Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı dilekçesinde arazinin mülkiyetinin tamamının ya da yeterli kısmının TMK'nın 724. maddesi gereğince ve yakın akraba olan davalılar arasındaki muvazaalı devir nedeniyle temliken tescilini kabul edilmediği takdirde inşa edilen yapılar bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının 06.10.2003 tarihli harici satış ve teslim sözleşmesine göre iyiniyetli ve davalıların yakın akraba olduğu ancak, temliken tescil davasına konu taşınmazın ifraz edilemeyeceği nedeniyle davacının temliken tescil davasının reddine, terditli olarak açtığı tazminat davasının kabulüne, malzeme bedeli 232.053,71 TL'nin davalılardan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir....

    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Davada davacı, üzerine bina inşa ettiği 561 ve 572 sayılı parselleri satın alarak bina yaptığını ve iyiniyetli olduğunu ileri sürdüğünden, iddianın elde edilecek delillere uygun ve Türk Medeni Kanununun 724.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Dava, eksik inceleme ve araştırma sonucu ve sözde bazı gerekçelerle reddedildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ıslah ile tazminat istemiyle dava açmış, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizce elatamının önlenmesi, temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin hükme yönelik tarafların temyiz itirazları reddedilerek karar onanmış ancak birleştirilen davanın davacıları ... ve ...'nın ıslah yolu ile öne sürdükleri tazminat istemleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davacılar ... ve ...'nın muhik tazminat talebi kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.09.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, birleşen dava ile müdahalenin meni ile ecrimisilin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali tescil isteminin kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 26.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili, davalı-birleşen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Asıl dava Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek, yapının kendisi tarafından yapıldığının tespiti ve 6650 TL malzeme bedelinin davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ......

            Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapulama sonucu taşınmaz malikleri ... ile ... adına 10.02.1970 tarihinde tescil edildiği, temliken tescil isteyen davacının 1978 yılında taşınmaza ev, ahır, samanlık ve ekmek evi yaptığı kendi beyanından anlaşılmaktadır. Çaplı taşınmaza inşaat yapılması durumunda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamaz. Temliken tescil isteyen davacının iyiniyet iddiası başkaca delillerle de kanıtlanamamıştır. Bu itibarla mahkemece, sübjektif iyiniyet iddiası kanıtlanamadığından temliken tescil talebinin reddedilmesi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Temliken tescil talebi reddedildiğine göre elatmanın önlenmesi ve kal, ecrimisil talebinin de kabulü gerekir....

              Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava konusu 528 parsel sayılı taşınmaz 11.05.1982 tarihinde tapulama ile ...... adına tescil edilmiştir, daha sonra.......aşınmazı 09.08.2010 tarihinde davalı ...’a satmıştır. Bu arada davacı ise 1985 yılında yani çap kaydı oluştuktan sonra anılan taşınmaz üzerine ev ve ahır yapmıştır. Çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası da ileri sürülemeyeceğinden, dolayısıyla temliken tescilin sübjektif unsuru olan iyiniyet unsuru gerçekleşmiş değildir. Bu nedenle TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi gerekirken mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle yazılı şekilde reddi doğru görülmemiş ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Bu durumda davacının iyiniyetli olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle temliken tescil koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle artık diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranmasına gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 09.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi...

                  Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından ifrazın mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, toplanan deliller karar vermeye elverişli değildir. Öncelikle mahkemece dava TMK 725 maddesine dayalı temliken tescil (Taşkın İnşaat) olarak değerlendirilmiş ise de dava TMK 724 maddesine dayalı temliken tescil (Başkasının Arazisi Üzerine Kendi Malzemeleri ile Yapı İnşa Etmek) isteğinden ibarettir. Dolayısıyla değerlendirmenin TMK'nın 724 maddesi dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. İzah edildiği üzere temliken tescilin öncelikli şartı yapının iyi niyetli olarak inşa edilmesidir. Dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tarihi (20/08/1982) ve yapının yıpranma payı (%35) dikkate alındığında iyi niyetin değerlendirilmesi bakımından yapının yaşının tespiti önem arz etmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal, Temliken Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı; taşınmazına, komşu parselde bulunan inşaatın taşkın olduğundan bahisle elatmanın önlenmesi ve kal'e karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; kötüniyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, evin değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu belirterek savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile; A,B,C,D kısımlarının kal'ine karar verilmiş olup; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu