Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.01.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, karşı davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 22.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı - davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2054 sayılı parselin maliki davalının 2052 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü duvar yaptığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Birleşen davada ise , davalı-davacı taşınmazlar arasında kot farkı olduğunu, çekişmeli yere iyiniyetle ağaç diktigini ve duvar yaptığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724 ve 729. maddeleri hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/464 Esas, 2011/186 Karar ve bozma sonrasında 2012/186 -2012/367 E-K sayılı ilamları ile davanın reddine karar verildiği ve taraflarca temyiz edilmediğinden kararın kesinleştiğini, kesin hüküm bulunduğunu temliken tescil koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescili istenen alanın özel mülkiyete konu olmayıp Hazine adına kayıtlı olması nedeni ile temliken tescil şartlarından birinin oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

      Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı dava için müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tecavüz nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, taşınmazına bina yapamadığını savunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava temliken tescil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bilindiği üzere yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus Türk Medeni Kanunu'nun 684 üncü maddesinde açıkca vurgulanmıştır....

        Toplanan tüm delillere göre, temliken tescil isteyen davalı-karşı davacının murisinin taşınmaz çapa bağlandıktan sonra 1985 yılında taşınmaza ev yaptığı anlaşıldığından ve çaplı taşınmaza inşaat yapılması durumunda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamayacağından temliken tescil isteminin subjektif şartı olan iyiniyet koşulu gerçekleşmemiştir. Bu itibarla mahkemece, sübjektif iyiniyet iddiası kanıtlanamadığından davalı karşı davacının temliken tescil talebinin reddedilmesi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Temliken tescil şartları oluşmadığına ve dava konusu 439 ada 8 parsel sayılı çaplı taşınmaza, davalının duvar örmek ve bina yapmak suretiyle tecavüzde bulunduğu anlaşıldığına göre davacı-karşı davalının elatmasının önlenmesi ve kal talebinin kabulü gerekir....

          Somut uyuşmazlıkta, davalıların maliki olduğu dava konusu 124 parsel sayılı taşınmaz 1977 yılında hükmen tescil edilmiştir. Davacının % 65 oranında tamamlanmış binasının ise 124 parsel sayılı taşınmazın çapa bağlanmasından sonra yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Temliken tescil nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulanabilmek için öncelikli koşul malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesi veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmaması ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunması gerekir. 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. ** Bilindiği gibi; Türk Medeni Kanun'un 684 ve 718. maddeleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz'ü) haline geleceğinden o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış, Türk Medeni Kanun'un 722, 723, 724. maddelerinin özel bölümleri ile düzenlemiştir. Bir kimse kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı (mütemmim cüz'ü ) nitelikte yapı yapmış ise ve Türk Medeni Kanun'un 724. maddesine göre "yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir."...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 729. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.10.2011 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil mümkün olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil talebinin reddine, bedel istemiyle ilgili olarak davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 23.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, temliken tescil, kabul edilmediği takdirde tazminat istemine ilişkindir....

                Hukuk Dairesinin 05.11.2013 gün ve2013/8395-E., 2013/13809 K. sayılı kararı ile: “…Davacı, 67 parsel sayılı taşınmazdaki metruk binayı 14.11.1997 tarihinde dava dışı ablası Bedriye’den satın aldığını, binayı yıkarak yeni bina yapımına başladığını, davalının açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmazın davalı adına tesciline karar verildiğini, bu davadan süresinde haberi olmadığından binayı bitirdiğini, iyiniyetle yaptığı bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya bina bedeli olarak şimdilik 100.000 TL’nin faiziyle davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, hükmen tescil edilen taşınmaza tescil davasının açılmasından sonra bina yapımına başlandığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddiyle 180.000 TL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiştir....

                  Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 20. ve müteakip maddelerinde de yapı ve yapı ile ilgili esaslar düzenlenmiştir. Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istediği dava konusu taş duvarın kalıcı nitelikte bir yapı olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez....

                    UYAP Entegrasyonu