Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın çocuğun doğumundan itibaren bir yıl geçmeden süresi içerisinde anne tarafından açılan babalık davası olduğu, talep edilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği, taraf beyanları, dosya kapsamındaki tüm belgeler kapsamı ile; yargılama devam ederken davalının davaya konu çocuğu tanımış olduğu, davalının dava konusu çocuğu tanıyarak bu talep yönünden çekişmeyi ortadan kaldırdığı ve bu talep yönünden davayı konusuz bıraktığı, babalığın hükmen tespiti davasının ferileri olan tedbir, iştirak ve ananın mali hakları talepleri yönünden yargılamaya devam edildiği, tarafların anılan sosyal ekonomik durumlarına göre davalının tanıma senedi ile tanıdığı, davaya konu çocuk için tedbir ve iştirak nafakası ödemesi gerektiği, davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince maddî taleplerde bulunduğu, davalının, çocuğu tanıma...

    Ve devamı maddelerinde sınırlı olarakk belirtilen soybağının reddi (TMK 285,286 ve devamı),babalık davası, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Davada,davacı ...'ün nikahsız eşinden doğan ve hanesine yazılmayan çocuğun mevcut nüfusuna yazılmasına (Tanıma )ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın Kula Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kula Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      amacıyla DNA ve mahkememiz tarafından gerekli görülen tüm biyolojik ve tıbbi testlerin yapılmasını, küçük Pınar Lina ile davalı arasındaki babalık soybağının tespiti ile neticesinde nüfus kayıtlarının düzeltilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini temsil yetkisine istinaden talep ve dava etmiştir....

      amacıyla DNA ve mahkememiz tarafından gerekli görülen tüm biyolojik ve tıbbi testlerin yapılmasını, küçük Pınar Lina ile davalı arasındaki babalık soybağının tespiti ile neticesinde nüfus kayıtlarının düzeltilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini temsil yetkisine istinaden talep ve dava etmiştir....

      nin evlilik hanesine 12.08.2009 tarihinde "tanıma" (TMK.m.295) suretiyle tescil edilmiştir. Başka bir ifadeyle evlilik dışında doğan çocukla davalı ... arasındaki soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesi suretiyle değil tanıma yoluyla tesis edilmiştir. Dava bu çocuğun babası olduğunu iddia eden ... tarafından açılmıştır. Bu halde, dava babalık değil, tanımanın iptali niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre de genetik baba olduğunu iddia eden kimse "ilgili" sıfatıyla tanımanın iptalini dava etme hakkına sahiptir. Davanın bu çerçevede değerlendirilmesi ve işin esasının incelenmesi gerekirken hatalı şekilde babalık olarak vasıflandırılıp davacının dava hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalık ve nafaka yükümlülüğüne ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş bulunmasına ve bozma ilamında gösterilen gerekçeye ve özellikle yabancı ilamda yer alan babalık hükmü yönünden tanıma (5718 sayılı MHÖK md.58) kararı verilmesi gerekiyorsa da, verilen tenfiz kararının tanımayı da kapsadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Noterliği’nin 25.12.2009 tarihli, 30362 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki tanıma senedi ile tanıyarak kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği iddiasıyla çocuğun soybağını değiştirme suçundan açılan kamu davasında; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2022 NUMARASI : 2022/1725 ESAS 2022/2096 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2021 NUMARASI : 2019/502 ESAS 2021/465 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Afganistan uyruklu TC vatandaşı olduğunu, Aksaray ilinde ikamet ettiğini, Afganistan'da bulunduğu dönemde birden fazla eşinin olduğunu, Afganistan mevzuatının bu duruma cevaz verdiğini, müvekkilinin Türk vatandaşlığına geçerken bir eşini ve o eşten olma çocukları bildirdiğini, oysa Melike Özbek ile olan evliliğinden T5 Rahime Özbek ile olan evliliğinden Halit ve T3 dünyaya geldiğini belirterek adı geçen çocukların babasının müvekkili olduğunun hükmen tescilini talep ve dava etmiştir....

            Mahkeme; 4.3.1998’de ölen eşin, kendisi tarafından tanıma yönünden dava açılmadığını, bu hakkın şahsa bağlı olduğunu belirterek ikinci eş tarafından açılan davanın reddine karar vermiştir. 2675 Sayılı Yasanın 42. maddesi; yabancı mahkeme ilamının kesin hüküm ve kesin delil olarak kabul edilmesinin yabancı ilamın, tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada sözü edilen yasanın 38. maddesinin (a) ve (d) bentlerinin aranmayacağını öngörmüştür. Boşanma, babalık, soybağının reddi, tanımanın iptali gibi davalar yenilik doğurucu davalar olup, tespit niteliğini taşımaktadır.Nüfusa işlenmesi içinde tanıma kararı gerekmektedir. Tanıma isteğinde, 2675 Sayılı Yasanın 38. maddesinin (a) ve (d) bendi dışındaki şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu