Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı/davacı kadın yararına dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davacı/davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı/davacı kadının birleşen davası konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı/davalı erkek vekili; kusur tespitine, erkeğin reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı/davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadının tedbir nafakası davasının kabul edilmesi gerektiğine, erkeğin boşanma davasında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası (TMK md. 197) istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2019/1500 ESAS 2021/751 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle;Davalının bağımsız konut temin etmemesine, evi terk etmesine, kendisi ve ortak çocuğa karşı ilgisizliğine vakıa olarak dayanarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesine, 500 TL tedbir ve iştirak 1000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50 bin TL maddi, 50 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline nafakalara ÜFE artış oranının uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gelirlerinin birbirine yakın olduğu halde yoksulluk nafakası verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet ve Boşanma Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan "nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine" ilişkin dava ile bağımsız olarak açılan "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından kocanın boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat istekleri yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (kadın) tarafından “nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine” ilişkin bağımsız bir dava açıldığına göre, bu dava sebebiyle kadın yararına ayrıca vekalet ücreti tayininde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacı (koca)’nın bu...
DAVA TÜRÜ : Manevi tazminat-Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından, reddedilen boşanma davası ile manevi tazminat davasında reddedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın bağımsız olarak adli yardım talep etmek suretiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat isteğinde bulunmuş, istek reddedilmiştir....
Temyiz incelemesinde inceleme dışı bırakılan davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve fer'i hükümler kesinleşmediği halde; bozma sonrası verilen 17.12.2013 tarihli ikinci kararda; davacı-davalı kadının boşanma davası, velayet, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası hususunun kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, mahkemece yapılacak iş her iki dava ve fer'ileri hakkında yeniden ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2015 (Per.)...
Somut olayda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından TMK’nın 197.maddesi kapsamında açılan tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece erkeğin davasının reddine, kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, karar davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine Dairemizin 12.03.2015 tarih ve 2014/19385 Esas ve 2015/4451 Karar sayılı kararı ile kadının kusurlu olduğu belirlenerek erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının ise kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyularak verilen kararla erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının ise reddine karar verilmiştir....
İki tarafın temyizi üzerine; 27.10.2014 tarihli bozma ilamımızda yazılı gerekçelerle hüküm; kadının tedbir nafakası talebi yönünden onanmış, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ve kadının boşanma davasında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması yönünden bozulmuş, bozma sebebine göre hükmün davalı karşı davacı erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin bölümünün şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyularak oluşturulan ikinci kararda da davacı karşı davalı kadının karşı boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Bu açıklama karşısında mahkemece yapılacak iş her iki tarafın boşanma davası ve fer'ileri hakkında yeniden hüküm oluşturmaktan ibarettir....
Eldeki davada; ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar hakkında velâyet ve buna uygun şekilde kişisel ilişki tesisine, velâyeti anneye verilen ... için 200TL tedbir-iştirak, kadın eş yararına 400TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 12.500TL maddi ve 7.500TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı erkek eş tarafından; birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü, boşanma kararına ilişkin kusur belirlemesi, ...'un velâyeti ve hükmolunan iştirak nafakası ile kadın yararına takdir edilen tazminat ve nafakalar yönünden istinaf talebinde bulunulduğu, kadın eş tarafından ise boşanma davasının kabulü ve birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakaların miktarlarına yönelik istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 25....
Temyiz talebinin bu sebeple reddine karar verilmek gerekmiştir. 2-Tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 101'nci maddesinin (3.) ve (e) bendinde yer alan hükümlere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "geçici hukuki korumalara" ilişkin 389. maddesinde yer verilmemiş, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin talep üzerine veya re'sen dava sırasında Türk Medeni Kanununun 169'uncu maddesi çerçevesinde aldığı tedbir ve bu tedbirlere itiraz üzerine verilen kararlar, yasa koyucu tarafından Usulün "geçici hukuki korumalarla" ilgili düzenlemesi dışında bırakılmıştır. Bu durumda, boşanma ve ayrılık davası açılınca hakimin talep üzerine veya re'sen Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alacağı tedbir ve bu tedbirlere itiraz üzerine verilen kararlar ancak esas hükümle birlikte temyizi kabil olup, esas hükümden ayrı ve bağımsız olarak temyiz edilemez....