Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, müvekkilinin 14 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise bitişik parsel maliki olduğunu, taşınmazların sınırının plan ve işaretlerle belli olmasına ve bütün uyarılara rağmen davalının, kendi taşınmazı üzerine yapması gereken binanın bir kısmını müvekkilinin taşınmazına yaptığını ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesini ve masrafı davalıya ait olacak şekilde dava konusu yapının yıkılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya konu binayı kendi taşınmazına yaptığını, yapının imar nedeniyle tecavüzlü hale geldiğini ileri sürerek temliken tescil savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine, binanın taşkın kısmının masrafı davalıya ait olacak şekilde yıkılmasına karar verilmiş, verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalılar-karşı davacılar aleyhine 30.07.2008 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi ve kâl, karşı davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava TMK'nın 725. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının mülkiyetinde bulunan 126 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız elatmasının önlenmesi ile kaçak bina eklentilerinin yıkılarak taraflarına teslimine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalılar-birleştirilen dava davacıları vekili temyiz dilekçesinde; davacının taşınmazında bir küçülme yokken tecavüzün varlığının kabulü ile belirlenen alanın ifrazına ve temliken tesciline karar verilmesinin adalete aykırı olduğunu, öncelikli taleplerinin tecavüz olmadığı takdirde davacının davasının reddi, tecavüz var ise temliken tescil yönünde olduğunu, davacının tecavüze dair iddiası reddedilmişken tecavüz varmış gibi zemindeki sözde taşma için bedel ödeyip bu kısmın ifraz edilerek temliken tescile dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hükmün bu yönüyle çelişki içerdiğini, taşınmazların birbirine tecavüzlü gibi görünme sebebinin ölçüm teknolojilerinin farklılaşmasından kaynaklığı dosya kapsamındaki tüm bilirkişi raporlarında belirtilmişken, özellikle de dava konusu ada içerisinde tüm parsellerdeki taşınmazların sanki birbirine tecavüzlü gibi göründüğü ve bu hatanın yenileme kadastrolarıyla giderileceği ortaya konmuşken müvekkillerin davacıya bedel ödemesi hukuka aykırı olduğunu...

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil, 2. kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/01/2019 gün ve 2016/10180 Esas, 2019/668 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK’nin 724. maddesi uyarınca temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

          Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde, temliken tescil talep edilen 21,25 m2'lik tecavüzlü alanın Mahkemesi'nin 1989/339 Esas, 1998/409 sayılı Kararı ile kal'ine karar verildiğini, kararın 10.02.2000 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ile kal kararı verildikten sonra aynı yere ilişkin tapu iptali ve tescil davasının açılamayacağı, kesin hüküm nedeniyle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ilk olarak, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin, 28.03.2011 tarih,2011/2362-3897 E.K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.09.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede temliken tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil, 2. kademede temliken tescil veya tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, 1253 ada 260 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ......

              Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde temliken tescil koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda ... iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Ancak davacıların ... iptali ve tescil istemi dışında 2. kademede tazminat istemleri de bulunduğundan bedel yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı-karşı davacılar tarafından dava konusu taşınmaz üzerine bina inşa edilmesinde iyiniyetli oldukları kanıtlanamadığından temliken tescil talebine yönelik davanın reddi yerinde olup davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Davalı-karşı davacılar temliken tescilin mümkün olmaması halinde ayrıca tazminat isteminde de bulunmuşlardır. Türk Medeni Kanununun 723. maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir....

                  Medeni Kanununun 725. maddesinde öngörülen temliken tescil koşullarının varlığı kanıtlanamadığı gibi imar öncesi kadastral parsellerde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 71,36 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu 227 ada 60 parsel sayılı taşınmazın köy yerleşim-gelişim alanı içinde bulunduğunun tespiti ile ... adına olan ... kaydının iptali ile davacı köy tüzel kişiliği adına tescili, ikinci kademede dava konusu taşınmazın temliken tescil hükümleri doğrultusunda davacı ... adına tescili isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, ... İlçesi, ... Köyü'nün bir kısmının meydana gelen heyelan nedeniyle ... yolu üzerinde bulunan ......

                      UYAP Entegrasyonu