Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) _K A R A R_ Dava, haricen yapılan 02.05.2005 tarihli satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedelin tahsiline ilişkin olup, mahkemece tapu iptali ve tescil isteği reddedilmiş, alacak istemi kabul edilmiştir. Davalı hükmü alacak yönünden sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak temyiz etmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık; sözleşmeli statüde görev yaparken davacı idareye memur olarak naklen atanan ve kendisine mahkeme kararına dayanılarak davacı tarafından ödenen ücret fark ve tazminatlardan oluşan meblağı, ödemeye dayanak teşkil eden mahkeme kararının bozulup, davanın reddedilmesi nedeniyle iade borcu doğan davalının; sebepsiz zenginleşmesinin gerçekleşme zamanının ne olduğu, parayı elinde bulundurduğu döneme ait faizden de sorumlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak da ilama bağlı ödemenin, dayanağının kalkmasından doğan iade borcu nedeniyle, ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin faize hükmedilip hükmedilemeyeceği, noktasında toplanmaktadır. Dava, hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı, alacak istemlidir....

      başvuru hakkının kaybedildiği ve dolayısıyla çekin teminat fonksiyonunu yitirdiği, davacının dava dilekçesinde davasını açıkça TTK 'nun 810. maddesinin atfı ile yine TTK' nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığı, her ne kadar davacı vekili 24/03/2016 tarihli beyan dilekçesinde temel ilişkiye dair beyanlarda bulunmuş ise de dilekçesinin sonuç kısmında yine sebepsiz iktisab konusu çek bedeli 200.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiği, yine gerek 26/04/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir dava olduğunun beyan etmesi gerekse 07/02/2017 tarihli duruşmada davalının yüklendiği işi tamamlamadan iş yerini terk etmesi nedeniyle alacağın tahsilini talep etmiş ise de bu beyanın iddianın genişletilmesi yasağı nedeniyle değerlendirilemeyecek olması nedeniyle davanın TTK' nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olduğunun kabulü gerektiği, kambiyo evrakı nedeniyle sebepsiz zenginleşmediği...

        Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80. maddesinde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir....

        Davacı vekili davasını 24.11.2014 tarihli dilekçe ile sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası olarak ıslah ederek, 33.880,87 TL alacağının 01.11.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir. 1)Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli(haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Taşınmazın devrine ilişkin, TMK'nun 705, BK'nun 213(TBK'nun 237), Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanununun 60.maddeleri gereğince ve HGK'nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E, 2000/1704 K.sayılı kararı ile taşınmazın devrine ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir....

          Mahkemece, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteminin kabulü ile, elatıldığı saptanan 206 parselin çap kaydındaki 2350.50 m2 yüzölçümlü kısmın asıl davacıya teslimine, ecrimisil isteminin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ve karşı davacı temyiz etmiştir. Bilirkişi raporuyla, davalı ve karşı davacının 11.12.2006 tarihli krokide kırmızı ile işaretlenen 2350.50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne 270 adet 20-30 yaşlarında bağ omcaları diktiği sabittir. Türk Medeni Kanunu’nun 729.maddesinin yaptığı gönderme sebebiyle bir kimsenin kendisine ait fidanları üçüncü bir kişinin arazisine dikmesi halinde uygulanacak hükümler aynı yasanın 722 ve 723.maddeleridir. Somut uyuşmazlıkta, davacı kayıt maliki kendi arazisine dikilen bağ omcalarının davalı tarafından kaldırılmasını istemediğinden, malik olan davacının mal varlığında bağ omcalarından ötürü sebepsiz bir zenginleşme meydana gelir....

            Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme ikincil (talî) nitelikte olup mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. 29. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendiğinde; davaya konu edilen alacağın sözleşmeden mi yoksa sebepsiz zenginleşmeden mi kaynaklandığı hususu uyuşmalığın çözümünde ayırıcı unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Davacı vekili, davalıya 26.03.2007 tarihinde “2005 yılı ekonomik rapor hazırlanması hizmet bedeli” açıklamasıyla yapılan ödemenin hiçbir dayanağının olmadığının yapılan teftiş sonucu öğrenildiğini ileri sürerek anılan bedelin tahsilini istemektedir....

              Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Davada, davacı yeni malik olan davalının taşınmazı satın almasından sonraki döneme ait olarak ödediği elektrik borcunun davalıdan tahsili talep edilmektedir. Davacının taşınmazı kendi kullandığı döneme ait olmayan elektrik bedelini ödemesi nedeni ile ödediği elektrik bedeli kadar fakirleştiği tartışmasızdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği olan şahsilik prensibi gereğince, kime karşı zenginleşme oluştuysa ona karşı talep de bulunulması gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan davada verilen mahkeme kararına dayalı olarak talep edilen ihtiyati hacze ilişkin olduğundan kararın temyizen incelemesi görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu