Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....

, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılan davalı-davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesinde, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı-davacının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, soy bağının reddi davasının, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocuklarının soy bağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir dava olduğunu, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasındaki soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soy bağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soy bağının reddi davası olmadığını, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu, açtıkları davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/... maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/... maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/.... maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....

    Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesinde hem maddi hem de manevi tazminat istemlerini belirsiz alacak olarak niteleyerek 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL de manevi tazminat talebinde bulunduğu, daha sonra birleşen dava dilekçesi ile de asıl davada sehven manevi tazminat talebinde bulunduğunu, manevi zararın yukarıda yapılan açıklamalarda olduğu gibi belirsiz alacak davası olarak talep edilemeyeceğini belirttiği ve davaya konu iş kazası nedeniyle 26.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2022/63 2022/806 DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Taraflar arasındaki Soybağının reddi davasında Adana 10. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Adana 4. Aile Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi talebi sonucu Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T2 ve Vesile Bakır'ın müvekkilinin anneannesi ile dedesi olmalarına rağmen müvekkilinin anne babası gibi nüfusuna kaydedildiğini, gerçek babasının T1 gerçek annesinin ise T4 olması nedeniyle bu hususta nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebi ile Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür. Adana 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın soybağı davası olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Adana 4....

      Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, reddedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise davacı-davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.11.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili .... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/3 maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/2. maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....

          Bu nedenle davacı çocukların kendilerini doğuran kadın dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olmaları, çocuk ile kadın arasında soybağının kurulması davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davası niteliğindedir. Bu nedenle davacıların annesinin kim olduğunun belirlenmesi önceliklidir. Gerçek annelerinin tespit edilmesi sonucunda babalık karinesine dayalı olarak davacıların babalarının belirlenmesi mümkün olacaktır. Bu halde davacılar yönünden babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kayden baba gözüken Tahir’in nüfus kütüğüne kaydedilme söz konusu olacağından davacılar ile Tahir arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda davacılar ile Tahir arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılan dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....

          Bu nedenle davacı çocukların kendilerini doğuran kadın dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olmaları, çocuk ile kadın arasında soybağının kurulması davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davası niteliğindedir. Bu nedenle davacıların annesinin kim olduğunun belirlenmesi önceliklidir. Gerçek annelerinin tespit edilmesi sonucunda babalık karinesine dayalı olarak davacıların babalarının belirlenmesi mümkün olacaktır. Bu halde davacılar yönünden babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kayden baba gözüken Tahir’in nüfus kütüğüne kaydedilme söz konusu olacağından davacılar ile Tahir arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda davacılar ile Tahir arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılan dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....

          UYAP Entegrasyonu