesi üzerine Hazine vekilinin 03.06.2013 tarihli dilekçesinde soybağının reddi davasında taraf olmadıklarına ve ihbarı kabul etmediklerine dair beyanda bulunduğu anlaşıldığından, Hazine davanın tarafı sıfatını almamıştır. Hükmü temyiz etme yetkisi sadece çekişmesiz yargıya ilişkin olmadıkça davanın taraflarına aittir. Bu bakımdan Hazinenin hükmü temyiz etme yetkisi yoktur. Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu