./03/2014 tarihinden itibaren yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine, bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan eşinden ve babasından dolayı her iki ölüm aylığını alabileceğinin tespitini istemiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Uyuşmazlık 506 sayılı Yasa 'ya kapsamında ölen koca ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasanın 68/VI....
I-İSTEM: Davacı vekili, 02.01.2005 tarihinde ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması için 06.05.2019 tarihinde Kuruma başvurduğunu, eşinden ötürü dul aylığı aldığı gerekçesiyle başvurusunun reddedildiğini belirterek davacıya, ölen babasından dolayı başvuru tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması ve yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine, dair karar verilmesini talep etmiştir. II-CEVAP: Davalı Kurum vekili, 5510 sayılı Yasanın 54.maddesi gereği hem eşinden hem babasından aylık almasının söz konusu olmayacağını, tercih ettiği aylığın ödeneceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan eşinin 04/01/2003 tarihinde vefat ettiği, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan babasının 24/10/1989 tarihinde vefat ettiği, davacıya müteveffa sigortalı eşinden dolayı 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, davacının müteveffa sigortalı babasından dolayı da ölüm aylığı alabilmek için 14/04/2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurum'un 16/09/2014 tarihli yazısı ile davacının bu talebini reddettiği anlaşılmaktadır....
Anılan Dairemizin 2021/11008 E, 2021/16908 K sayılı bozma kararının karşı oyunda açıkladığım gerekçelerle, “Ölüm sigortasından aylık bağlama koşulları değerlendirilirken temel kural olarak babadan gelen ölüm aylığının hakkı doğuran ölüm tarihi itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması, bununla birlikte, Kanun koyucu tarafından daha sonra yapılan lehe yasal değişikliklerden de hak sahiplerinin faydalandırılması gerektiğinden bozma kararına katılınmamıştır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları da bu doğrultudadır (2021/10-228 E, 2021/10-146 E, 2021/10-165 E, 2021/10-408 E, 2021/459 E). 4. Somut uyuşmazlıkta davacının babası 2005 yılında ölmüştür. Babadan dolayı 1479 sayılı Kanun uyarınca ölüm aylığı, bu kanun hükümlerine göre bağlanacaktır. Davacının eşi ise 5510 sayılı Kanunun 4/c kapsamında 2019 yılında ölmüş ve 5510 sayılı Kanun uyarınca eşten dolayı ise 4/a kapsamında ölüm aylığı bağlanacaktır....
Bu ifade dahi kız çocuklarının, diğer T3 kendi çalışmaları dışında (kocalarından- çocuklarından) aylık almalarını 1479 sayılı Yasaya tabi ana veya babadan ölüm aylığı bağlanmasına engel olarak kabul etmemektir. Özetle, 1479 sayılı Yasanın 46/2. maddesi hükmü sadece 1479 sayılı Yasaya göre hem kocadan hem ana veya babadan ölüm aylığına hak kazanılması halinde uygulanabilir....
Sigortalılık hakkı veya sigortalılıktan kaynaklanan yaşlılık aylığı hakkı veya ölüm aylığı hakkı, asla tamamen hakdüşürücü süreye tabi olmadığı gibi zamanaşımına da uğramaz. 1479 sayılı Yasa'nın 43. maddesine göre ölüm aylıklarının beş yıl geçtikten sonra talep edilmesi halinde talep tarihinden itibaren ölüm aylığının bağlanması gerekmektedir. T.C. Anayasası'nın 10. maddesine göre "Herkes ...kanun önünde eşittir....
I-İSTEM: Davacı, eşinden ölüm aylığı aldığını, babası üzerinden de bağlanan ölüm aylığının davalı Kurum tarafından kesildiğini, 01 belirterek, aylığın tekrar bağlanması, aksine kurum işleminin iptali, menfi tespit ile yapılan kesintilerin iadesini talep etmiştir. II-CEVAP: Davalı Kurum vekili, kurum işlemi yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI “1-Davanın kabulü ile, Davacının aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptaliyle, Davacının babasından dolayı aldığı aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine, Davacının kuruma borçlu olmadığının tespitine, Kurumca yapılan yersiz ödeme altındaki varsa kesintilerin kesildiği tarihlerden itibaren yasal faiziyle davacıya iadesi gerektiğinin tespitine,,.” dair hüküm kurulmuştur....
Söz konusu yasal düzenlemeler bütün halinde değerlendirildiğinde, 506 sayılı Kanun’un 68. maddesinin son fıkrasında sosyal güvenlik hakkına bir sınırlama getirilerek vefat eden eş ile vefat eden babadan dolayı hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı almaya hak kazananlara bu aylıklardan fazla olanının ödeneceği düzenlenmiştir. Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan kocasından almakta olduğu ölüm aylığının yanı sıra ayrıca yine 506 sayılı Yasa kapsamında olan babasından dolayı da ölüm aylığı alabileceğinin tespitini ve babasından bağlanması gereken ölüm aylığına işleyecek yasal faiz hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir....
Davacı vekil; müvekkilinin murisi olan eşinin 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken 04.01.1987 tarihinde vefat ettiğini ve talebi üzerine eşinin ölüm tarihi itibariyle kendisine 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlandığını, babasının ise 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken 20.12.1991 tarihinde vefat ettiğini, babasından da ölüm aylığı alabilmek için Kuruma yapmış olduğu başvurunun reddedildiğini, oysa her iki ölüm aylığını da aynı anda alması gerektiğini iddia ederek Kurum işleminin iptali ile babasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitini talep etmiştir. Davalı ... vekili; 506 sayılı Kanun'un 68. maddesi gereği davacıya aylık miktarı daha yüksek olan eşinden ölüm aylığı bağlandığını, 506 ve 5510 sayılı Kanunlar gereği davacıya her iki aylığın birlikte bağlanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu ifade dahil kız çocuklarının sosyal güvenlik kurumlarından kendi çalışmaları dışında (eşleri- çocukları) aylık almalarını, 1479 sayılı yasaya göre 1479 sayılı yasaya tabi ana veya babadan ölüm aylığı bağlanmasına engel olarak görmemektedir. Bu nedenlerle, 1479 sayılı yasanın 46/2. maddesi hükmü sadece 1479 sayılı yasaya göre hem kocadan hem ana veya babadan ölüm aylığına hak kazanılması halinde uygulanabilir. Yani 1479 sayılı yasanın 46/2. maddesi aynı yasa kapsamında hem ana veya baba ile kocadan hak edilen aylıklardan fazla olanın bağlanacağını ifade etmektedir....