Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı erkeğin kusurunun olmadığı, davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilik süreleri, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı erkek yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi az görülmeyerek, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

Somut olayda davacı kadının dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunmadığı, sonrasında davalının cevap dilekçesinin 23.03.2015 tarihinde davacı kadına tebliğ edildiği, davacı kadının yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu 06.04.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile manevi tazminat talebinde bulunmuş olduğu, ancak mahkemece davalı kadının manevi tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmediği anlaşılmıştır. Açıklanan bu husus gereğince davacı kadın tarafından usule uygun şekilde talep edilen manevi tazminat talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların ortak çocuğu ... 15.02.2007 doğumludur. Velayeti elinde bulundurmayan baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun yaşı da gözetildiğinde yetersiz kaldığı anlaşılmaktadır....

    Bu sebeple mahkeme kararının Cumhuriyet Savcılığına “görüldü” için gönderilmesi, Cumhuriyet Savcısının kararın üzerine “görüldü” açıklamasını verdikten sonra adı, soyadı ve sicil numarasını yazıp görüldü tarihini yazması ve onun yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden, 2- Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'ye babalık davası yönünden özel yetki içeren vekaletneme vermesi için uygun süre verilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu sebeple mahkeme kararının Cumhuriyet Savcılığına “görüldü” için gönderilmesi, Cumhuriyet Savcısının kararın üzerine “görüldü” açıklamasını verdikten sonra adı, soyadı ve sicil numarasını yazıp görüldü tarihini yazması ve onun yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden, 2- Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmesi gerektiğinden, (HMK.m.74), davacı asilin davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...’a babalık davası yönünden özel yetki içeren vekaletneme vermesi için uygun süre verilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        T.M.K. 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile soybağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. M.282). Dosyaya alınan nüfus kaydında, küçük Zeynep'in anne soyadı ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı, (babası olduğu iddia olunan ) davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen usullerden biriyle bir soy bağı tesis edilmediği görülmektedir. Bu durumda, soybağının hüküm ve sonucu olan bakım yükümlülüğü davalı için henüz gerçekleşmemiştir....

          hükmolunan maddi tazminat azdır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından maddi tazminat ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 02.12.2021 (Prş.)...

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık-Tazminat-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2021 (Çrş.)...

                rövanşist saikle eldeki davayı açtığını, davacının 10 yılı aşkın zamandır yanında çalışan Birgül'ün babalık davası ve tazminat davalarında davalı Sevtap aleyhine tanıklık yapmadığı için önce vekili vasıtasıyla davalı Birgül'ün vekilliğinden istifa ettirilerek davalı Birgül'ü yanına çekmek gayesiyle ve diğer davalı Sevtap'ı açılan babalık davası ve tazminat davasından vazgeçirip tekrar eve dönmesini temin için eldeki davayı kötü niyetli olarak açtığını, hakkında babalık ve babalığın benimsenmemesi nedeniyle tazminat davaları açıldığını öğrendikten sonra eldeki davayı açmasının, bağıştan rücu şartları ve zamanaşımı geçmesi yanında öncelikle TMK m.2 hükmü gereğince hakkın kötüye kullanılması olduğunu, derdest babalık ve tazminat davalarının cevap dilekçelerinde davacının sperm hırsızlığı, fuhuş, uyuşturucu sair iftiralarla suçladığı davalılara 3.000.000,00- TL değerindeki taşınmazı satış için vekalet vermesinin İstanbul, Urla'da beraber yaşamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı Merve Görür dava dilekçesinde, T3 ile boşanma davası devam ederken davalı T2 ile birlikteliğinden T5 doğması nedeniyle nüfusa eski eşi T3 adına tescil edildiğini, küçüğün gerçek babasının davalı T2 olduğunu iddia ederek, T2 'ın, oğlu Umut'un babası olduğuna karar verilmesini istemiş; mahkemece davanın babalık davası olduğu, bir başka erkekle soybağı bulunan çocuğun bu soybağı usulünce reddedilmeden babalık davasının da dinlenmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tesbit etmek görevi ise hakime aittir....

                UYAP Entegrasyonu