Yapılan deprem konutunun sağlam olmaması nedeniyle yıkılması gerektiği anlaşıldığından davalı yüklenici 29.07.2002 tarihinde verdiği taahhütnameyle yapılan deprem konutunun yıkılarak yerine bina maliyetini karşılayacak nitelikte bir kamelya yapılmasını taahhüt etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporuyla kamelyanın 60 m2 yerine 30,25 m2 alanında yapıldığı ve değerinin 1.100,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davalının verdiği taahhütnameye aykırı olarak düşük alanda kamelya yaptığı anlaşıldığından ve taahhütnamede asıl işin yapımı için ödenen bedelin dava tarihine eskale edileceğine dair bir hüküm yer almadığından davalıya deprem konutu yapımı için ödenen 3.000,00 TL'den fiilen yapılan kamelyanın taahhütname tarihindeki değeri olan 1.100,00 TL'nin mahsubu ile kalan 1.900,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi gerekirken 1999 yılında ödenen 3.000,00 liranın dava tarihine eskale edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir....
Ancak; Sabıkasız olup yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle takdiri indirim ve erteleme hükümleri uygulanan sanığa yükletilen, kendi hisseli taşınmazına bina yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçunda, kamunun uğradığı maddi (somut) bir zarar bulunmadığı ve TCK'nın 184/5. maddesindeki etkin pişmanlık düzenlemesinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmadığı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçe ile CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının ortak sınıra yakın şekilde 2085 parsel sayılı taşınmazına bina inşa etmesi ve binanın çatı eğiminin davacı taşınmazı yönünde olması nedeniyle, çatıdan akan yağmur sularının ve çatıda biriken kar ve buzun, maliki olduğu 825 parsel sayılı taşınmaza zarar verdiğini belirterek elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı,kayden maliki bulunduğu 13215 parsel sayılı taşınmazına davalının bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazı önceki malikinden satın aldığını, danışıklı olarak davacıya temlik edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kayden davacıya ait taşınmaza bina yaparak tecavüzde bulunduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı ... idaresi, kayden maliki olduğu 315 parsel sayılı taşınmazına davalı tarafından bina yapılarak haksız olarak müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kayden davacıya ait taşınmaza bina yaparak müdahale ettiği gerekçesi ile elatmasının önlenmesine ve muhtesatın yıkımına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK'nun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum .. bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir. Türk Medeni Kanununun 724.maddesi hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Kendi taşınmazına ruhsatsız bina yapma eyleminde, temyiz edenin buna yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca müşteki ... vekilinin tehliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 17/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....