K A R A R Dava, davacıların murisi ... 01.02.2005 ile 07.02.2008 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, murisin bağkur sigortasının ölüm tarihine kadar devam ettiği ve bir kimsenin Bağ Kur lu olduğu dönemde aynı zamanda SSK lı olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının murisinin 07.02.2008 tarihinde vefat ettiği, 06.11.1984 tarihi itibariyle vergi kaydına istinaden bağkur tescilinin yapıldığı,Nakliyecilik faaliyetinden dolayı ......
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı SGK istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, Bafra Ziraa Odası tarafından düzenlenen 20/01/2009 tarihli kaydın muafiyetli kayıt olduğunun tespitine istinaden davacının zorunlu tarım bağkur sigortalısı sayılamayacağından sigortalılık sürelerinin iptaline yönelik kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu, yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; zorunlu tarım sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali talebine ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili özetle, davacının 03/12/1992- 01/02/1995 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğunu YHGK'nın 2009/52 emsal sayılı kararı gereği 2000 yılından önceki vergi kaydı, esnaf odası kaydı veya sicil odası kaydı bulunanların Bağkur borçlanması ile bağkur sigortalısı sayılacağını bu nedenle kararın yasaya, Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU : 1479 sayılı yasa kapsamında zorunlu Bağkur sigortalılık süresinin tespiti taraflar arasında uyuşmazlık konusudur....
Belirtilen açıklama ışığında mahkeme hükmü incelendiğinde, “Davacının Bağkur sigortalılık başlangıç tarihinin 25/05/1992 tarihi olduğunun ve bu tarihten itibaren Bağkur sigortalısı olması gerektiğinin tespitine” şeklinde hüküm kurulmuş ise de, tarih aralığı belirtilmeksizin hüküm kurulmasının infazda tereddüte yol açtığı belirgindir. Diğer taraftan davacının tespitini talep ettiği sürenin, bir günlük mü yoksa belirli bir tarih aralığına mı ilişkin olup olmadığı hususu dosya kapsamından tam olarak anlaşılamadığından, mahkemece, davacının talebi netleştirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33....
Geçici 27. madde hükmünü göz önüne aldığımızda, 01/10/2008 tarihine kadar sigortalılar tarafından belgelerin ibraz edilmemesi halinde, geçmişteki farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi sigortalılık sürelerinin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı sonucuna varılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından; davanın kabulüne; 09/03/2016 tarihli 89418383- 18- 16704773 sayılı işlemin iptali ile davacının 8 yıl 3 ay 16 günlük sürenin isteğe bağlı sigortalılık olarak tespitine dair karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ Davalı Kurum vekili, davacının şirket ortaklığının 07.02.1990 tarihinde sona erdiğinin anlaşılması nedeniyle bu tarih itibari ile bağkur sigortalılığının sona erdiğinin tespit edildiğinin, davacının şartları taşımadığından emeklilik tahsis talebinin reddedildiğini, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. GEREKÇE Dava, Kurum işleminin iptali ile Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti aksi taktirde bu sürelerin isteğe bağlı sigortalı süresi sayılması talebine ilişkindir....
bağkur sigortalılığı ile Ssk arasındaki çakışmanın kaldırılmasına, 13/01/2009- 28/02/2011 arasındaki zorunlu bağkur sigortalılığının iptaline, bu tarihler arasındaki ssk sigortalılığının geçerli sayılmasına , 02/01/2018 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine ve birikmiş aylıkların yasal faizi ile birliket davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 1479 sayılı Yasa'ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ancak bu Kanuna göre zorunlu, sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1-Davacının oda kaydı geçerli kabul edilerek (4/1-b) ...sigortalılık başlangıcı 22.3.1985 tarihi olarak kabul edildiğinde.. sigortalılığı ile çakışmayan sigortalılık sürelerinin hangi tarihler olduğu,(6111 SK kapsamında yaptığı ihya ödemesede dikkate alınarak) 2-Bağkur sigortalılığı ile çakışmayan .. sigortalılık sürelerinin hangi tarihlerde olduğu, 3- 6111.. kapsamında yaptığı ihya ödemesede dikkate alındığında 22.9.2011 tarihi itibarı ile prim borcu olup olmadığı, 4-Oda kaydı geçerli sayılarak kabul edilen sigortalılık süreleri bakımından 22.9.2011 tarihi itibarı ile yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarının davalı Kurumdan ayrıntılı ve açıkça sorulup, gelen cevap eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtay Emsal İçtihatlarında Tarım Bağkur sigortalılığının tespiti için davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için istenen tüm araştırmalar yapılmış olup, davacının ikametinin Ünye Merkez olduğu, dönem içerisinde Ziraat Bankası Kooperatif veya Birlikler aracılığı ile tarımsal amaçlı kredi kullanmadığı, dönem içerisinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisinin yapılmadığı ve sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunmadığı, davacının Ziraat Odası kaydının olmadığı, Ünye Fiskobirlikte kaydının bulunmadığı, TMO veya diğer gerçek ve tüzel kişilere ürün tesliminde bulunmadığı anlaşılmakla davacının 03/01/2012 tarihinden itibaren Tarım Bağkur sigortalısı olmadığı kanaatine varılmıştır....